Değerli dostlar bugünkü yazımın konusu, “Şükriye Karaben ’den Unutulmaya yüz tutmuş Geleneksel Yörük düğünü “hakkında Geçenlerde Şükriye Karaben muhteşem bir düğünle oğlunu evlendirdi. Düğün deyip geçmeyelim Şükriye Karaben ’in düğünü sıradan herkesin yaptığı düğünlerden oldukça farklı olmasıdır. Düğün hazırlıkları haftalar öncesinden başladı. Gelin ve damat aileleri, düğünün her detayını özenle planladı Çünkü Şükriye Karaben Kültürel Mirasın ve Geleneksel Yörük Düğününün Yaşatılması için çabalamış. Karaben ailesi töreler ne gerekiyorsa hepsini tek tek uygulayarak düğünü yüzünün akıyla yerine getirdi. Ne yapılmış biraz değinelim; İlk önce Karaben ailesi kız isteme merasimi için Dört kez Erzincan’a gitmiş ha bu arada Erzincan Antalya arası 1.008,3 km Türk törelerin den adet olan gelin kıza Kurban Bayramı’nda gelin koçu götürülmüş. Dinimizce önemli olan İmam Nikahı kıyılmış Dualar eşliğinde ayrıca geline verilecek Mihir konuşuluyor. Kimse Tarafından çok önemsetilmez ama İmam Nikâhı esnasında Mihir Seneti düzenleniyor ve Tüm Takılan Altınlar Gramları Yazılarak resmiyete geçiriliyor. Gelelim düğün gününe; Düğün evinde Gündüz de kazanlar yemekler yapılıp ile sofralar kuruldu Bizler Damat Tıraşı için kuaföre gideriz Düğün geleneklere uygun olsun diye Damat tıraşı düğün evinde sokakta yapıldı. Damat tıraşından sonra Al Bayraklar eşliğinde gelin eve getirildi. Gelin eve girerken su döküldü Buğday şeker atıldı Gelin ve Damata Ayrıca düğün evine girerken Gelin ve Damata Kur'an-ı Kerim’in yanı sıra Nutuk ve Türk bayrağı verildi. Gelin ve Damata Kur'an-ı Kerim’in verilmesinin sebebi: Allahtan korkan kulundan utanan vicdanlı ahlaklı haranı ve helali bilen insanların kalplerini kırmayan atasına aile büyüklerine minnettar yarınlara saygılı bugüne şükreden birey olması ve ilerde aynı terbiye ve ahlakla evlatlar yetiştirmesi temennisiyle verilir. Gelin ve Damata Nutuk verilmesinin sebebi: Cumhuriyeti ve Cumhuriyeti kalbine işlemek özellikle Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’e ve silah arkadaşlarına şehitlerimize minnettar saygılı bize bırakılan emanetlere sahip çıkacak gerekirse gözünü kırpmadan canını bu güzelim vatana veda edecek evlatlar yetiştirilsin diye. Gelin ve Damata Bayrak verilmesinin sebebi: Bayrak ulusun namusu temsil eder. Bayrak vatandır. Al Bayrağın sallandığı her yer ve bölge bizim evinizdir. Bayrak yere düşürmeyecek evlatlar yetiştirilsin diye. Düğün evinde Gelin ve Damat kapıya Yağ Bal Un sürerek içeri girer. Yağ bereketi Un aileyi Bal ağız tatlığı temsil ettiği için sürülür. Düğün sahibi Şükriye Karaben halk dilinde Kaynana son olarak kapıda “Oğlunuz İle Ordu Kızınız İle Yurt Olun Dedi” ifadelerini kullanarak evden çıkılır. Adetler bununla da bitmez Düğüne evine gelen tüm Misafirlere Konvoy Öncesi Havlu Kolonya Verilmiş. Son olarak tüm misafirlerin bir araya gelip toplandığı alanda Resmi Nikahın akdinden sonra eğlenceye geçilir. Şunu eklemeden geçmek istemedim. Şükriye Karaben’i ve kıymetli eşi İbrahim Karaben’i uzun yıllardır ailecek tanışırız… Öyle veya böyle bazı günler takıştık bazı günler güldük bazı günlerde oturup olaylar ve önemlisi asrın felaketi olan depremde ağladık. Bana Şükriye Karaben kim diye soracak olursanız? Vereceğim tek cevap Osmanlı ve Atatürk Kadınıdır. Yapılan düğüne baktığımızda Karaben ‘in asaleti yetişme tarzı en önemlisi de geleneksel yapısı ile Türk örf ve adetlerine önem vermesidir. Örf adetler töreler aile bağları bizleri biz yapan değerdir. Türk olmak bir söylem değil eylem yaşama biçimidir. Gelecek nesillere taşınması gereken bir değerdir. Şükriye Karaben geleneksel düğün, kültürel zenginliklerin ve toplumsal birlikteliğin en güzel örneklerinden biridir. Bu tür etkinlikler, sadece bir evlilik kutlaması değil, aynı zamanda kültürel mirasın korunması ve yaşatılması açısından büyük önem taşır. Karaben misafirlerine, bu düğünde geçmişten gelen değerlerini yaşatırken, geleceğe de güçlü bir kültürel miras bırakmak istemektedir. Kısacası Şükriye Karaben ’de yaptığı bu düğünle tam bir yörük Türk kadını olduğunu kanıtladı. Bu tarz örf ve adetlerimizi bizler yaşatacağız ki geleceğimiz olan gençlerimiz ve çocuklarımız örnek alıp, Türklüğü, Yörüklüğü anlayıp benimsesinler. Türklük simgelelerle değil yaşanmışlıklarla anlatılır…