Bu haftaki yazımızda Kurban Bayramına yaklaştığımız şu günlerde Kurban İbadetinin öneminden bahsetmek istiyorum. Yüce Rabbimiz Enam Suresinin 162. Ayetinde “Ey Muhammed! De ki: "Şüphesiz benim namazım da, diğer ibadetlerim de, yaşamam da, ölümüm de âlemlerin Rabbi Allah içindir.” buyurmaktadır. Ayetten de anlaşılacağı gibi yapmış olduğumuz ibadetlerimizin tümü Allah’ın rızasını kazanmak için olmalıdır. Sözlükte “yaklaşmak, Allah’a yakınlaşmaya vesile olan şey” anlamına gelen kurban; ibadet maksadıyla belirli şartları taşıyan hayvanı usulüne uygun olarak kesmeyi ve bu amaçla kesilen hayvanı ifade eder. Kurban kesmek, akıllı, büluğ çağına ermiş, dinen zengin sayılacak kadar mal varlığına sahip Müslümanın yerine getireceği mali bir ibadettir. Kurban İbadeti, insanlığın kendisiyle, Âdem’in evlatlarında ihlas, İbrahim’de sadakat, İsmail’de teslimiyet sınavına tabi tutulduğu hikmetli bir ibadettir. Kurban İbadeti, Yüce Rabbimize yakınlaşmaktır. Kurbanlarımız „‟kurb‟ anlarımızdır, yani O’na en yakın olma anlarımızdır. Kurban takvaya; takva da Allah’a ulaştırır.
Kurban İbadetinin önemini hakkında Peygamberimiz (sav) şöyle buyurmuştur : “Âdemoğlu kurban bayramı günlerinde Allah katında kurbandan daha sevimli bir amel işlemiş olmaz. Kurban, kıyamet günü boynuzları, kılları ve tırnakları ile (sevap olarak) gelir. Kurban henüz kanı yere düşmeden, Allah tarafından kabul edilir. Bu sebeple kurban kesme konusunda gönlünüz hoş olsun. (Bu iş size zor gelmesin.)”
Kurban ibadeti ile bizden asıl istenen, elimizle birlikte gönlümüzü birbirimize açmaktır. Ensar olduğumuz bu yıllarda sevgimizi ve varlığımızı ülkemize sığınan kardeşlerimizle paylaşmaktır. Kurban, bir tezekkürdür, tefekkürdür, hatırlamadır. Kurban, muhtaç kimsenin hanesine muhabbet ve sevinç taşıyabilmektir; renk, dil ve coğrafya ayrımı gözetmeden müminler topluluğuna kardeşlik esintisi götürebilmektir. Darlık, yokluk ve açlık içerisinde yaşayan, hiç görmediğimiz, tanımadığımız kardeşlerimizin dertleriyle dertlenebilmek ve onlara bir umut ışığı olabilmektir. Kurbanlarımız bizi bir taraftan Rabbimize yakınlaştırırken bir taraftan da kardeşlerimizle aramıza köprüler kurar. Allah için yoksulun et ve gıda ihtiyacını karşılayarak Müslüman toplumda kardeşlik yardımlaşma ve dayanışma ruhunu canlı tutar. Kurban ibadetinin bir hikmeti de zengini, uzak yakın muhtaç kardeşlerine yaklaştıran önemli bir vesile olmasıdır. Türkiye Diyanet Vakfımız dünyanın birçok ülkesinde ihtiyaç sahibi Müslüman kardeşlerimize vekâlet yoluyla kurbanlarımızı paylaşma imkânı sunmaktadır. Geçen yıl TDV’ye emanet edilen 239 bin 414 hisse kurban; yurt içinde il ve ilçeler olmak üzere 235 merkezde, yurt dışında 130 ülkenin 530 bölgesinde bizzat vakıf görevlileri nezaretinde keserek dağıtımını gerçekleşti. Bu yıl Diyanet İşleri Başkanlığı ile işbirliği içerisinde gerçekleştirilecek olan Vekâletle Kurban Kesim Programı kapsamında gelmesi beklenen kurban vekâletlerine göre 275 bin hisse kurbanın kesilerek dağıtımının yapılması planlanıyor. Halkımızın bu konuda duyarlı olmasını istiyoruz.
Diğer bir önemli konu ise kurban hayvanları kesilirken eziyet edilmemelidir. Rahmet Elçisi Peygamberimiz (sav) hayvanların kesimi esnasında onlara eziyet verilmemesi için önemli uyarılarda bulunmuştur. Allah’ın her konuda bizlere ‟ihsan‟ ile yani güzellikle davranmamızı farz kıldığını, hayvanların kesiminin en güzel biçimde yapılmasını emrettiğini hatırlatır. Bu nedenle bıçağın iyice keskinleştirilmesi, hayvana gösterilmemesi, kesim işinin hızlı yapılması ve böylece hayvanın fazla acı çekmeden can vermesinin sağlanması talimatını verir.
Rabbim keseceğimiz kurbanlarımızın Allaha yakınlığımızı artırmamıza vesile kılsın. Kurbanlarımız “kurb” anımız olsun İnşallah.