Okunduğu zaman müminin yüreklerini iliklerine kadar etkileyen rahmet kitabımız Kur’an-ı Kerim, Ramazanı şerifin bizlere yüce bir hediyesidir. Bir Ramazan günü Hira’da “Oku” emriyle inmeye başlayan Kerim Kitabımız, insanları doğru yola ileten bir hidayet rehberi ve rahmet vesilesidir. Hayatı anlamlı kılan bugünümüze ve yarınlarımıza dair umutlarımızı diri tutmamızı sağlayan hayat kitabımızdır Kur’an. Sözlerin en güzeli, yaratıcımızın en büyük hazinesi, en büyük ikramıdır biz kullarına Kur’an. İnsana Rabbini, kendisini ve çevresini tanıtan ilahi kılavuzdur. Kur’an müminin, varlığını ve yokluğunu, hüznünü ve mutluluğunu ibadete dönüştüren kulluk kitabıdır. Kur’an, rahmet yüklü mesajlarıyla insanı yüceltmiş, onu şereflendirmiştir. Allah nice millet ve toplumları bu Kerim Kitap’la aziz kılmıştır. Ona yönelen felah bulmuş ondan yüz çeviren hüsrana uğramıştır.
Yüce kitabımız Kur’an insanlık âlemini evrensel ilkelerle buluşturmuş, insanlığı yüksek değerlere kavuşturmuştur. Bu kitap ki inmeye başladığı andan itibaren, tüm insanlığı hakka, adalete, merhamete, ahlak ve fazilete çağırmıştır. Bize iyi ile kötüyü, doğru ile yanlışı, güzel ile çirkini hayır ile şerri birbirinden ayırmayı öğretmiştir.
Bu kitap ki aklımızı kalbimizle buluşturdu. Kalbimizi de aklımızla buluşturdu. Bu kitap ki ruhumuzu bedenimizle buluşturdu. Bizde bir tevhid oluşturdu ve bizi tevhide iman etmeye davet etti.
Kitabımız Kur’an-ı Kerim bize iyi bir kul olmayı öğretti. Bizim başıboş yaratılmadığımızı, sorumluluk sahibi mükerrem bir varlık olduğumuzu hatırlattı. Bize iyi bir evlat olmayı öğretti. Anne-babaya “öf” demek bile yok dedi. “Rahmet ve şefkat kanatlarını annenin, babanın üzerinden kaldıramazsın” dedi. Eli öpülesi büyüklerimize şefkat göstermeyi öğretti. Sonra iyi bir baba, iyi bir anne olmayı öğretti. İyi bir eş, iyi bir dost, iyi bir komşu hâsılı iyi bir insan olmayı öğretti. Yetim yürekleri sevindirmeyi, engelli kardeşlerimizin yüzünü güldürmeyi, gurbet hayatı yaşayan mülteci misafirlerimize sıla sıcaklığı hissettirebilmeyi öğretti.
Öyleyse geliniz rahmet, bereket ve mağfiret iklimi Kur’an ayında kalplerimizi, zihinlerimizi ve yaşantılarımızı Kur’an ile mamur kılalım. Gönüllerimizi bu yüce kitabın mesaj ve anlam dünyasından mahrum bırakmayalım. Resul-i Ekrem (s.a.s)’in “Kalbinde Kur’andan herhangi bir eser bulunmayan kimse tıpkı harabe bir eve benzer”şeklindeki uyarısını unutmayalım. Kur’an’ın hakikatler dünyasıyla tanışalım.
Bu ayda dünya semasına inen Kur’an’ı tekrar gönül semalarımıza indirelim. Allah Resülü’nün sünneti seniyyesi mukabelelerimizle Kur’an aşkımızı ve şuurumuzu bir kez daha pekiştirelim. Unutmayalım ki, bizler Kur’an-ı Kerim’e yöneldikçe o bize bütün kapılarını, ufuklarını cömertçe açacaktır. Bizi insana huzur ve mutluluk veren mana saraylarında ağırlayacaktır.