Bir insan, “hayatını kurtaran” birine kırılır mı? Kırılır, eğer bu kişi Muhittin Böcek ise, kırılır.. Peki.. ULAŞIM gibi, bir gün bile ertelenemeyecek çalışmalar yapılması gereken bir konuda 4 yıldır parmağını bile kımıldatmayan bir insan, Gazipaşa’dan Kaş’a kadar “ulaşım” ve “toplu ulaşım” adına sorunları en aza indirilmiş bir kent için, “biz geldiğimizde ulaşım sorunu da büyüktü zaten” der mi? Der, eğer bu kişi Muhittin Böcek ise, der.. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Halk TV’de İsmail Küçükkaya’nın programında söyledi bunları.. … Sadece bunları mı? Daha neler var neler.. … Örneğin; hizmet yılının bitmesine 1 yıl kaldığını unutmuş olmalı ki, “Antalya’ya metro yapacağım” dedi.. Bak bak bak, daha şimdiden, “gelecek seçimi de kazandım” havası veriyor güya.. Seçilebilir de tabii, ama ya seçilemezse? Daha “metro”nun “M”si yok ortada.. … Metro için önce bir proje yapacaksın.. Projeyi devletin ilgili kurumları “Antalya için uygun mu değil mi” diye inceleyecek.. Çünkü, bir kente metro yapmanın kıstasları var.. Eğer saatte taşıdığın yolcu sayısı 25 binden az ise, metro yapamıyorsun, sadece raylı sistem yapabiliyorsun mesela.. Haydi İZİN çıktı diyelim; projeyle ilgili bir BÜTÇE oluşturacaksın.. Pahalı bir iş, finansmanı sağlamak öyle birkaç günde, birkaç haftada, birkaç ayda kotarılacak gibi değil.. Aylar-yıllar geçti ve diyelim ki finansmanını da sağladın, bu defa işi yapacak ekibi ve ekipmanı oluşturman gerekecek.. Ve hepsi de zaman alacak işler.. Üstelik UZUN ZAMAN alacak işler.. … Böcek METRO yapmaya bugün kalkışsa, (sadece kazmayı vurmak için) en az 3-5 yıl gibi bir süreç yaşanır.. Şurada 1 yılı kalmış, ortada Metro Projesi’nin “M”si bile yok.. Daha Antalya’nın trafiğini rahatlatacak YOL ve KAVŞAK yapmayı becerememiş, “laf salatası” ile METRO yapacakmış.. Böcek bununla da yetinmiyor, CHP’nin TV’sine çıktı ya, atıyor da atıyor.. Hiç yüzü kızarmadan, “biz geldiğimizde ulaşım sorunu da büyüktü zaten” diyerek önceki başkan Menderes Türel’e çiçek(!) bile atıyor.. … Merak ediyorum.. 4 yıldır ULAŞIM adına Antalya’da 1 metrelik bir çalışması bile olmayan birinin METRO yapacağına gerçekten inanıyor musunuz? … Gelelim, Muhittin Böcek’in “Cumhurbaşkanı’na olan kırgınlık” meselesine.. Diyor ki; “Depremden hemen sonra itfaiye ve iş makinelerini yola çıkardık, benimle birlikte CHP’li Büyükşehir Belediye başkanları ve Kemal Kılıçdaroğlu ile Hatay’a gittik.. Ama Cumhurbaşkanı ‘deprem bölgesinde CHP’li belediyeleri görmediğini söyledi, bu yüzden kendisine kırgınım..” Bu sözlerine, “2-3 gün ortada asker görmedim”i de ilave ediyor.. 1- Pandemideki o rahatsızlığını atlattıysa, bunda en büyük pay Cumhurbaşkanı ve Dışişleri Bakanı’nındır.. Kendi partisi onların gösterdiği ilginin yarısını bile göstermediği gibi, arkasından da iş çevirmişti.. Buna rağmen “kırgınım” demesi hiç şık olmadı 2- Muhittin Böcek, Manavgat yangını sırasında da helikopterler havada uçarken, “nerede bu helikopterler, niye buraya helikopter göndermiyorsunuz” diye kendini yırtmıştı.. Depremden sonraki 2 saat içinde askerlerin ÇOK GENİŞ BİR ALANI KAPSAYAN deprem bölgesine intikal ettiği “resmi kayıtlarla” açıklanmış olmasına rağmen, “asker görmedim, askeri kışlaya kapattılar” demesi de hiç şık olmadı.. Aslında, “tepesinde uçan helikopteri göremeyen birinin, yıkıntılar için koşuşturan askeri görmesini mi bekliyorsun” dediğinizi duyar gibiyim.. … Ayrıca.. Hatırlarsanız, depremin olduğu o günlerde bütün MUHALEFET ısrarla, “deprem bölgesinde asker göremediklerini” tekrar etti hep.. Oysa; bütün hava, yol ve ulaşım şartlarındaki olumsuzluklara rağmen, -birkaç saat gecikmeli de olsa- askerler ilk gün deprem bölgesine intikal etmişti.. Depremlerin ikiz olması.. Afet alanının büyüklüğü.. Bunlara hava ve yol şartlarını da eklediğimizde.. İlk gün yaşanan sorunlara dair siyasi yorumlar yapmanın, askerin kışlaya kapatıldığını söylemek en hafifinden “aymazlık”tır.. Ve hala CHP’liler ( ve Böcek) her fırsatta bu tür “yalan”ları gündeme getirmekten hiç rahatsız olmuyor maalesef.. … Daha ortada bir proje yok, 1 yılı kalmış “metro yapacağım” diyor.. Muhalefet dili kullanarak deprem üzerinden hükümeti itibarsızlaştırmaya çalışıyor.. Sağlığına kavuşmasında en büyük yardımı yapan kişiye “kırılıyor”.. Belli ki, Muhittin Böcek de partilileri gibi  “tribünlere oynamayı” çok seviyor.. Antalya’nın sorunlarıyla uğraşmak yerine “pehlivanlarla” haşır-neşir olması da bunu açıkça gösteriyor zaten.. Eh, “KİTLE” de müsait.. Ver coşkuyu o zaman..