Osman ARTAN
Köşe Yazarı
Osman ARTAN
 

Güven Ve Muhabbet Köprüsü:Selam

Yüce Rabbimizin isimlerinden biri de “es-Selam”’dır. Rabbimiz, barış ve esenliğin kaynağıdır. Bu yüzden bizler, her namazımızın ardından O’nun “Selam” adını anarız. “Allahümme ente’s selâm ve minke’s selâm. Tebârekte ya ze’l-celâli ve’l-ikram!” deriz. Yani “Alah’ım sen Selâm’sın. Barış, eman ve güven Senden gelir. İzzet ve İkram Sahibi Rabbim, Sen ne kadar yücesin!” diye sesleniriz. Bizleri selâmete ve hidayete erdirmesini, huzur ve emniyet içinde yaşatmasını Rabbimizden niyaz ederiz. Selam, müminin şiarıdır. Korku, endişe, keder ve tehlikeden uzak olmanın, sükûn ve güvenin adıdır. Onun için bizler, tanıdığımız tanımadığımız bütün müminlere selam verir, güven ve muhabbet bağları kurarız. Söze başlarken “selâmun aleyküm” “Allah’ın selamı üzerinize olsun” der, iyi niyetlerimizi duaya dökeriz. Selam, dost olduğumuza ve bizden zarar gelmeyeceğine dair karşımızdakine verdiğimiz teminattır. Selam, küslüğü ve kini unutup kardeş kalma ahdidir. Zira tebessümle verilen bir selam, kırgınlıkları ve endişeleri yok eder. Yürekleri birleştirir, şefkat ve nezakete vesile olur. Selam sıradan bir ifade, gündelik bir alışkanlık değildir. Kilitli kapıları açan, gönüller yapan kıymetli bir anahtardır. Bu yüzden Peygamberimiz (s.a.s) hicret yolculuğu sonunda Medine’ye ulaştığında, kendisini büyük bir heyecanla karşılayan kalabalığa şöyle seslenmiştir: “Ey insanlar!”  “Selâmı yayın!”  “Muhtaçlara ikramda bulunun!”  “Akrabayı gözetin!”  “İnsanlar uykudayken namaz kılın!”  “Ve selâmetle cennete girin!” Rahmet Peygamberi Efendimiz, hayatı boyunca selamı dilinden eksik etmemiştir. Kadınıyla erkeğiyle, yaşlısıyla çocuğuyla kimseyi selamsız bırakmamıştır. O, “İnsanların Allah katında en makbul olanı, selama önce başlayandır.” buyurmuştur. Kabristanın sakinlerine bile selâm vermiş, esenlik dilemiştir. Böyle bir peygamberimiz varken bizler yanı başımızdaki komşumuzu nasıl tanımadan geçer gideriz? Akrabamızı, yakınlarımızı nasıl selamsız sabahsız bırakırız? Her biri bize emanet olan yoksulları, yetim ve kimsesizleri nasıl görmezden geliriz? Unutulmamalıdır ki, Allah’ın selamını esirgemek en büyük cimriliktir. “Selâm verirsem borçlu çıkarım” diye korkanlar şunu bilmelidir ki, aslında mümin selâm vermedikçe borçlanır. Çünkü Peygamberimiz, Müslüman’ın Müslüman üzerindeki haklarını sayarken, selâm vermeyi de zikretmiştir. Selâmın dili evrenseldir. Çünkü Rabbimizin Selâm adı, bütün âlemi kuşatmıştır. Rengi, ırkı, mezhebi, meşrebi ne olursa olsun insan, selama muhtaçtır. Zaman ve mesafe, esenlik rüzgarının önünü kesemez. Uzak coğrafyalardan Medine’ye, Peygamberimize gönderdiğimiz her selam nasıl ona ulaşıyorsa, din kardeşlerimize, mazlumlara, mağdurlara yolladığımız selam ve dualar da öylece yerini bulur. Cenab-ı Hak, yurdumuzda, İslam beldelerinde ve bütün dünyada selamı, huzuru ve güveni hâkim kılsın. İmanımızı selama, selamımızı emana dönüştürmeyi bizlere müyesser kılsın. Allah’ın selamı, rahmeti, bereketi ve esenliği hepimizin üzerine olsun.
Ekleme Tarihi: 05 Kasım 2020 - Perşembe

