CHP Antalya İl Kadın Kolları Başkanı Nilüfer Deveci.. Ve başta Çetin Osman Budak ile Konyaaltı Belediye Başkanı Semih Esen olmak üzere diğer CHP’liler.. 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü nedeniyle yayınladıkları mesajlarda ve yaptıkları paylaşımlarda, düzenledikleri toplantılarda, “gazeteciliğin üzerinde kara bulutlar dolaştığını, gazetecilerin görevlerini özgürce yapabildikleri, kalemlerini kırmadan dik durabildikleri günlerin çok yakın olduğunu” söylemişler.. Gazetecilik tahsil etmiş ve 54 yıldır da fiili gazetecilik yapan biri olarak soruyorum; - Türkiye’de hangi gazeteci neyi ÖZGÜRCE yazamıyor? - Türkiye’de hangi gazeteci TV’lerde canlı yayına çıkıp da ÖZGÜRCE konuşamıyor? - Türkiye’de hangi gazeteci kime ne söylemek istiyor da ÖZGÜRCE söyleyemiyor? … Hep söylüyorum; 1- Herkes bildiği işi yapacak.. 2- Herkes bildiği konuda eleştirici yapacak.. 3- Herkes anladığı konuda ahkam kesecek.. … Nilüfer Deveci, Semih Esen ya da Çetin Osman Budak gazeteci mi, değil.. Nilüfer Deveci, Dişçilik Fakültesi’ni  4.sınıfta terk etmiş ve siyasete atılmış.. Çetin Osman Budak bir işadamı ve siyasetçi.. Semih Esen de bir hukuk adamı ve siyasetçi.. Yani, “gazetecilik mesleği”nin G’siyle uzaktan-yakından alakaları yok.. Ama, “Türkiye’de özgür gazetecilik yok” diyecek kadar cüretkarlar.. Gazetecilerin nasıl olması gerektiğini, hatta basın kartını bile nasıl alacağını söyleyecek kadar da cahiller.. Semih Esen gazetecilerle yaptığı toplantıda, “basın kartını içinde gazetecilerin de olduğu bir kurul vermeli” demiş.. Gazetecilere basın kartını zaten içinde gazetecilerin de olduğu bir kurul veriyor.. İnsan, bunu önce basın müdürüne bir sormaz mı? Neymiş, “basının üzerinde kara bulutlar var”mış.. Bundan 50 yıl, 40 yıl , 30 yıl önce basının üzerinde ne varsa, bugün de aynısı var.. Bizim herkese faydamız olur da, bir kendimize olmaz.. Bunun sebepleri o kadar çok ki, saymakla bitmez.. … Şimdi bu CHP’li arkadaşlarıma soruyorum; - Kendilerini “gazeteci” gibi gösterip de Türkiye’nin altını oymaya çalışan teröristlerle ortak iş yaptıkları için tutuklanmış ya da ceza almış “terör sevicileri” GAZETECİ olarak mı görelim? - Amacınız, bu ülkeye zarar verenlere hep böyle kol-kanat germek mi? … Yazın, konuşun, eleştirin.. Ama, bunu BİLDİĞİNİZ konularda yapın lütfen.. Şu anda dünyadaki en özgür gazeteciler Türkiye’de.. ABD’de PENTAGON, Avrupa’da AVROPOL gazetecilerin tepesinde Demokles’in kılıcı gibidir.. “Ulusal çıkar” der ve tepelerine binerler hemen.. Türkiye’de ise bütün gazeteciler TERÖRE bulaşmadıkları ve “HAKARET-İFTİRA” ile başkalarının haklarını çiğnemedikleri sürece her şeyi yazabiliyor ve konuşabiliyor, HER ŞEYİ.. Daha nasıl bir ÖZGÜRLÜK istiyorsunuz? Siz önce GAZETECİ kimdir, nedir iyice bir öğrenin bence..