Değerli Dostlar bugünkü yazımın konusu, “Antalya Gelecek Partisi İl Başkanlığı” hakkında
Antalya siyasetinde yer edinmek isteyen Gelecek Partisi Antalya İl Teşkilatı, maalesef güven inşa etmek bir yana, toplumda güvensizlik ve ayrımcılık algısını güçlendiren adımlar atmaya devam ediyor.
"Sen, ben, bizim oğlan" anlayışıyla hareket eden bir siyasi yapının, halkın beklentilerini karşılaması ve Antalya’da bir fark yaratması mümkün müdür?
Bu sorunun cevabı, mevcut tutumlarına bakıldığında maalesef oldukça net:
Hayır.
Güven Sorunu: Siyasetin Temel Eksikliği
Bir siyasi partinin başarısı, toplumda güven duygusunu pekiştirebilmesinden geçer.
Ancak Gelecek Partisi Antalya İl Teşkilatı, bu güveni oluşturmak yerine ayrıştırıcı tutumlarıyla hem halkı hem de kendi mensuplarını hayal kırıklığına uğratıyor.
Kendi içinde bile uyum sağlayamayan, ortak hedefler doğrultusunda hareket edemeyen bir teşkilatın, Antalya gibi büyük bir şehirde halkın güvenini kazanması nasıl mümkün olabilir?
Toplumun Gözünde Komik Duruma Düşen Bir Parti
Kendi mensupları arasında "bizim oğlan" politikalarıyla hareket eden bir teşkilat, Antalya halkına nasıl bir vaat sunabilir? Siyaseti kişisel ilişkiler üzerinden yürüten bu anlayış, partiye duyulan saygıyı ve ciddiyeti zedeliyor.
Antalya’da köklü sorunlara çözüm üretmek için siyaset sahnesine çıkan bir parti, ilk olarak kendi güvenilirliğini ve şeffaflığını sağlamak zorundadır.
Ancak Gelecek Partisi’nin mevcut tutumu, siyaset sahnesinde yer edinmek yerine komik bir görüntü yaratıyor.
“Bizim Oğlan” Toplantılarıyla Halktan Kopuk Bir Yapı
Antalya’da siyaset, halkın sorunlarını dinlemeyi, çözüm üretmeyi ve tüm kesimlere eşit mesafede durmayı gerektirir.
Gelecek Partisi’nin “sen, ben, bizim oğlan” toplantıları, yalnızca dar bir çevrede yankı bulan, halktan kopuk bir siyasetin göstergesidir.
Bu yaklaşım, sadece partiyi küçük düşürmekle kalmaz, aynı zamanda Antalya halkının gözünde partiyi güvenilmez ve etkisiz bir yapı olarak konumlandırır.
Toplumda Ayrımcılık Algısı Yaratmak
Siyasetin temelinde birlik ve bütünlük sağlamak varken, Gelecek Partisi’nin Antalya teşkilatı, ayrımcı politikalarıyla toplumun farklı kesimlerinde derin bir hayal kırıklığı yaratıyor.
İnsanları kategorilere ayırarak, sadece belirli bir zümreye odaklanarak siyaset yapmak, toplumsal kutuplaşmayı körükler.
Bu durum, Antalya gibi bir turizm ve kültür şehrinde kabul edilebilir bir yaklaşım değildir.
Beceriksizlik Maskesi Altında Popülizm
Partinin Antalya’daki bu tutumu, siyasi beceriksizlik ve popülizmin açık bir örneğidir.
İnsanların güvenini kazanmayı başaramayan bir teşkilatın, ayrımcılık yaparak kendine alan açmaya çalışması, son derece düşündürücüdür.
Antalya halkı, bu tarz siyaseti çoktan aşmış ve artık gerçek çözümler isteyen bir noktadadır. Gelecek Partisi’nin bu durumu görememesi, sadece kendi sonunu hazırlar.
Antalya Halkı Bu Yaklaşımı Hak Etmiyor
Antalya gibi büyük ve önemli bir şehirde siyaset yapmak, büyük bir sorumluluğu ve vizyoner bir yaklaşımı gerektirir.
Gelecek Partisi Antalya İl Teşkilatı, maalesef bu sorumluluğu taşıyacak güveni ve kapsayıcı anlayışı henüz ortaya koyamamıştır.
Halkın sorunlarına kulak vermek, ayrımcılığı reddetmek ve gerçek çözümler üretmek yerine, dar bir çevrede kendi siyasi çıkarlarını gözeten bu tutum, ne Antalya halkına ne de partiye bir fayda sağlar.
Eğer Gelecek Partisi, Antalya’da siyasette ciddiye alınmak istiyorsa, önce kendine çeki düzen vermeli ve halkın güvenini kazanacak adımlar atmalıdır.
Aksi takdirde, bu politikalarıyla sadece güvensizlik yaratan bir figür olarak kalmaya mahkûm olacaktır.
Antalya halkı, daha iyisini hak ediyor ve bu hak edilen siyaset anlayışı, ayrımcılık değil, eşitlik ve güven temelli bir yaklaşımdır.