Değerli Dostlar bugünkü yazımın konusu, “C.E. Firması yeni iddialar” hakkında 2 gün önce köşemde yer verdiğim ve okunma rekoru kıran yazımın devamının geleceğini belirtmiştim. Bu yazı halk açık ve şaibelerle dolu bir şirket hakkındaydı. Bugünkü yazım da yine bu şirketin sahibi ve ailesinin bir başka marifeti. Elimizdeki bilgilere ve yapılan ihbara göre CE firmasının sahibi T.T.S. 2 parselden oluşan SİT alanını satın alıyor. Bu arazide bir göl var ve göle biriken sular normalde bölgede tarım sulamasında kullanılıyor. T.T.S. 2022 yılında DSİ'ye bir dilekçe vererek, alanı doldurmak istediğini söylüyor. T.T.S. bu talepten olumsuz yanıt almasına rağmen 2023 yılında araziyi dolduruyor. Üstelik halka açık şirketinden ödeme yaparak. İş burada durmuyor 2024 yılında da üzerine yine ciddi bir para harcayarak bir yapı yaptırdığı iddia ediliyor. Ciddi şüphelerin odağında olan bu şirket Antalya’nın yatırımcı camiasında adından söz ettiren ve halka arz edilmiş bir firma. Gelen ihbarlar ve yapılan araştırmalar, şirketin Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) karşı yükümlülüklerini yerine getirmemiş olabileceğine dair güçlü işaretler veriyor. 400 Bin TL Dolgu ve 14,5 Milyonluk Sözleşme İddiaları gündemi sarsacak. İhbar haber merkezimize ulaşan bilgiler doğrultusunda, Döşemealtı’nda sit alanı olarak kayıtlı 8.xxx Ada /2 Parsel ve 8.xxx Ada /4 arazilerine yapılan dolgu işlemi için C.E. şirketinin Antalyaspor Kulubü Derneğine ödediği 400 bin TL ile fatura ve sözleşmede aracı (B. Hafriyat) firmasına ödenen miktar 14 milyon 500 bin TL iddialar dikkat çekiyor. Toplamda 14 milyon 900 bin TL'lik bir ödemeden bahsediliyor! Konuyla ilgili bilgi almak için C.E. şirketinin CEO’su V.Y.’yi aradığımda, bu işlemle ilgili yeterli bilgiye sahip olmadığını ve araştırma yapmak için zamana ihtiyacı olduğunu ifade etti. Ancak, bu görüşmenin hemen ardından H.K. isimli bir şahıs, CEO’nun eniştesi olduğunu belirterek beni aradı ve ihbar konusunu sorguladı. Firmanın CEO’suna sorulan bir sorunun yanıtına, firmayla ilgisi olmayan eniştenin dönüş yapması da başka soruları beraberinde getiriyor. Enişte H.K.’nin Çelişkili Açıklamaları Enişte H.K., söz konusu parsellerin sahibi olduğunu ve dolgu işleminin C.E. firmasıyla hiçbir ilgisinin olmadığını son derece soğukkanlı bir ifade ile iddia etti. Ancak yaptığım incelemelerde, bu beyanın doğru olmadığını ortaya koyan verilerle karşılaştım. 8.xxx Ada /2 Parsel ve 8.xxx Ada /4 sit alanı, T.T.S. adlı şahsa ait olarak gözüküyor ve T.T.S. aynı zamanda C.E. firmasının sahibi olarak biliniyor. Elimdeki belgeye göre de dolgu işleminin CE firmasından yapıldığı ve H.K. isimli eniştenin beyanı doğru olmadığı alenen ortada. T.T.S. bu alanların gerçek sahibi olduğuna göre, şu soruların yanıtlanması gerekiyor: 1.         T.T.S.’ye ait bir arazi için neden C.E. firması üzerinden dolgu işlemi gerçekleştiriyor? Ödemeyi neden CE. Firması yapıyor? 2.         