Değerli Dostlar bugünkü yazımın konusu, “Seçmen ve Muhittin BÖCEK” hakkında
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, grup toplantısında yaptığı konuşmada, 'Gelin baba evine değiştirelim, gelin baba evine güçlenelim.
Gelin kimsesizlerin kimsesi olalım.
Gelin hep beraber zenginleşelim.
Gelin hep birlikte bu güzel ülkenin yüzünü güldürelim.
Büyük, güçlü ve zengin Türkiye için baba evi sizleri bekliyor' dedi.
Bugün bu baba evi başı sıkışmış, gidişattan memnun olmayan herkesin baba evidir.
Sorduğunda sevmeyeni yok da senin bu evde niye yerin olmasın?
Bu baba evinin tapusu ne Özgür ÖZEL’dedir ne Kemal Bey'de. İsmet Paşa'da da yoktu, Bülent Ecevit'te de.
Bu baba evinin tapusu senin babandan çok sevdiğin Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e kayıtlıdır.
Siyasi birliktelik mesajı vermek isteyen Özgür ÖZEL'in sözlerin karşılığı seçmende istenilen sonuca ulaşması konusunda çok seslilik oluşturdu.
Bu durum mühür kimdeyse Süleyman odur olayına döndü.
Şimdi ne alaka derseniz diye söylüyorum.
CHP Genel Başkanı Özgür ÖZEL, Genel Başkan seçilmeden önce 'ön seçimin teminatı olacağı' sözünü vermişti.
Ancak Genel Başkan seçildikten sonra sürecin uygun olmadığını belirtti.
ÖZEL'in konuya ilişkin 1 hafta arayla yaptığı farklı açıklamalar gündemdeki sıcaklığını korurken, bir değerlendirme de Parti Sözcüsü Deniz Yücel'den geldi.
Deniz Yücel, aday belirleme konusunun Merkez Yönetim Kurulu'nda ele alındığını söyledi.
Ön seçimin en demokratik yöntem olduğunu har zaman söylediklerini ve savunduklarını ifade eden Yücel, "Ama ön seçimle ilgili zamanlama açısından bir sıkışıklık var. Yapılıp yapılmaması veya Cumhuriyet Halk Partisi denetiminde eğilim yoklaması temayül yoklaması yapılıp yapılmaması tartışılıyor, değerlendirme aşamasında." dedi.
İşte bu yüzden söylüyorum. Önceki yazılarımda belirttiğim üzere bir rüzgâr var ama bu rant rüzgârı mı?
Yoksa hizmet mi olacak beraber göreceğiz.
İşin garip olan kısmı ise yerel seçimlerde filizlenecek adayların kollarını sıvarken fotoğraf yarışlarına başlamaları oldu.
Değişim rüzgârı unutuldu.
Koltukları koruma olayına döndü.
Bu değişim CHP'de büyük bir yarık oluşturdu.
Bu yarık daha ne kadar büyür ilerleyen günlerde göreceğiz.
Değişim sürecini yönetmek ve bu durumdan başarısız bir sonuç elde etmek istemeyen Özgür ÖZEL bu durumu nasıl kontrol edecek farkında olmadan bu değişimin artçıları nasıl hafife indirgeyecek hep beraber göreceğiz.
Değişim ile birlikte Muhittin BÖCEK Soluğu Ankara'da aldı.
Sosyal medya mecraların birinde yorumları kapatan Muhittin BÖCEK seçmenden gelen söylemlere kulağını kapatmış gözüküyor.
CHP'de bu kadar çok sesliliği lehine çevirmek isteyen Muhittin BÖCEK görüşmesinde hangi konuları iletti ve nasıl bir karşılık aldı.
Seçmen şimdiden konuşmalara başladı.
CHP Antalya teşkilatında ağırlığını kaybetmeye başlayan Muhittin BÖCEK bu durumu nasıl lehine çevirecek?
Meclis Üyelerin kendi aralarında yeni bir aday arayışına girmeleri ve sürekli eski veya kendilerinden isimleri telaffuz etmeleri seçmende bıkkınlığa sebep oluyor.
Umarım değişimi destekleyen yöneticiler bu durumdan haberdar olurlar.
Fotoğraf yarışına giren yöneticiler şimdiden kendilerini koltuklarda görüyor algısı oluşturmak istiyorlar.
Genel seçimde gösterilen rehavet yerel seçimde gösterilirse CHP'in kale burcu olarak nitelendirilen Antalya kendisini yeni bir partiye bırakacağı kesinleşmeye başlar.
Seçmen artık siyasi çekişmeleri duymaktan ziyade somut bir şeyler görmek istiyor.
Büyük ölçüde kayıp yaşayan CHP bu durumda nasıl bir başarı sağlayacak merak edilen bir konu
Seçmenin bu değişimden dolayı başka partilere yönelmeleri ve bu yönelme sebeplerinin aynı söylem aynı kişiler aynı sistem demelerini nasıl değiştirecekler.
Büyükşehir için sürpriz bir isime teklif gideceği konusunda söylentiler artmış durumda bu kişi Konyaaltı’nda ismi telaffuz edilen herhangi bir şekilde CHP'de görev almamış bir isim bu kişi için Büyükşehir mi yoksa Konyaaltı mı teklif edilir ilerleyen zamanda göreceğiz.