Antalya Diş Hekimleri Odası Başkanı Gassan Yücel’e göre..
“Antalya diş sağlığı turizminden yılda 500 milyon Euro kazanıyor..”
Antalya’da dişçilik yapan bir doktorumuza göre ise..
“Bu rakam hayali bir tahmin, olsa olsa 100 milyon Euro falandır, Gassan Bey abartmış..”
Rakamları tartışılabilirsiniz..
Ama, Türkiye’nin hem “sağlık turizmi” hem de “diş turizmi”nde inanılmaz rağbet gördüğü tartışılamaz bir gerçek..
…
Hemen bir soru;
Sağlık turizmine olan bu talebin sebebi, Türkiye’nin turizmde gösterdiği performansın bir sonucu mu, yoksa sağlık turizmi Türk turizmine mi doping etkisi yapıyor?
Sağlıkçılarla turizmciler zaman zaman bunu da tartışıyor, ama gereksiz-anlamsız bir tartışma bu..
Önemli olan; her iki sektörün de yarattığı istihdam ile ülkeye kazandırdıkları dövizdir, değil mi?
…
Evet..
Antalya sağlık ve diş tedavisi turizminde İstanbul’dan sonra ikinci sırada..
Ve neredeyse kentin her yerinde DİŞ KLİNİKLERİ mantar gibi çoğalıyor..
Bunun en önemli sebebi;
1- Antalya’nın iklimi..
2- Deniz-kum-güneş üçlüsü..
3- Doğa ve tarih turizminde inanılmaz güzelliklere ve antik yapılara sahip olması..
Ama, daha önemli bir sebebi de UCUZLUK..
…
Dünya çapında yaşanan global finans krizi nedeniyle Avrupa ülkeleri kendi vatandaşlarına yönelik olan sağlık sigortası kapsamlarını değiştirdi..
Ve “diş tedavisi”ni sigorta kapsamının dışında tutmaya başladı..
Özellikle ücretleri yüksek diş protezlerini ve dental implantlarını kendi ülkelerinde yaptırırlarsa, protez ve implant ücretini devlet ve özel sigortaları karşılamamaya başladı..
Oysa..
Türkiye’ye gelerek protezlerini sağlık turizmi kapsamında yaptırırlarsa..
Hem kendi ülkelerindeki fiyatın dörtte birini ödüyor, hem de güzel bir tatil geçirmiş oluyor..
…
İşte bu noktada DİKKAT EDİLMESİ gereken bir konu var; “Diş Protez Laboratuvarları”..
Biliyorsunuz, ülkemizde genel sağlığın “AĞIZ”dan başladığı bilincine hala ulaşamadık..
Bu nedenle de, diş hekimlerimiz (istisnaları ayrı tutuyorum) ucuz maliyet için genellikle çok ucuz protez diş yapan laboratuvarları tercih ediyor..
Kendileri gayet iyi kazanıp lüks bir hayat yaşarken, diş teknisyenleri kıt kanaat geçinmek zorunda kalıyor..
Bu da kullanılan malzemeden işçiliğe kadar bir çok aşamada kalitesizliği beraberinde getiriyor..
Sizce..
Diş konusunda yaşanacak bir olumsuzluk, hem sağlık hem de Türk turizmini nasıl etkiler acaba?
…
Bir uyarı daha yapmak zorundayım..
Edindiğim bilgilere göre..
Acentalar bazı diş klinikleri ile özel anlaşmalar yapıyor imiş..
“Diş tedavisi için gelen ve acentaların kucağına düşen turistlerin, inanılmaz dolandırıcılık olaylarıyla karşılaşmaları kaçınılmaz bir son” oluyor imiş..
Pandemide neler çektiğimizi anlatmaya gerek yok sanırım..
Tam da yükselişe geçtiğimiz bir dönemde sağlıkta ve turizmde hem DİŞ TEDAVİ KALİTESİ hem de KONAKLAMA konularında herhangi bir olumsuzluk yaratılması, herkese zarar vermez mi?
Aman dikkat..
…
Diş tedavisi için Hollanda'dan gelen emekli hemşire İrene Stronkhorst (73), Hollanda'da bir arkadaşının Türkiye'yi ve özellikle Antalya'yı tavsiye ettiğini söylemiş..
Tanıdığının dişlerine bakarak şaşkınlıkla, “nasıl yani, Türkiye'de gerçekten böyle güzel yapıyorlar mı” diye sormuş..
Stronkhorst diyor ki;
“İlk önce tek implant düşündüm.. Daha sonra üst çenemin komple yapılmasını istedim.. Şu anda çok memnunum.. Gelecek tedavide, alt çeneden 6 dişimi de implant yaptıracağım.. Dişlerimi çevrem ve eşim çok beğendi..”
…
İşte böyle düşünen ve konuşan yabancı sayısını arttırmalıyız..
Diş hekimlerimize diyorum ki;
Lütfen “UCUZCU” olup, olumsuzluk yaratmayın..