Ali TONGÜLÜS
Köşe Yazarı
Ali TONGÜLÜS
 

Fiyatlar Düşsün İstiyor Musunuz?

Son aylarda yapılan bütün sohbetlerin konusu, mal ve hizmetlere “peşpeşe” gelen fiyat artışları.. İşçi şikayetçi, işveren şikayetçi.. Evsahibi şikayetçi, kiracı şikayetçi.. Esnaf şikayetçi, memur şikayetçi.. … Ama, bakıyorsunuz bu fiyat artışından en çok şikayet, “fiyat artışı” yapanlardan geliyor.. “Bahane”leri de hazır; 1- “Dolar yükseliyor da ondan”.. 2- “Herkes yapıyor, ben niye yapmayayım?” … Şöyle bir düşünün şimdi.. Bu fiyat artışlarını “maaşlara” yapılan zamlar tetiklemiyor mu? “Bir işçinin maliyeti artınca, biz de mal veya hizmetimize zam yaparak bunu telafi ediyoruz” diyenler var.. Mal ve hizmetlere zam yapılınca esnaf, pazarcı, bakkal, kasap, üretici de “maliyetleri” öne sürüyor, “bize gelen mal ve hizmet zamlı gelince biz de bunu vatandaşa yansıtıyoruz” diyor.. … Dinliyorsunuz, hepsi haklı gibi.. Ama, şu “kira”ya yapılan zamları anlamak mümkün değil.. Ev aynı ev, dükkan aynı dükkan.. Peki, ilave bir maliyeti olmamasına rağmen, kiralardaki fiyat artışlarının nedeni ne? “Herkes zam yapınca, bizim de giderlerimiz arttı, ne yapalım yani” bahanesine sığınmak bana pek “insani” gelmiyor.. Ben buna “fırsatçılık” diyorum.. … Bu “fiyat artışlarındaki manzara”yı gördük tamam da, ne yapalım? Yapılan zamları “normale döndürmek” mümkün mü? Bakın bu konuda devleti yönetenlerin yapması gerekenler var, ama vatandaşın da yapması gerekenler var.. İki taraf da “yapması gerekeni” yaparsa, fiyatlar da düşer, fırsatçılar da akıllanır.. … Önce şunu söyleyeyim; “Kötü niyet” varsa, dünyanın en mükemmel yasası da çıkartsanız, en katı önlemleri de alsanız, “düzelme” pek olmaz.. Maalesef bizim milletimiz “tepeden tırnağa” kötü niyetli.. Çıkarı sözkonusu oldu mu, ne vatan dinliyor, ve vatandaş.. … Bu nedenle, devlet zaten gereken düzenlemeleri yaptı, yapmaya da devam ediyor.. Farkındaysanız, son günlerde bazı mal ve hizmetlere fiyatlar düşmeye doğru evrildi.. Ama, yine de değişen pek fazla bir şey yok.. İşte burada “vatandaş” devreye girmek zorunda.. … Vatandaş devreye girerse, çok değil, bir-iki ay içinde bütün fiyatlar “normale dönmeye” başlar.. Saime Uysal, vatandaşın ne yapması gerektiğin gayet güzel anlatmış.. İyi okuyun, uygulayın, zamlardan kurtulun.. … - Bir ay boyunca kimse araba almasın.. - Kimse mecburiyet dışındaki gıdaları almasın, giyim-kuşam-eşya almasın.. - Hatta günlük taneyle domates-biber alsın.. - Kafe ve lokantaya gitmesin.. - Lüks sayılacak temizlik hijyen maddeleri almasın.. - Sadece bir ay, çok değil.. … Bunları yaparsanız; piyasa öyle bir daralır ki, malını ve hizmetini satamayan öyle bir akıllanır ki.. Fiyatları düşürmezlerse, ekmek de yiyemezler.. … Algı şöyle işliyor; “aman bu hafta al, haftaya daha yükselecek”.. İşte zehirli söz bu.. Bunun yerine kendinize şöyle söyleyin; “Az alayım, almayayım, alamayanlar da alsınlar, ayakkabı ya gerek yok, yumuşatıcı olmasa da olur, aman kola almasam ne olur ki.. Lokantada 200 TL vereceğime evimde ailemle yerim.. Kafede ne işim var..” … İşte bu mantığı yakaladığınız an, fiyatlar düşer.. Bundan hiç kuşkunuz olmasın.. Bunları yapmazsanız, fiyat artışlarından şikayet etmeye de hiç hakkınız olmaz..
Ekleme Tarihi: 17 Ekim 2023 - Salı

