Taner ŞAHİN
Köşe Yazarı
Taner ŞAHİN
 

Antalya Büyükşehir Belediyesi Teftiş Kurulu’nda Neler Oluyor?

Değerli Dostlar bugünkü yazımın konusu, “Antalya Büyükşehir Belediyesinde yaşanan örtbaslar” hakkında Antalya Büyükşehir Belediyesi’nde sular bir türlü durulmuyor. Özellikle Teftiş Kurulu Başkanlığı’nın başında bulunan Çetin Özcan ve ekibinin, iç hizmet şikayetlerine karşı sergilediği tavır ciddi bir sorgulama konusu. Kurulun, sorunları çözmek yerine üstünü örtmeye çalıştığına dair iddialar, yalnızca şaşırtıcı değil, aynı zamanda son derece düşündürücü. Aralık 17, 2024 tarihinde yayımlanan “Antalya Büyükşehir Belediyesi’nde Taciz Skandalı İddiaları: Gündeme Bomba Gibi Düştü” başlıklı yazımızda, bir belediye personelinin eşine sosyal medya üzerinden tacizde bulunduğu iddiasını gündeme getirmiştik. Ancak o tarihten bu yana, yaklaşık 20 gündür bu konuya ilişkin hiçbir somut adım atılmış değil. Böyle bir olayın, bırakın çözülmesini, gündemden düşürülmeye çalışılması açıkça bir sorumsuzluk örneğidir. Bu, yalnızca bir olay değil; halkın güvenine, adalete ve etik değerlere doğrudan zarar veren bir durum. Şimdi sormak gerekiyor: Antalya Büyükşehir Belediyesi Teftiş Kurulu Başkanlığı’nın asıl görevi nedir? Sorunları çözmek değilse, neden var? Belediyedeki şikayetlerin üzerine gitmek yerine olayları halının altına süpürmeye çalışmak, bu kuruma yakışan bir davranış mıdır? Bu kurul, Antalya halkının gözünde kurumun itibarını zedelemek dışında ne işe yarıyor? İddialar burada bitmiyor. Gelen bilgiler ve iddialar arasında Çetin Özcan’ın sabah saat 11:00’de işe başladığını ve saat 14:00’te işten ayrıldığını söyleniyor. Eğer bu doğruysa, bu kadar sınırlı bir mesai süresinde nasıl bir inceleme yapılabilir? Yine bir başka düşündürücü detay, Çetin Özcan’ın eşiyle aynı odada, aynı makamda çalışıyor olması. Bu, etik değerler ve tarafsızlık açısından kabul edilebilir mi? Kurum içinde böyle bir düzenlemenin kimlerin inisiyatifiyle yapıldığı sorgulanmalı. Genel Sekreter Cansel Çevikol Tuncer'in Sessizliği Neden? Ancak asıl dikkat çeken nokta, belediyenin en kritik pozisyonlarından birinde olan Genel Sekreter Cansel Çevikol Tuncer'in bu süreçteki sessizliği. Halk adına şeffaflık beklerken, bu sessizlik ne anlama geliyor? Koruduğu bir kişi mi var? Yoksa siyasi dengeler mi devrede? Şehrin yönetiminde sorumluluk alan herkes, kamuoyuna hesap verebilir olmalı. Özellikle böyle kritik süreçlerde sessizlik, şüpheleri derinleştiriyor. Antalya halkı cevap bekliyor. Şeffaflık ve adalet her şeyin önünde gelir. Belediye yönetimi ve ilgili kişiler, bu sorulara açık ve net cevaplar vermeli. Sessizlik yerine çözüm odaklı adımlar görmek istiyoruz. Taciz skandalına tekrar dönersek: Bir olayın çözülmesi için illa trajik sonuçlar mı yaşanmalı? Birilerinin can kaybı mı vermesi ya da cezaevine girmesi mi gerekli? Bu olaylar karşısında sessizlik ve eylemsizlik yalnızca bireylere değil, doğrudan Belediye Başkanı Muhittin Böcek’e de zarar veriyor. Teftiş Kurulu Başkanlığı’nın bu pasif ve örtbasça tavrı hem kurumsal imajı hem de başkanlık makamının itibarını ciddi şekilde zedeliyor. Antalya Büyükşehir Belediyesi, sorunların çözümüne odaklanmak yerine “hiçbir şey olmuyormuş” algısını yaratmaya çalışıyorsa, bu halkın beklentilerine ve belediyenin sorumluluklarına ters düşer. Üstelik bu tarz olayların üzerine gidilmemesi, gelecekte benzer olayların artmasına da zemin hazırlar. Muhittin Böcek’in, bu iddialar ve Teftiş Kurulu’nun işleyişiyle ilgili derhal bir adım atması gerekiyor. Şeffaflık, hesap verebilirlik ve etik değerlere uygunluk, bir belediyenin temel prensiplerinden olmalıdır. Ancak mevcut durumda bu prensiplerin tamamen göz ardı edildiği izlenimi hâkim. Unutulmamalıdır ki! Antalya halkı, olayların örtbas edilmesini değil, adaletin ve çözümün sağlanmasını talep ediyor. Teftiş Kurulu, bu şikayetlere karşı kayıtsız kalmaya devam ederse, yalnızca kendisini değil, bağlı olduğu tüm yapıyı da sorgulanır hale getirir. Antalya Büyükşehir Belediyesi yönetimi, halkın gözünde daha fazla güven kaybetmek istemiyorsa, bu sessizlik zincirini kırmalı ve sorunlara gerçekçi çözümler üretmelidir. Çünkü sessizlik, hiçbir zaman çözüm olmamıştır. Unutmayalım, sessizlik suça ortaklıktır.
Ekleme Tarihi: 06 Ocak 2025 - Pazartesi

Antalya Büyükşehir Belediyesi Teftiş Kurulu’nda Neler Oluyor?