Güven Ve Muhabbet Köprüsü:Selam

Yüce Rabbimizin isimlerinden biri de “es-Selam”’dır. Rabbimiz, barış ve esenliğin kaynağıdır. Bu yüzden bizler, her namazımızın ardından O’nun “Selam” adını anarız. “Allahümme ente’s selâm ve minke’s selâm. Tebârekte ya ze’l-celâli ve’l-ikram!” deriz. Yani “Alah’ım sen Selâm’sın. Barış, eman ve güven Senden gelir. İzzet ve İkram Sahibi Rabbim, Sen ne kadar yücesin!” diye sesleniriz. Bizleri selâmete ve hidayete erdirmesini, huzur ve emniyet içinde yaşatmasını Rabbimizden niyaz ederiz.

Selam, müminin şiarıdır. Korku, endişe, keder ve tehlikeden uzak olmanın, sükûn ve güvenin adıdır. Onun için bizler, tanıdığımız tanımadığımız bütün müminlere selam verir, güven ve muhabbet bağları kurarız. Söze başlarken “selâmun aleyküm” “Allah’ın selamı üzerinize olsun” der, iyi niyetlerimizi duaya dökeriz.

Selam, dost olduğumuza ve bizden zarar gelmeyeceğine dair karşımızdakine verdiğimiz teminattır. Selam, küslüğü ve kini unutup kardeş kalma ahdidir. Zira tebessümle verilen bir selam, kırgınlıkları ve endişeleri yok eder. Yürekleri birleştirir, şefkat ve nezakete vesile olur.

Selam sıradan bir ifade, gündelik bir alışkanlık değildir. Kilitli kapıları açan, gönüller yapan kıymetli bir anahtardır. Bu yüzden Peygamberimiz (s.a.s) hicret yolculuğu sonunda Medine’ye ulaştığında, kendisini büyük bir heyecanla karşılayan kalabalığa şöyle seslenmiştir: “Ey insanlar!”  “Selâmı yayın!”  “Muhtaçlara ikramda bulunun!”  “Akrabayı gözetin!”  “İnsanlar uykudayken namaz kılın!”  “Ve selâmetle cennete girin!”

Rahmet Peygamberi Efendimiz, hayatı boyunca selamı dilinden eksik etmemiştir. Kadınıyla erkeğiyle, yaşlısıyla çocuğuyla kimseyi selamsız bırakmamıştır. O, “İnsanların Allah katında en makbul olanı, selama önce başlayandır.” buyurmuştur. Kabristanın sakinlerine bile selâm vermiş, esenlik dilemiştir.

Böyle bir peygamberimiz varken bizler yanı başımızdaki komşumuzu nasıl tanımadan geçer gideriz? Akrabamızı, yakınlarımızı nasıl selamsız sabahsız bırakırız? Her biri bize emanet olan yoksulları, yetim ve kimsesizleri nasıl görmezden geliriz? Unutulmamalıdır ki, Allah’ın selamını esirgemek en büyük cimriliktir. “Selâm verirsem borçlu çıkarım” diye korkanlar şunu bilmelidir ki, aslında mümin selâm vermedikçe borçlanır. Çünkü Peygamberimiz, Müslüman’ın Müslüman üzerindeki haklarını sayarken, selâm vermeyi de zikretmiştir.

Selâmın dili evrenseldir. Çünkü Rabbimizin Selâm adı, bütün âlemi kuşatmıştır. Rengi, ırkı, mezhebi, meşrebi ne olursa olsun insan, selama muhtaçtır. Zaman ve mesafe, esenlik rüzgarının önünü kesemez. Uzak coğrafyalardan Medine’ye, Peygamberimize gönderdiğimiz her selam nasıl ona ulaşıyorsa, din kardeşlerimize, mazlumlara, mağdurlara yolladığımız selam ve dualar da öylece yerini bulur.

Cenab-ı Hak, yurdumuzda, İslam beldelerinde ve bütün dünyada selamı, huzuru ve güveni hâkim kılsın. İmanımızı selama, selamımızı emana dönüştürmeyi bizlere müyesser kılsın. Allah’ın selamı, rahmeti, bereketi ve esenliği hepimizin üzerine olsun.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve antalyahabertakip.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.