İnsanoğlunun yaşayabileceği en büyük acı nedir desek? Birçoğumuz hiç düşünmeden, tereddüt etmeden "Evlat acısı" diye cevaplarız. Hatta bir ortamda böyle bir konu geçse hemen "Aman, Allah korusun evlatlarımızı..." diye ekler ve tüylerimiz diken diken olur...
Canımızı çok acıtan bir durum ile karşı karşıya kaldığımızda bunu nasıl dile getiririz? "Evlat acısı gibi..." benzetmesiyle anlatmaya çalışırız yaşadığımız travmayı...
En büyük sevgi hangisidir? Diye sorsak. Birçok kişi ne der? İlk sırada "evlat sevgisi" gelir dudaklardan dökülen...
Bir şeye karşı sevgimizi dile getirmek için hangi benzetmeyi yaparız? "Evlat sevgisi gibi..." benzetmesini yaparız değil mi?
Çocuğu olmadan önce sert, disiplinli, katı ve anlayışsız olan bir birey, çocuğu olduktan sonra bambaşka biri olarak çıkar karşımıza. Pamuk gibi yumuşacık, daha anlayışlı ve sabırlıdır... Hatta deriz ki "babalık akıllandırdı..." ya da "annelik ne kadar güzel yakıştı.." Çokta sorumluluk almayı sevmeyen biz bireyler, anne ya da baba olduğumuzda ne gece, ne gündüz dinler, gözümüz ondan başka bir şey görmeyerek, tüm hayatımızı bu küçücük insana adarız... İşte bu çocuğun mucizesidir ve her bebek armağanları ile birlikte gelir insan hayatına...
Anne kimdir desek?
Anneler benzersizdir...
Tüm annelerin süper güçleri ortak olsa da, her biri birbirinden farklıdır. Her annenin duruşu, bakışı, düşünceleri, tavrı, tarzı farklı ve kendine hastır. Onları özel yapan da budur.
Anneler şefkatlidir...
Anne çocuk ilişkisi sevginin en saf halidir; sevgi ve şefkatin en saf ve temiz hali annelerin kalbinde gizlidir. Anneler sevecendir, anlayışlıdır, bağışlayıcıdır; en tatlı hisleri en yumuşak halleriyle aktarır, korur, kollar ve sarıp sarmalar. Annelerin yanı dünyanın en güvenli yeridir.
Anneler güçlüdür...
Üzgün olduğumuzda, yardıma ihtiyaç duyduğumuzda ya da herhangi bir zorlukla karşılaştığımızda, en çok anneler değil midir destek veren? Annelerin gücü pek çoğumuzun tek başımıza altından kalkamayacağı güçlükleri aşmamızı sağlarken, annemizin küçük bir desteği olmazı olur yapar.
Anneler imkânsızı mümkün kılar...
Dışarıdan bakıldığında zor görünen pek çok şey, anne olduktan sonra hayatın doğal akışında her an karşılaşılıp üstesinden rahatça gelinebilen sorumluluklara dönüşür. Kimi zaman sabaha kadar uyumaz, yine de her şeye yetişirler.
Anneler çok yönlüdür...
Anne olmanın getirdiği büyük sorumluluklar, annelere birden fazla görevi başarıyla yerine getirme yetisini kazandırır. Yalnızca annelik etmenin sorumluluklarını sıralamak dahi, annelerimizin birer multi-tasking dehası olduğunu kanıtlamaya yeter.
Anneler ilham verir...
Anneler, pek çok kadının rol modelidir. Pek çok kız çocuğu büyüyünce “annesi gibi” olmak isterken, annelerinin her adımından, her duruşundan ve her sözünden ilham alır. Seçimlerinde annelerinin ne düşüneceğini sorgular, adımlarını ona göre atar.
Anneler ışıltılıdır...
Anneler her an parlar ve tüm yaptıklarında büyülü bir ışıltı vardır. Bir bakışları, tatlı bir dokunuşları içimizi ısıtmaya yeterken, bir gülüşleriyle dünya güler.
Ya o anne kokusu, anne sıcaklığı yok mu? Sokulunca kollarının altına nasıl da güvende hissederiz kendimizi... "Analı kuzu, kınalı kuzu. Anasız kuzu kınasız kuzu..." demezler mi annenin sahipleniciliğini, koruyuculuğunu, çocuğun hayatındaki önemini anlatmak için?...
Ya Baba kimdir desek?
Baba; Evinin, eşinin ve çocuklarının gönül kahramanıdır, canlarına can, şah damarıdır.
Baba; Yuvasını-ocağını “devlet idare eder” gibi idare etme kabiliyetine sahip bir candır.
Baba; Duruşuyla, bakışıyla güven veren, sesiyle dengeleyen, ailesinin gönlünde yaşayandır.
Baba; Nerede nasıl davranılması gerektiğini bilendir. Evinde "disiplini", kurallarıyla da “idaresini” sağlayandır.
Baba; Adaleti ihmal etmeyendir. Şerefi için yaşayandır. Zorluklar karşısında yılmayandır.
Baba; Ayrım yapmadan çocuklarını düşünen ve sevendir. Sevgi dolu yüreğiyle onları koruyup kollayandır.
Baba; İnsan, hayvan ve çevre sevgisiyle dolup taşandır. İyilik yolculuğunda yorulmadan koşandır.
Baba; Dürüstlükten taviz vermeyendir. Çalışkan, cömert ve fedakârdır. Ahde vefa gösterendir.
Baba; Okumayı, okutmayı, okuyanı, okutanı çok önemseyendir. Cehaletle mücadele edendir.
Baba; Problem çıkaran değil çözüm üretendir. İleriyi görendir. Hakikati takip edendir.
Baba; Dengeli ve hoşgörülüdür. Ötekileştirmeyen, “ahlak abidesi” dir.
Özellikle son haftalarda "İnsanlık nereye gidiyor?" dedirten, "Türk toplumunun kırmızı çizgisini aşan...", "Babalığı, anneliği, ağbiliği, dedeliği, akrabalığı" sorgulatan haberler üzerine yazacaklarım bu Cuma bunlar olacak... Hep diyoruz "sözün bittiği yer" diye ya, iki hafta arayla hepimizin hayatına kâbus gibi çöküp, elimizden bir şey gelemediği için aciz hissettiren, kâbus üstüne kâbus yaşatan bir sözde "Dede", bir sözde "Baba" ve bir sözde "Anne" yine tüm sözleri bitirdi...
Çocuklarımızın hak ettiği bir Dünya'ya uyanmak dileğiyle...
Sevgiyle kalın.