Antalya’nın Konyaaltı ilçesinde sokağa karavanların uzun süreyle park edilmesi, mahalleli ile karavan sahiplerini karşı karşıya getiriyor..
Karavancıların görüntülerinin rahatsız edici olduğunu savunan mahalleli, karavanların başka yere taşınmasını istiyor..
Gürsü Mahallesi 322 Sokak'ta oturanlar daha da dertli..
Karavancıların atık suları yola döktüğünü, kimilerinin çamaşırları kurutmak için yol kenarlarına astığını, belediyeye defalarca şikayet ettiklerini ancak sonuç alamadıklarını ifade ediyor..
Karavancılar da bu suçlamalara karşı çıkıyor, “burada kurallara uymayan bir tane karavancı yok” diyor..
…
Kimin ne dediği pek önemli değil..
Konyaaltı’nda gerçekten bir “karavan sorunu” var..
Park ettikleri yerle ilgili sorun var, karavanların kullanım şekliyle ilgili sorun var, karavancılardan para kazanan ev sahipleriyle ilgili sorun var..
Yani, var oğlu var..
…
Konuyu biraz deşeyim dedim, bakın karşıma neler çıktı;
…
1- - Bu karavanların Konyaaltı’nda park ettikleri yerlerden KALDIRILMASI MÜMKÜN DEĞİL..
Çünkü, karavanları oralardan kaldırabilecek herhangi bir “yasal dayanak” yok..
Sadece bir şikayet olursa belediye zabıtası geliyor, şikayet edilen karavanın sahibine ceza kesiyor, karavanı oradan kaldırıyor..
Ama, birkaç gün sonra karavancı gelip aynı yere yerleşiyor..
Böylece karavan sorunu “yılan hikayesi” gibi uzayıp gidiyor, sonuç yok..
Yani, karavancılarla mahalleli arasındaki sürtüşme devam ediyor, bitmiyor, bitecek gibi de görünmüyor..
…
2- Antalya Büyükşehir Belediyesi ile Konyaaltı Belediyesi Boğaçay’da bir “Karavan Park alanı” yapmışlar..
Ancak, “denize uzak” olduğu için, hiçbir karavancı burayı benimsememiş, “ille de denize yakın yer olmalı” diyerek, şu anda bulundukları yerlerden kımıldamıyor..
Özetle, karavancılarla mahalleli arasındaki sürtüşme devam ediyor, bitmiyor, bitecek gibi de görünmüyor..
…
3- Karavanların park ettikleri yerlerde kalması için, bazı karavan sahipleri, önüne park ettikleri bina sakinlerinden biriyle veya ikisiyle “sorana karavan benim diyeceksin” diyerek anlaşıyor..
Buna karşılık iyi de bir “ücret” veriyor..
Böylece Belediye ya da Emniyet’ten gelen memurların eli-kolu bağlanıyor..
Karavancılardan yana gerçekten şikayetçi olan da var, “ücret alamadığı” için kızıp şikayetçi olan da..
Vaziyet böyle olunca ne oluyor?
Karavancılarla mahalleli arasındaki sürtüşme devam ediyor, bitmiyor, bitecek gibi de görünmüyor..
…
4- Bu arada mahalle sakinlerinden bazıları, bazı “karavancılar”la ilgili vahim suçlamalarda bulunuyor..
Ne kadar doğrudur bilemem, ama ilgili ve yetkililer bunu araştırmalı..
- “Bazı karavancılar, karavanlarını saatlik veya günlük, yemekli veya yemeksiz kiraya veriyor ve böylece iyi de para kazanıyor” diyorlar..
- “Burası fuhuş yuvası oldu, sokağa bile çıkmaktan korkar hale geldik artık” diyenler var..
Yani, karavancılarla mahalleli arasındaki sürtüşme devam ediyor, bitmiyor, bitecek gibi de görünmüyor..
…
Peki, karavancıların mahalle aralarından kaldırılması ve şikayetlerin giderilmesi için hiç mi çözüm yok?
Konyaaltı’nda “AKİL ADAMLAR” grubu bu konuda epey uğraşmış..
“Kaçak yapılara bile engel olamayan” Muhittin Böcek ve Semih Esen ile görüşmüşler..
Sonuç, sıfır..
“Bu karavanlar konusunda maalesef çözüm yok” diyorlar..
…
Olaylar bu noktaya geldikten sonra Büyükşehir bir “KaravanPark” çalışması başlattı..
Ama, sadece 50 araçlık..
Bu mevcut sorunu çözer mi, göreceğiz..