Son bir hafta içinde, “çok belirgin” iki şey dikkatimi çekti.. 1- STK’ların “hangi partinin arka bahçesi” olduklarını ortaya koymaları.. 2- Konyaaltı Belediyesi’nin semt parklarını “yeşil alan” olarak nitelemesi.. Bu CHP’li belediye başkanları ve CHP’nin arka bahçesi haline gelmiş STK’ların temsilcileri milleti nasıl kandıracaklarını, nasıl uyutacaklarını iyice şaşırdılar tamam da, şu kandırılan ve uyutulanlar niye “at gözlüklerini” çıkarıp atmazlar, bunu anlamakta zorlanıyorum.. Gözlerine perde mi indi, yoksa akıl tutulması mı yaşıyorlar, anlamak gerçekten çok zor.. … Şimdi anlatacaklarımı iyi takip edin, bunları niye yazdığımı şıp diye anlayacaksınız.. … Ak Parti’li Menderes Türel Boğaçayı Projesi’ni uygulamaya başladığında başta CHP’li il-ilçe yöneticileri olmak üzere vekiller bile karşı çıktı.. Yetmedi, Boğaçayı Projesi’ne onay veren uzmanları “uzman” kabul etmeyen STK’lar “DOĞAL YAPIYI BOZUYOR” diyerek dava üstüne dava açtılar.. Bu STK’lar; içlerinde Jeoloji Mühendisleri, Şehir Plancıları ve Ziraat Mühendislerinin de olduğu “Eşgüdüm Kurulu”na bağlı 14 Oda’nın temsilcileriydi.. … Peki şimdi ne oldu biliyor musunuz? CHP’li Muhittin Böcek, “Boğaçayı’nın ikinci etabını ben yapacağım” diyor.. Ve “Bilim Kurulu” adı altında CHP’nin arka bahçesi olan “Eşgüdüm”cü STK’lar da toplanıyor, “BU PROJE DOĞAL DOKUYU BOZMUYOR, AKSİNE KORUYOR” diyerek projeye yol veriyor.. Yani; Gelecekte CHP’den ya belediye başkanı veya milletvekili adayı, onlar da olmazsa belediye meclis üyesi adayı olabilmenin yatırımını yapıyor.. Yerseniz.. … Seçime kalmış 130 gün, bırakın ikinci etabı yapmayı, kazma bile vurmaları neredeyse imkansız.. Üstelik, bu proje için “kaynak”ları da yok.. Haydi kaynak buldular ve kazma vurdular diyelim, seçime kadar bitmesi mümkün değil.. Öyleyse, önce karşı şimdi de sahip çıktıkları Boğaçayı Projesi’ni niye böylesine pür-telaş gündeme getirdiler? … Hesap şu; Böcek, “çok işler yaptım” dese de, 4.5 yıldır kış uykusuna yattığını bütün Antalya görüyor.. 4.5 yıldır hamur makinası, yapışkanlı haşere tutucusu, ceviz soyucusu, yatak-yorgan dağıttığını, diyet yaptırdığını, yağlı güreş ve eğlencelerle gününü gün ettiğini kendisini de biliyor.. Önündeki seçimlerde vatandaşın karşısına, “Antalya yararına şu projeleri yaptım” diye çıkacağı elle tutulur bir projesi hiç olmadı, ama bol bol lafını etti.. Şimdi ise takke düştü kel göründü.. Seçimde vatandaşa söyleyeceği, göstereceği bir şey olmalıydı.. O da, “karşı çıktığı” projeyi sahiplenip “sansasyon” yaratarak kamuoyunu bir süre bununla uyutmayı yeğledi.. “Bakın, çılgın projenin bir ucundan da ben tutuyorum” diyerek, sadece CHP’nin değil, Ak Parti cenahının da oyuna talip oldu.. Biliyorum, henüz “aday” yapılıp-yapılmayacağı belli değil, ama Böcek kendisini “aday” ilan etti ve bunun çalışmasını yapıyor.. Yerseniz.. … Gelelim CHP’li Konyaaltı Belediyesi’nin yaptığı göz boyama-uyutma konusuna.. Dünyanın hiçbir yerinde semtlere yapılan parklar, “yeşil alan” olarak kabul edilmez.. Çünkü kentsel yeşil alanlar, “kent içerisinde bulunan ve insanların sağlık, eğitim, spor ve rekreasyon ihtiyaçlarını karşılayan, estetik, ruh sağlığı ve yaşam kalitesini yükselten, sosyalleşmeye de katkı sunan kentsel alanlardır” şeklinde tanımlanıyor.. Dönün şimdi Konyaaltı Belediyesi’nin “yeşil alan” diye yutturmaya çalıştığı “park” çalışmasına bakın.. Birkaç kanepe, çocuk oyun aletleri ve neredeyse gölgesine sığınılacak bir ağaç bile olmayan biraz çimlendirilmiş bir alan.. Ama, belediyenin açıklaması şöyle: “Konyaaltı Belediyesi yaptığı çalışmalarla, ilçede kişi başına düşen yeşil alan miktarını Türkiye standartlarının üzerine çıkardı..” Yerseniz.. … Anlaşılmayan bir şey varsa, detay isteyin onu da anlatayım..