Yaşadığınız hayata bir bakın. Görmek istediklerimizi görür, canımızın istemediklerini görmezden geliriz. Yaşadığımız olaylar, inançlarımızla ve sözlerimizle eş değerdir aslında. Bizler neye inanıyorsak öyle bir hayata sahip oluruz. Ağzımızdan çıkan kelimeler hayatımıza yön verir. Farkında olmadan sarf ettiğimiz kelime ve cümleler hayatımızda gelip bizi bulur. Gün içerisinde neleri konuştuğumuzu fark edebilirsek eğer o zaman daha farkındalıklı bir yaşama sahip oluruz.  İnsanların günümüzde birbirlerini bile dinlemediği, konuşulanların duyulmadığı, tahammülün azaldığı ve pandemi ile birlikte bastırılmış duyguların açığa çıktığı bir dönemdeyiz. İnsan kendini ne kadar çok tanırsa yaşamına sağlıkla devam eder. Yaşanılan durumlar, pandemi, ekonomi, dijitalleşme, online eğitimler, maskelerle iletişimsiz kalarak yalnız bırakıldık. Akıl çağına geçtik. İletişim çok önemli bir terapi yöntemidir. Çoğu insanın tek derdi anlaşılmaktır.  Duyulmak ve anlaşılmak. Anlaşılmak için, kendimizi ifade ederken var gücümüzle tüm enerjimizi harcarız. Kendimizi doğru ve anlaşılır ifade etmeye çalışırız. Peki bizler kendimizden gelen sesleri gerçekten duyabiliyor muyuz? Kendi içimizden bize söylenen kelimeleri, cümleleri duyabiliyor muyuz? İnsanoğlu olarak kendimize yabancı kaldık. En çok ihtiyacımız olan ve güçlendirmemiz gereken kişi kendimiziz. Zihin, ruh ve beden sağlığımızın tam ve bütün olmasını sağlamalıyız. Bunun içinde kendimize yatırım yapmalıyız. Kendimize yatırım yapabilmek için de önce kendimize karşı samimi olmalıyız. Samimiyet iyi niyettir. Başka insanların durumlarına, yaşamlarına, olayları yorumlarken yaptığımız samimiyeti ilk önce kendimize, öz benliğimize göstermeliyiz. Kendimizi ne kadar tanıyoruz? Tanımaya çalışıyor muyuz? Olaylara verdiğimiz tepkiler fazla mı? Stres anında nasıl tepkiler veriyoruz? Kendimizi kontrol altına alabiliyor muyuz? Hayatımızda istikrarla yaptığımız bir şeyler var mı? Hayatta her ne yaşıyorsak bizler için. Daha sağlıklı ve daha güçlü bireyler olmamızı sağlayan durumlardır. Yaşadıklarımızı iyi gözlemlemeli, yaşamın bize verdiği mesajları iyi analiz etmeliyiz. Hayatımıza ve kendimize katkı sağlayabilmek için daha farklı neler yapılabilir?  Tutkuyla yapılan bir şeye zaman ayırmak. Zihni dinlendirmek. (meditasyon, olumlama, yürüyüş vb..) Bir yeni bilgi öğrenmek. (Her bir yeni bilgi ön beynimizi çalıştırmış oluruz.) Size iyi gelen insanlarla görüşmek. Farklı bakış açıları geliştirmek. Düzenli egzersiz yapmak ve sağlıklı beslenmek. Farklı sosyal ortamlarda bulunmak. Yaptığımız işlerde istikrar sağlamak. Gülümsemek..      Bu yaşam bize bir terapi aslında. Yaşamınızı fark edin. Yaşamı fark edebilmek için önce kendinizi fark edin. Çünkü bu yaşam bizler için mucize. Sevgilerimle.