Son günlerde Lara’da ve Konyaaltı’nda özellikle denize yakın yerlerde, direklere asılmış afişler hiç dikkatinizi çekti mi?
Hani şu iç giyim ve mayo işi yapan firmanın afişleri..
Bizi arayıp “rahatsızlıklarını” dile getirenler, sahil boyunca sadece bikinili ve sütyen-külotlu KADIN fotoğraflarıyla donatılmış afişler için, “bu kadar da olmaz artık” diyorlar..
Ama, “bu kadar da olmaz artık” demelerinin ve rahatsızlıklarının nedeni, “çıplaklığa karşı” olmaları değil, kadınların sürekli ÇIPLAK halleriyle teşhir edilmesi ve hep CİNSEL OBJE olarak kullanılıyor olmaları..
…
Bir zincir otel sahibi arkadaşım aradı..
“Biliyorsun benim sadece Türkiye’de değil, Avrupa’da da otellerim var.. Bu nedenle bir ayağım hep yurtdışındadır.. Net söylüyorum; ne Avrupa’da ne de ABD’de kadınların bu kadar çok çırılçıplak ve cinsel obje olarak kullanıldığını görmedim.. Bizim firma sahipleri ile reklamcılar kantarın topuzunu iyice kaçırmış durumda.. Ama kadınlarımızın buna tepki göstermiyor olmalarına da kızıyorum tabii” dedi..
…
Dünya piyasası belki de biz farkında olmadan KADINLAR üzerinden kuruluyor..
Her ne kadar dillerden düşmeyen “kadınlar cinsel obje değildir” sözü dolaşsa da aslında bu bir aldatmacadır..
Çünkü, çoğu reklam tanıtımı “KADINLARIN BEDENİ” üzerinden yapılıyor..
Sanki aldığımız eşyalar ürün değil de kadın bedeni gibi..
Maalesef insanların dikkatini öyle çekmeye çalışıyorlar..
Bunu gerek ülkemizde, gerekse başka ülkelerde yapılan reklamlarla gördük, görüyoruz..
Ama, otel zinciri sahibi arkadaşımın da dediği gibi, bizimkiler kantarın topuzunu iyice kaçırmış durumda..
…
Lara ve Konyaaltı’ndakiler gibi iç giyim ve bikinili kadın reklamları bir yere kadar anlayışla karşılanabilir..
Peki dondurma ve bisküvi gibi birçok yiyecek-içecek reklamında bile kadının (hatta bazen erkeğin) CİNSEL CAZİBESİ niye ön plana çıkartılır, açıklayacak biri var mı aranızda?
Bu yiyecek ve içecekleri sadece büyükler mi yiyip-içiyor, ya ÇOCUKLARI ne yapalım?
…
Sanırım farkındasınızdır..
Henüz ergenliğe bile geçmemiş çocuklarımız, çok çabuk büyüyüveriyor..
Büyüklerinden daha büyükçe konuşuyor, kız arkadaşlarına da çok farklı yaklaşıyor..
Ergenliğe geçtiklerinde ise, artık cinselliği neredeyse –sınırsızca- yaşamaya başlıyor..
Ve kimseyi de umursamıyor, “ayıp ediyor muyum, yaptığım şey doğru mu” diye düşünmüyor bile..
Hatta gözlerinde ve gönüllerinde “cinsellik” dışında kadınların pek bir değeri kalmıyor..
Bunda yapılan o reklam ve afişlerin hiç rolü yok mu sanıyorsunuz?
…
Bakın, bir iç giyim ve bikini reklamından çıktık, nerelere geldik..
Özellikle “cinsellikleri ön plana çıkartarak” sanat(!) yapan kadın manken, artist ve şarkıcılarımız her ağızlarını açtıklarında “bizim erkeğimiz kadını cinsel obje olarak görmekten vazgeçsin” diyor..
Afedersiniz de, kadınlar kendilerini reklamlarda ve sahnelerde “cinsel obje” olarak kullandıranlara niye hiçbir şey söylemiyor?
“ÇOK PARA” kazandırdıkları için mi?
…
Sözü fazla dolandırmaya gerek yok..
Reklamınızı da yapın, kadınları cinsel obje olarak da kullanın, ama lütfen “kantarın topuzunu kaçırmayın”..
Birilerinin tepenize vurmasını beklemeyin..
Başta çocukların beynini ve hayata bakışını korumak adına, şu ayarlarınızı kendi kendinize düzeltin artık..
Para “her şey” değildir..