Bugün “Lozan Antlaşması”nın 100. yıldönümü..
Biliyorsunuz; biz Lozan Antlaşması’nı, “Türkiye’nin kurtuluşu” olarak biliriz..
Çünkü bize böyle öğretildi..
“Öğretildiği şekliyle kalması” için de bir kesim “çok özel bir gayret” sarfediyor..
“Lozan’a farklı bakanları” itibarsızlaştırmak, hatta Türkiye düşmanı gösterebilmek için de sürekli olarak karamsar bir tablo çiziyorlar..
Örneğin;
“Lozan’daki bütün kazanımlarımız yok ediliyor, Atatürk’ün mirasına sahip çıkmalıyız” diyorlar..
…
Hafızalarınızı yoklayın..
Çok uzun bir süredir Lozan’la ilgili tartışmalar yaşanıyor..
“Lozan Antlaşması”nda 12-24 arasında “gizli madde” olduğu dillendiriliyor..
“Gizli” yani, doğası gereği bilemeyeceğimiz içeriklere sahip koşullar..
Böyle bir şey var mı, söylenmiyor..
Varsa, neler içerdiği açıklanmıyor..
Biz de sadece bilebildiğimiz, bize gösterilen hükümler üzerinden ahkam kesip, “miras” kavgası yapıyoruz..
…
Soru şu;
İngilizlerin Lozan Antlaşması’ndan sonra İstanbul'u terk etmeleri, Lozan’dan sonra yeni bir Anayasa yapılması, devletin temel niteliklerinin bu süreçten sonra değiştirilmesi, “Lozan'da bize bazı şeylerin dayatıldığı”nın işareti olamaz mı?
Dikkat edin..
Bizde, “Batı karşıtı partiler”in sürekli kapatılması düşündürücüdür..
Petrol müdürümüzün, “2023 sonrası enerji açığımız olmayacak” demesi çok anlamlıdır..
2023 yaklaşırken Ortadoğu’da karışıklıkların ve savaşların daha bir şiddetlenmesi, bu coğrafyada değişiklik olması için sanki bir düğmeye basıldığının bir işareti gibidir..
Yani..
Lozan Antlaşması, “bize ezberletilen, bize miras bırakıldığı söylenen Lozan Antlaşması”ndan farklı bir anlam taşıyor adeta..
…
Bir soru daha..
Kazanılan bir savaşın sonunda karşı taraf “anlaşalım” diyorsa, anlaşmanın şartlarını KAZANAN taraf koymaz mı?
- Ama Lozan’da antlaşmanın şartlarını savaşı kazanan Türkiye değil, savaşı kaybedenleri temsil eden İngiltere’nin “Türk uzmanı” Lord Kurzon koydu mesela..
- “Miisak’ı Milli” sınırları içinde olması gereken Kerkük ve Musul’u bize vermediler mesela..
- Yunanistan’ın savaş tazminatını bir karış toprağa feda ettik mesela..
- Bugün büyük kavgalar verdiğimiz Ege adalarını elimizin tersiyle ittik mesela..
- Bu gelişmelere rağmen Lozan Antlaşmasını biz imzaladık, İngiltere “Hilafetin kaldırılmasını” sağladı ve ondan sonra imzaladı mesela..
- Hilafet kaldırılıncaya kadar İstanbul’da kalan İngilizler, hilafet kaldırıldıktan hemen sonra (2 Ekim 2023) İstanbul’u bize bıraktılar mesela..
(Not: Bu HİLAFETİN KALDIRILMASI ile HARF DEVRİMİ’nin Türk milletine verdiği hasarı, günümüz şartlarına ve gelişmelere iyi bakın göreceksiniz)
- Ve Lozan’la “İstanbul ve Çanakkale boğazlarımızın kontrolü” de bizden alındı mesela..
…
Diyeceğim o ki..
“Ezber”den vazgeçin..
Kafanızı kaldırın ve dünyaya şöyle bir bakın..
“Miras elden gidiyor” diye feryat edeceğinize, gerçekleri görüp “kime sahip çıkmanız gerektiğini” anlayın artık..
Çünkü, “başka Türkiye yok”..