Değerli Dostlar bugünkü yazımın konusu, “Kızılarık Bölgesindeki Vakıf Malları” hakkında
Son günlerde Antalya’da sıkça konuşulan bir konu, Kızılarık bölgesindeki vakıf mallarıyla ilgili adaletli işlem yapılmadığı iddiaları.
Vakıf mallarının değerlendirilmesi ve yönetimi üzerine yükselen bu tartışma, ecdadımızdan bize miras kalan vakıf anlayışının nasıl uygulandığını ve ne şekilde yönlendirildiğini yeniden gündeme taşıyor.
Vakıf Mallarının Değerlendirilmesi
Vakıflar, kurucularının iradesi doğrultusunda, toplumun ihtiyaçlarına uygun hizmetler sunmak ve bu mirası gelecek nesillere aktarmak amacıyla faaliyet gösteren önemli kuruluşlardır.
Tarihi eserlerin restorasyonu, ihtiyaç sahiplerine yapılan yardımlar, öğrencilere verilen burslar ve daha pek çok sosyal fayda, bu kurumların misyonları arasında yer alıyor.
Ancak, gelir getiren vakıf mallarının yönetimindeki şeffaflık ve adalet konusu daima dikkatle ele alınması gereken bir alan.
Sözde Kiracılar Neden Vakıf Gelirlerinin Önünü Kesiyor?
Vakıflar Genel Müdürlüğü, gelir getiren taşınmazları projelendirerek ekonomiye kazandırmayı hedeflemektedir.
İşyeri, özel okul, hastane, dükkân gibi projelerle vakıf mülklerinden elde edilen gelir artırılmaya çalışılmaktadır.
Bu gelirler, gıda yardımı, burs, çeyiz yardımı gibi sosyal yardımlara kaynak teşkil etmektedir. Ancak son dönemde, özellikle Antalya’da, bu sürecin hakkaniyetten uzak olduğu iddiaları gündeme geldi.
Alt Kiracılardan Alınan Gelirler Neden Saklanıyor?
Kızılarık bölgesindeki bazı vakıf mallarında, mevcut kiracıların alt kiracılara astronomik fiyatlarla taşınmazları kiraladığı, hatta hava parası adı altında yüksek meblağlar talep ettiği yönünde bilgiler bulunmaktadır.
Örneğin, bir kiracı vakfa yıllık 7.000 (yedibin) TL öderken, aynı mülkten alt kiracılardan 1.500.000 (bir buçuk milyon) TL gibi gelirler elde edebilmektedir.
Bu durumda Vakfın kasasına giren ödeme Kiracının kasasına giren ödemenin 100%1kadardır.
Şu durumda vakıf gelir kaybına uğradığı gibi vakıfların adaletine gölge düşürmektedir.
Kira ve Ecrimisil Düzenlemeleri
Vakıf mallarına yönelik kira artışları ve ecrimisil bedelleri de tartışmaların merkezinde yer alıyor.
Bugüne kadar düşük seviyede belirlenen bu bedeller, emlak rayiç değerleri üzerinden yeniden düzenlenmiştir.
Vakıfların amacı, mülklerin gerçek değerine ulaşmasını sağlayarak gelirlerini artırmak ve sosyal yardım faaliyetlerini genişletmektir.
Ancak, bu düzenlemelerin kiracıları mağdur ettiği iddiaları da dikkat çekmektedir.
Tartışmaların Merkezindeki Sorular
Antalya Kızılarık ’ta yaşanan bu tartışmalar, vakıf yönetiminin şeffaflık ve adalet ilkelerine uygun hareket edip etmediği görünüyor
*Vakıf mallarının fiyat değerlendirilmesinde neden sözde kiracılar önünü kesiyor?
*Alt kiracılardan alınan yüksek gelirler neden sözde kiracılar tarafından saklanıyor?
*Kiracıların ve Alt Kiracıların haklarını korumak vakfın görevi ancak sözde kiracılar neden buna engel oluyor?
*Vakıf taşınmazlarından elde edilen gelirler, kimlere veya hangi kesimlerine ne ölçüde Rant sağlıyor?
Vakıf Anlayışını Korumak
Ecdadımızın miras bıraktığı vakıf kültürü, toplumun her kesimine fayda sağlamak üzerine kuruludur.
Ancak bu mirası sürdürmek, yalnızca restorasyon ve projelerle değil, aynı zamanda adil, şeffaf ve toplumun güvenini kazanan bir yönetim anlayışıyla mümkündür.
Vakıf mallarının değerlendirilmesi, yalnızca ekonomik bir faaliyet değil, aynı zamanda toplumsal bir sorumluluktur.
Antalya’da yaşanan bu tartışmaların, vakıf sisteminin toplumsal faydasını artıracak çözümlerle sonuçlanmasını umuyoruz.
Aksi takdirde, vakıf anlayışının temelini oluşturan güven ve adalet duygusu zarar görebilir.
Vakıf Malı Devlet Malı Değildir.