Ben kimim? Sizlere biraz kendimden bahsetmek istiyorum.
Aslında bunu önceden, daha ilk köşe yazıma başladığımda yapmalıydım fakat hani deriz ya "Türk'ün aklı sonradan gelir.." diye işte bende Türk olmakla gurur duyduğum gibi özelliklerinide sonuna kadar taşıyorum.
Türkiye'dekilerin deyimiyle Alamancı bir ailenin 8. ve en küçük çocuğuyum. 7 kız, 1 erkek. Evet doğru okudunuz. Tamtamına 8 kardeşiz. Niye bu kadar çok kardeş diye öğrenmek isterseniz erkek evladı istemiş rahmetli annem. Ve erkek evlat arayışını sonunda 7.'de tutturabilmiş. "Erkek doğurmuşsun, sonra beni niye doğurdun? diye ara ara kendisine takılarak anneme sorduğumda ise "sen babanın kızısın, yoksa ben seni doğurmayacaktım.." derdi her defasında. O zamanlar bu çocuk ne hisseder kimin umurunda ki?
Babam sayesinde bu Dünya'ya gelmiş olsamda, annemin en yakın arkadaşı oldum. Her zaman her yere taşıdı yanında. Çoğunluklada kullanıyordu aslında beni. Canı Almanya'dan sıkılıp Türkiye'ye gitmek istediğinde hemen gerekçe olarak benim Türkiye'de okumam daha uygun olduğu gösteriliyordu. 1-2 yıl sonra Türkiye'de sıkılınca, benim Almanya 'da okumamı daha uygun bulduğundan beni alıp Almanya'ya götürüyordu. Bu böyle devam etti durdu. Taki lise çağıma gelinceye kadar. Bu arada diğer kardeşlerin ne oldu, ne yapıyorlardı derseniz aramızdaki yaş farkından dolayı çoğu evlendiğinden tek çocuk gibi büyüdüm sayılır. Çok kardeşli olup, tek çocuk gibi büyümekte bana kısmet oldu. Arada 1-2 yıl bir arada yaşadığım kardeşlerim oldu tabiki çok küçükken fakat kendimi bildiğimden evde tek kalmıştım.
Çekirdek ailem hayatı Kemer için mücadele ederek geçirmiş, çocukları için canını verebilecek eşim, efendiliği ile iz bırakan bir oğlum ve evin göz bebeği bir kızımdan oluşuyor.
Liseye geri dönersek... Uygulamalı Resim ve Grafik Bölümü mezunuyum. Güzel sanatlarda başarılı bir öğrenciyim ve okul 2.si, bölüm 1.'si olarak mezun oldum. Son sene yıl sonu sergimizden sonra sergimize gelen Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sekreteri yetenek sınavına katılmama gerek olmadığını söyleyip, üniversiteyi orada okumam için teklif etmiş olsada ben Anadolu Üniversitesi Almanca Öğretmenliği Bölümünü tercih ettim. Üniversite bitti ve hiç öğretmenlik yapmayı düşünmediğim için 4 sınıftayken Antalya'da yer hostesliği işini ayarladığımdan, mezuniyetimden 2 gün sonra işbaşı yaparak Antalya'ya yerleştim.
Yer hostesi olarak 1.5 yıl boyunca ailem gibi olmuş olan iş arkadaşlarımla çok güzel bir firmada severek çalıştım. Maalesef kötü yönetim firmanın kapanmasına sebep oldu ve istemeden de olsa hava hostesliğine geçtim. Toplam 14 yıl olmak üzere, hostesliğin en güzel zamanlarında hava hostesi olarak çalışma şansını yakaladım.
Eşim siyasetçi olduğundan ve iş hayatımın gecesi, gündüzü ve özel günü olmadığından emeklilik şartlarımı yerine getirerek 2011 yılında istifa ettim. Eşime elimden geldiğince destek olmaya çalıştım.
Kemer'de Belediye Başkanlığı yaptığından aktif olarak sosyal yaşamda bir kadınları temsilen yerimi aldım. Tabi diğer belediye başkanı eşleri benim kadar aktif olmadıkları için eşimin çalışmalarından rahatsız olanlar "belediyeyi Neşe yönetiyor.." tarzında ithamlarda bulunmadı değiller. Aslında resmi dairelere gitmekten oldum olası hiç mi hiç hoşlanmam. Ve eşimin 10 yıllık Belediye Başkanlığı döneminde 10 kez ancak gitmişimdir belediyeye. Aktif ve güçlü karakterli bir eşe alışık olmadıklarından rahatsız oldular. Benim bir eş olarak ortada ve ulaşılır olmam gerekiyor çünkü toplumun yarısıda kadın. Bir kadın olarak bana dertlerini anlatmaları bir erkeğe nazaran daha rahat ve kolay olur. Sizce de doğru değil mi bu düşüncem?
