Artık fark ediyor olmanız lazım..
“Siyaset”in şekli de, “siyaset anlayışı” da çok değişti..
Siyaset öyle İĞRENÇ bir hale geldi ki; kitle halinde uzaklaşmalar başladı..
Özellikle de GENÇLER..
Siyaset çok büyük bir çoğunluğunun “ilgi alanı” olmaktan çok uzak..
…
Böyle olunca, küresel güçler de “yeni bir dünya”nın ağlarını örerken, insanlığın ve ülkelerin geleceği pek parlak görünmüyor..
Çünkü..
Siyaset, bir “çözüm üretme sanatı”dır..
Ama, siyaseti bu haliyle uygulayan kaç siyasetçi sayabilirsiniz bana?
Evet biliyorum, siyaset genellikle “çıkar aracı” olarak kullanılıyor, “baskı aracı” olarak kullanılıyor, “aldatma aracı” olarak kullanılıyor..
Yani, “çözüm üretme”nin dışında hemen her şey için kullanılıyor..
…
Gençlerimiz aptal mı, elbette bunları görüyor..
Görünce de; ya o “çıkar sistemi”ne dahil olmak için siyasetçilerin oyuncağı haline geliyor, ya da her şeye boş veriyor ve kendi çözümünü üretmeye çalışıyor..
Özellikle dijital platformlarda “kendini öne çıkartıp” önemli biri olmaya, para kazanmaya, sevgililer bulmaya, her türlü belaya bulaşmaya başlıyor..
Siyaseti “çözüm sanatı” olmaktan uzaklaştıranlar yüzünden karşı karşıya olduğumuz tehlikeyi ve SORUNLAR konusunda yaşanacak kaosu bilmem görebiliyor musunuz?
…
Dikkat ettiniz mi?
Ne zaman bir anket-araştırma yapılsa, “KARARSIZLAR” hep ön plana çıkıyor..
Eğer bir “KARARSIZLAR PARTİSİ” kurulsa yüzde 40 yakın oy alacağından hiç kuşkunuz olmasın..
Siyasetin ve siyasetçilerin böylesine “EVRİLİP-SAVRULDUĞU” bir dönemde, böyle bir parti önce “ana muhalefet” ardından belki “iktidar” bile olabilir..
…
Peki; hem kararsız hem de siyasetten uzak olanların kuracağı bu parti “siyaset” yapmayacak mı?
Tabii ki yapacak..
İşte olayın püf noktası da burası..
Bunlar;
- Öncelikle mevcut siyasi partilerin “siyasi anlayışından” uzak duracak, siyasetten uzak durma nedenlerini de ortadan kaldıracak..
- “Siyasi dansözleri” bünyelerine sokmayacak..
- “Kiralık vekil” olayına hiç girmeyecek..
- Muhalefet yapmayı, sadece “tu kaka” olarak görmeyecek..
- “İktidar” olursa, “siyasi kavgalara” girmeyecek, iktidar olabilmek için kapalı kapılar ardında “Ali-Cengiz oyunlara” sapmayacak..
- Gerçek anlamda “şeffaf” olacak..
- “Süslü sözlerle” vatandaşa hoş görünüp siyasi rant peşinde koşmak yerine, topluma bütün gerçekleri olduğu gibi göstermeyi yeğleyecek..
…
Böyle bir şey olamaz mı yani?
Ben çok ütopik şeyler mi düşünüyorum?
Olabilir, ama siyasetçilerimiz “çözüm üretme sanatı”ndan uzaklaştıkça, bu yazdıklarım orta vadede bir bir gerçekleşecek..
Göreceksiniz..