Buradan teşekkürlerimi sunmak istiyorum…
Kimlere mi?
Tabi ki "hoca sevdasına kapılmış sevgili Kemerli'lere.."
Biz aile olarak hiç gocunmadık.. Size, düğününüze, cenazenize, açılışınıza, mevlüdünüze, asker yemeğinize, doğumunuza vs.. koşturmaktan. Hatta sizler önceliğimiz, çocuklarımız, evimiz, ailemiz ikinci hatta üçüncü plandaydı..
Hoca sevdasına kapılanlardan "Hakkınızı helal edin Neşe hnm.." diye arayanlar bile oldu. Tek bir şey sordum kendisine.. "Ne istediniz de Mustafa bey hayır dedi??" Bana verilen cevap "çok vaadde bulundular.." Benim cevabım "Mustafa bey ne yapmadı da neyi vaadde bulundular?"
Yaaaa sevgili Kemerli'ler Mustafa Gül hiç bir şeye "hayır" demedi. Bu muydu acaba kusuru?. Ben de elimden geldiği kadar çok koşturdum. Elimde çanta, ayağımda topuklu ayakkabı ile yukarıdan bakmadım, çocukla-çocuk, köylü ile köylü oldum, 2200 bebeği ziyaret edip, kapınızı çaldım. Verdiğim kurslar cabası Kıyafetimi gideceğim evin ekonomik durumuna göre ayarladım.. Herhalde çok ulaşılır oldum.. Belki de hatam buydu..
Bunca yıl sonra "Bunları niye yazıyorsun yapılmış olanlar geçmişte kaldı?." deyip "Yapmasaydın.." bile diyecek olanlar vardır aranızda.. Onlarında canı sağolsun..
Teşekkür ediyorum sizin oylarınızla gelen iktidarın Kemer'de yakmadıkları can, yıkmadıkları yer kalmadı. İntikam için geliyorlar dediğimizde yüzümüze gülüp, size hiç bir zarar vermemiş birine sırt dönüp gittiniz "hocanıza" oy verdiniz. Şimdi de ceremesini hep birlikte çekiyoruz.
Festivaller, konserler yapılıyor diye bile şikâyet ettiniz. Neymiş Turizm için bu gerekiyormuş değil mi? Nerede şimdi yerli turist? Datça, Bodrum, Ege'de..
Vah benim Kemerim vah.. Bir zamanlar kadına, çocuğa, öğrenciye değer verilip, ilk yenilikler Kemer'de yaşanıp "Butik Belediye" olarak anılıp, yerli acenta satışlarında 1.sırada yer alırken hep birlikte geldiğimiz duruma bakın.
15 yıl elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışmış, çoluğunu çocuğunu, ailesini bu uğurda harcamış, siması sert olsada yüreği vicdanlı olan, ikiyüzlülük nedir bilmeyen bir belediye başkanını kin ve nefret kusanların eline verip, evini bile yıktırdınız ya özellikle sizlere daha bir canı gönülden teşekkür ediyorum.
Bir teşekkür de tabi ki Kuzdere'ye..
Sevgili Kuzderem ve Kuzderelim 2 yıl komşuluk yaptık hakkınızı helal edin. Fakat sizde Kuzdere'de oturacağımıza inanmayıp gittiniz hocanızı desteklediniz. Aslında "Kuzdere'de oturmaz" diyerek en büyük hakareti size etmişler de anlayamadınız mı? Kuzdere gibi hala saf ve doğal kalmış bir yerde neden oturmayacaklar? Ne eksiği var Kuzdere'nin diye aklınıza gelmeyip, niye kendinizi küçümsediniz?? Ve bunun sonucunda "benim kalem" deyip güvendiği Kuzderesi ve yine haklı sebeplerle "benim kalem" deyip sonuna kadar güvenip, savunduğu Arslanbucak'da yanılttı Paşasını. Bakın daha tanımadıysanız ki benden önce tanıyorsunuz yinede anlatayım. Mustafa beyin ağzından çıkan neyse odur. Bir öyle bir böyle konuşmaz. Sözünün arkasındadır. Neyse komşuculuk bu kadar kısmetmiş. Önemli olan Vicdanen rahatmısınız şimdi? Razı geldiyse "Memleketlinizin, yeri gelip bir yerden akrabanızın, karaoğlunuzun evinin yıkılmasına?" Gerisi boş..
Hocaya teşekkür etmeden olmaz tabi ki...
Sayın hoca göreve geldiğinizde "Mustafa Gül'ün seceresi okunmayacak Kemer'de artık" demişsin ya.. Asıl senin seceren bir Fethiyeli olup Fethiye'de, görev yaptığın Finike'de nasıl okunmuyorsa Kemer'de de bir gün gelecek okunmayacak. Mustafa Gül "EFSANE BAŞKAN" olarak gönüllere kazındı. Sen nasıl kazınacaksın onu zaman gösterecek.. Görünen köy kılavuz istemez misali pek bir parlak görünmüyor buradan geleceğin fakat hep birlikte bekleyip göreceğiz.
Kurduğun korku imparatorluğunun tadını çıkar ve bu arada oğlunuda sakın ihmal etme.. Zaman çabuk geçiyor..
Hadi boşverin geleceği.. İntikamınızı alıp, kininizi kustunuz ya.. Şimdi davul-zurna zamanı.. Bir zamanlar bizim yanımızda göbek atanlar şimdi sizle birlikte göbek atacaktır.. Tabi bir sonra kiminle göbek atarlar onu da zaman gösterecek..
Dipnot: Küçültmeye ve itibarsızlaştırmaya çalıştıkça büyüyenlerden kim var deseler?? Mustafa Gül "EFSANE BAŞKAN" derler..