Hoşgeldin Bebek, Çöp Konteyneri Kendin Boya gibi projeleri hayata geçirdim ve patentlerini aldık. Bu arada 2200 bebeği bizzat kendim ziyaret ederek, tüm Kemer'deki çöp konteynerlerini gönüllülerimizle, okul ve kreş çocukları ile hep birlikte reklendirdik. Sokaklara yerleştirilen çiçekli, böcekli, çizgi film karakterli konteynerler içimizi açıyordu. Bir zamanlar canlı, hareketli, huzur ve hayat dolu olan Kemer'imizi daha da güzelleştiriyordu.
2015 yılında elimin desteği ve teşviki ile siyasete de girerek, 5 ay arayla 2 kez milletvekili adayı olarak siyasetin içinde yer aldım.
2016 yılında Hatha Yoga Eğitmenliğini aldım ve Kemer'de Belediye bünyesinde 4 salon açılmasına vesile olarak kendim eğitmenlik yaptım. Sonradan bir yoga ve Pilates eğitmenini bünyemize alarak ders sayılarını çoğaltıp çocuklu ev hanımlarının, vardiyalı çalışan, gündüz yada akşam çalışan kadınlarımızın da gelebilmesi adına herkese uyacak saatlerde programlar yaptık.
2018 yılında Doula ve Doğuma Hazırlık Eğitimlerine katıldım ve yine belediye bünyesinde "Doğuma ve Bebeğe Hazırlık Eğitimleri" vererek hamilelerimizin doğumlarını daha rahat gerçekleştirip, bebeklerine bakış açılarını geliştirmeleri için yol gösterici olmaya çalıştım.
Hamile Yogası, Anne-Bebek yogası eğitmenliklerinide alarak bunlarda da özel sınıflar açarak kadınlara her alanda destek vermeye çalıştım. Bir kişiye bile faydam olabildiyse ne mutlu bana..
Ayurvedik Yaşam Terapistliği, Yüz Yogası Eğitmenliği, Aromatherapik Doğal Güzellik Eğitimi, Reiki Eğitimi derken kadın, hatta bir erkeğin bile faydalanabileceği alanlarda kendimi geliştirmek çabam ve bir şeyleri merak etmek, denemek, öğrenmeden duramamak karakter yapım oldu.
Bu kadar reklam yeter diyerek, bu son yazımla bu köşeye veda ediyorum. Vedamın asıl sebebini sizlerle şeffaf bir şekilde paylaşmadan edemeyeceğim. Her zaman affedici olup, insanlara iyi niyetli olarak yaklaşsamda özellikle Reiki Eğitimimi aldıktan sonra dikkatim ve tarzım daha kendi yaşantıma, hayatımdaki huzura ve güzelliklere yöneldi. Artık hayattan keyif almayı ve güzelliklerle, sevgiyle donatmayı tercih ediyorum. Bazen eşimin mesleği icabı can sıkıcı olaylar yaşadığımızda üstü kapalı bir şekilde bile olsa bu köşede paylaştığım oluyordu. Reiki'den sonra ruhum şifalandığı için bu şekilde bunları değil yazmak, hepsini hayatımdan çıkarmayı ve hatta affetmesem bile yüklerini üzerimden atarak, kendimi özgürleştirmeyi ve hafiflemeyi tercih ediyorum. Köşe yazılarında, saldırgan bir uslup ve toplumsal yaralara basılırsa daha çok okunuyor ve dikkat çekiyor. Ben yaraları gerek Reiki'nin şifa çalışmaları, gerek almış olduğum diğer eğitimlerle sarmayı planlayıp, paylaşmayı tercih etmeyi düşündüğümdem bu veda köşe yazısını sizlerle paylaşıyorum. Üniversite 2.sınıftan itibaren ailesinden harçlık almamış, hep kendine güvenip ayakları üzerinde durmuş, çalışıp-çabalamış ve kendi alın teriyle kazandığı ekmeğini yemiş 53 yaşında bir kadın olarak kendi kendimle "Neşe otur ve hayatın keyfini çıkar. Çalıştın, emekli oldun, daha nedir bu yerinde duramayıp bir şeyler yapma çabası ve huzursuzluğu?" diye konuşsamda dönüp dolaşıyor ve yine bir eğitimde buluyorum kendimi...
Bu köşeye veda etsemde @nese_gul İnstagram sayfamla, kısa bir hazırlık sonrası, yeni bir başlangıç yapmayı planlıyorum. Bildiklerimi, öğrendiklerimi, öğreneceklerimi paylaşmayı planladığım sayfama hepiniz davetlisiniz.
Bu sayfada neler mi olacak?
Öncelikle ben, sonrada benim şu ana kadar öğrenmeye çalıştıklarımdan ve öğreneceklerimden faydalanmak isteyen sizler olacaksınız...
Ümit ediyorum cesaretimi toplayıp "Hadi Neşe sen bunu da başarırsın.." diyerek sizlerle yakında buluşuncaya kadar şimdilik sevgiyle kalın ve yolunuzu ışık aydınlatsın...
Güzel bir Cuma diliyorum.