Şahsa ait sit alanı olan tarlaya doldurulan 400 bin TL değerindeki bu işlem ve 14 milyon 500 bin TL sözleşme şirketin halka açık olması nedeniyle KAP’a bildirildi m? 3.         C. E.’in CEO’su V.Y.’nin bu işlemden haberdar olmadığını söylemesi gerçek mi, yoksa bilinçli bir bilgi saklama girişimi mi? Sit Alanında Şirket İlişkileri Bu noktada, 8.xxx Ada /7 Parsel arazisine yönelik iddialar da önemli. İlgili arazinin mahkemelik olmasına rağmen, T.T.S.’nin 1500 metrekarelik kısmını kendi mülkü gibi gösterdiği ve araziyi kapattığı yönünde söylentiler var. Böyle bir davranışın hukuki ve etik olarak açıklanabilir bir yanı olmadığı gibi, bu işlemlerin C. E. şirketi üzerinden finanse edilmesi durumu daha da karmaşık hale getiriyor. Enişte H.K.’nin Şirketle Bağı Nedir? Bir başka kritik nokta ise H.K.’nin bu olaylardaki rolü. CEO’nun eniştesi olduğunu ifade eden H.K., neden bu denli doğrudan bir şekilde C. E. şirket adına bilgi verme veya savunma pozisyonuna geçiyor? Hangi Sıfatla? Enişte H.K.’nın C.E. Firmasıyla hiçbir şekilde resmi sıfatı olmadığı bilgisine ulaştık. Bu durum, şirketle şahsi ilişkiler arasında sınırların belirsiz olduğunu gösteriyor olabilir mi? KAP’a Bildirim Yapılmadı mı? Halka arz edilmiş bir şirketin tüm işlemleri KAP’a bildirme zorunluluğu bulunuyor. Ancak, 400 bin TL’lik dolgu faturası ve 14 milyon beşyüz bin TL'lik sözleşme iddialarıyla ilgili şu ana kadar herhangi bir bildirim yapılmadığı anlaşılıyor. Yapılmış olsa CEO V.Y. enişteyi aratmak yerine bize bu bilgiyi verirdi değil mi? Zaten Sit Alanına Dolgu Yaptım mı diyebilecek? Düşündürücü! Eğer bu doğruysa, yatırımcıların aldatılması ve kamuoyunun yanlış yönlendirilmesi gibi ciddi suçlamalar gündeme gelebilir. Yatırımcı Güveni Tehlikede Şirketlerin halka arz sürecinde verdikleri en önemli söz, şeffaflıktır. Ancak C. E.’in bu durumu, yatırımcı güvenini ciddi şekilde zedeliyor. Bu kadar büyük meblağlar içeren ve kamu yararını ilgilendiren bir işlemin üstünün örtülmeye çalışılması, şirketin itibarını zedelediği gibi, potansiyel hukuki yaptırımları da beraberinde getirebilir. Sonuç olarak, yatırımcılar ve kamuoyu, bu sorulara açık ve net cevaplar bekliyor: •          400 bin TL’lik dolgu faturası ve 14 milyon beş yüz bin TL'lik B.Hafriyat firmasının sözleşmesi KAP’a bildirildi mi? bildirilmedi mi? •          T.T.S.’nin sit alanında gerçekleştirdiği Dolgu iddiaları, C. E. Firması neden bu kadar doğrudan etkiliyor? •          Enişte H.K.’nin C. E. şirketiyle ilişkisi hangi boyutta? Sonuç olarak, C. E. firmasının halka arz edilmiş bir şirket olarak kamuoyuna ve yatırımcılara şeffaf davranması hem etik hem de yasal bir zorunluluktur. Bu şaibe iddiaları, firmanın güvenilirliğini ve saygınlığını ciddi şekilde zedeleyebilir. Yine neresinden tutsan elinde kalıyor. SİT alanına beton dökülmesine mi, bölge tarımında kullanılan suya zarar verilmesine mi yoksa beton parasının halka açık şirketinden ödenmesine mi yanarsın? Gelişmelerin takipçisi olmaya devam ederken diğer şaibeleri de açıklamayı sürdüreceğiz. İşte C.E.'nin Ödediği Kısmi Dolgu Faturası: