28 Mayıs'ta sandığa giderek tercihte bulunacak bütün seçmenlerden, bu hafta içinde özellikle şu soruları kendilerine samimiyetle sormalarını istiyorum..
…
1- 14 Mayıs’taki seçimden önce bedava ev vadedip sonrasında depremzedeleri misafir oldukları yerlerden atmaya kalkanlara itibar edilir mi?
2- Ne bürokratik ne de siyasi hayatında ülkeye hiçbir hayrı dokunmayan bir şahıstan bu millete fayda gelir mi?
3- 17-25 Aralık darbe girişiminde FETÖ’cülerle iş tuttuğunu bizzat kendi ağzıyla itiraf eden birine güven olur mu?
4- Meydanlarda 6-8 Ekim olaylarının azmettiricilerini cezaevinden salma sözü verenlerin bölücü örgütle mücadele etmesi beklenebilir mi?
5- Rakiplerini tasfiye etmek için şantaj, tehdit, baskı, kaset kumpası dâhil her yolu meşru görenlerin siyasi ahlakına güvenilir mi?
…
Biri Kılıçdaroğlu’na biri vekillere iki sorum daha var..
…
SADAT; (dünyada çok örneği olan) askeri ve ‘iç güvenlik’ yani ‘terörle mücadele’ alanında danışmanlık ve eğitim hizmeti veren uluslararası bir şirket..
PKK; 50 yıldır bu ülkede çocuk, genç, yaşlı, öğretmen, işçi, mühendis demeden öldüren, suikastlar yapan, canlı bombalarla şehirleri ve sokakları kan gölüne çeviren bir terör örgütü..
Soru şu;
6- Siz hiç Kılıçdaroğlu’nun SADAT’a yaptığı gibi; PKK’yı ya da PKK’nın siyasi ayağı olan HDP’yi binasına baskın yapıp lanetlediğini ve Türkiye için bir tehdit olduğunu söylediğini gördünüz mü?
…
Son sorum, milletvekillerine..
7- Ey milletin vekilleri, Canan Kaftancıoğlu niye dışarıda?
8- TBMM’de yasalar yapılırken, “gelecekte siyaset yaparken başımıza şunlar şunlar gelebilir, aman yasayı bunları da gözönüne alarak hazırlayalım” falan mı diyorsunuz yoksa?
9- Değilse.. Canan Kaftancıoğlu’nun 4 yıl 11 ay 20 gün ceza alıp da hapse girmemesi başka nasıl izah edilebilir, söyler misiniz?
…
Sorular.. Sorular..
Daha binlerce sorulacak soru, alınacak cevap var..
Ama, siz şimdilik bunlarla yetinin ve 28 Mayıs’ta elinizi vicdanınıza koyarak tercihinizi yapın..
Çünkü; dün ak dediğine bugün kara diyen, dün söylediğini bugün inkâr eden, adı “çarkçıya” çıkmış kişilere elbette güvenilmez, evlatlarımızın geleceği de emanet edilmez..
Vesselam..