Değerli Dostlar bugünkü yazımın konusu, “Antalya Büyükşehir Belediyesinde yaşanan örtbaslar” hakkında

Antalya Büyükşehir Belediyesi’nde sular bir türlü durulmuyor.

Özellikle Teftiş Kurulu Başkanlığı’nın başında bulunan Çetin Özcan ve ekibinin, iç hizmet şikayetlerine karşı sergilediği tavır ciddi bir sorgulama konusu.

Kurulun, sorunları çözmek yerine üstünü örtmeye çalıştığına dair iddialar, yalnızca şaşırtıcı değil, aynı zamanda son derece düşündürücü.

Aralık 17, 2024 tarihinde yayımlanan “Antalya Büyükşehir Belediyesi’nde Taciz Skandalı İddiaları: Gündeme Bomba Gibi Düştü” başlıklı yazımızda, bir belediye personelinin eşine sosyal medya üzerinden tacizde bulunduğu iddiasını gündeme getirmiştik.

Ancak o tarihten bu yana, yaklaşık 20 gündür bu konuya ilişkin hiçbir somut adım atılmış değil.

Böyle bir olayın, bırakın çözülmesini, gündemden düşürülmeye çalışılması açıkça bir sorumsuzluk örneğidir.

Bu, yalnızca bir olay değil; halkın güvenine, adalete ve etik değerlere doğrudan zarar veren bir durum.

Şimdi sormak gerekiyor: Antalya Büyükşehir Belediyesi Teftiş Kurulu Başkanlığı’nın asıl görevi nedir?

Sorunları çözmek değilse, neden var?

Belediyedeki şikayetlerin üzerine gitmek yerine olayları halının altına süpürmeye çalışmak, bu kuruma yakışan bir davranış mıdır?

Bu kurul, Antalya halkının gözünde kurumun itibarını zedelemek dışında ne işe yarıyor?

İddialar burada bitmiyor.

Gelen bilgiler ve iddialar arasında Çetin Özcan’ın sabah saat 11:00’de işe başladığını ve saat 14:00’te işten ayrıldığını söyleniyor.

Eğer bu doğruysa, bu kadar sınırlı bir mesai süresinde nasıl bir inceleme yapılabilir?

Yine bir başka düşündürücü detay, Çetin Özcan’ın eşiyle aynı odada, aynı makamda çalışıyor olması.

Bu, etik değerler ve tarafsızlık açısından kabul edilebilir mi?

Kurum içinde böyle bir düzenlemenin kimlerin inisiyatifiyle yapıldığı sorgulanmalı.

Genel Sekreter Cansel Çevikol Tuncer'in Sessizliği Neden?

Ancak asıl dikkat çeken nokta, belediyenin en kritik pozisyonlarından birinde olan Genel Sekreter Cansel Çevikol Tuncer'in bu süreçteki sessizliği.

Halk adına şeffaflık beklerken, bu sessizlik ne anlama geliyor?

Koruduğu bir kişi mi var?

Yoksa siyasi dengeler mi devrede?

Şehrin yönetiminde sorumluluk alan herkes, kamuoyuna hesap verebilir olmalı.

Özellikle böyle kritik süreçlerde sessizlik, şüpheleri derinleştiriyor.

Antalya halkı cevap bekliyor.

Şeffaflık ve adalet her şeyin önünde gelir.

Belediye yönetimi ve ilgili kişiler, bu sorulara açık ve net cevaplar vermeli.

Sessizlik yerine çözüm odaklı adımlar görmek istiyoruz.

Taciz skandalına tekrar dönersek: Bir olayın çözülmesi için illa trajik sonuçlar mı yaşanmalı?

Birilerinin can kaybı mı vermesi ya da cezaevine girmesi mi gerekli?

Bu olaylar karşısında sessizlik ve eylemsizlik yalnızca bireylere değil, doğrudan Belediye Başkanı Muhittin Böcek’e de zarar veriyor.

Teftiş Kurulu Başkanlığı’nın bu pasif ve örtbasça tavrı hem kurumsal imajı hem de başkanlık makamının itibarını ciddi şekilde zedeliyor.

Antalya Büyükşehir Belediyesi, sorunların çözümüne odaklanmak yerine “hiçbir şey olmuyormuş” algısını yaratmaya çalışıyorsa, bu halkın beklentilerine ve belediyenin sorumluluklarına ters düşer.

Üstelik bu tarz olayların üzerine gidilmemesi, gelecekte benzer olayların artmasına da zemin hazırlar.

Muhittin Böcek’in, bu iddialar ve Teftiş Kurulu’nun işleyişiyle ilgili derhal bir adım atması gerekiyor.

Şeffaflık, hesap verebilirlik ve etik değerlere uygunluk, bir belediyenin temel prensiplerinden olmalıdır.

Ancak mevcut durumda bu prensiplerin tamamen göz ardı edildiği izlenimi hâkim.

Unutulmamalıdır ki!

Antalya halkı, olayların örtbas edilmesini değil, adaletin ve çözümün sağlanmasını talep ediyor.

Teftiş Kurulu, bu şikayetlere karşı kayıtsız kalmaya devam ederse, yalnızca kendisini değil, bağlı olduğu tüm yapıyı da sorgulanır hale getirir.

Antalya Büyükşehir Belediyesi yönetimi, halkın gözünde daha fazla güven kaybetmek istemiyorsa, bu sessizlik zincirini kırmalı ve sorunlara gerçekçi çözümler üretmelidir.

Çünkü sessizlik, hiçbir zaman çözüm olmamıştır.

Unutmayalım, sessizlik suça ortaklıktır.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve antalyahabertakip.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
ddenen