Fiyatlar Düşsün İstiyor Musunuz?

Son aylarda yapılan bütün sohbetlerin konusu, mal ve hizmetlere “peşpeşe” gelen fiyat artışları..

İşçi şikayetçi, işveren şikayetçi..

Evsahibi şikayetçi, kiracı şikayetçi..

Esnaf şikayetçi, memur şikayetçi..

Ama, bakıyorsunuz bu fiyat artışından en çok şikayet, “fiyat artışı” yapanlardan geliyor..

“Bahane”leri de hazır;

1- “Dolar yükseliyor da ondan”..

2- “Herkes yapıyor, ben niye yapmayayım?”

Şöyle bir düşünün şimdi..

Bu fiyat artışlarını “maaşlara” yapılan zamlar tetiklemiyor mu?

“Bir işçinin maliyeti artınca, biz de mal veya hizmetimize zam yaparak bunu telafi ediyoruz” diyenler var..

Mal ve hizmetlere zam yapılınca esnaf, pazarcı, bakkal, kasap, üretici de “maliyetleri” öne sürüyor, “bize gelen mal ve hizmet zamlı gelince biz de bunu vatandaşa yansıtıyoruz” diyor..

Dinliyorsunuz, hepsi haklı gibi..

Ama, şu “kira”ya yapılan zamları anlamak mümkün değil..

Ev aynı ev, dükkan aynı dükkan..

Peki, ilave bir maliyeti olmamasına rağmen, kiralardaki fiyat artışlarının nedeni ne?

“Herkes zam yapınca, bizim de giderlerimiz arttı, ne yapalım yani” bahanesine sığınmak bana pek “insani” gelmiyor..

Ben buna “fırsatçılık” diyorum..

Bu “fiyat artışlarındaki manzara”yı gördük tamam da, ne yapalım?

Yapılan zamları “normale döndürmek” mümkün mü?

Bakın bu konuda devleti yönetenlerin yapması gerekenler var, ama vatandaşın da yapması gerekenler var..

İki taraf da “yapması gerekeni” yaparsa, fiyatlar da düşer, fırsatçılar da akıllanır..

Önce şunu söyleyeyim;

“Kötü niyet” varsa, dünyanın en mükemmel yasası da çıkartsanız, en katı önlemleri de alsanız, “düzelme” pek olmaz..

Maalesef bizim milletimiz “tepeden tırnağa” kötü niyetli..

Çıkarı sözkonusu oldu mu, ne vatan dinliyor, ve vatandaş..

Bu nedenle, devlet zaten gereken düzenlemeleri yaptı, yapmaya da devam ediyor..

Farkındaysanız, son günlerde bazı mal ve hizmetlere fiyatlar düşmeye doğru evrildi..

Ama, yine de değişen pek fazla bir şey yok..

İşte burada “vatandaş” devreye girmek zorunda..

Vatandaş devreye girerse, çok değil, bir-iki ay içinde bütün fiyatlar “normale dönmeye” başlar..

Saime Uysal, vatandaşın ne yapması gerektiğin gayet güzel anlatmış..

İyi okuyun, uygulayın, zamlardan kurtulun..

- Bir ay boyunca kimse araba almasın..

- Kimse mecburiyet dışındaki gıdaları almasın, giyim-kuşam-eşya almasın..

- Hatta günlük taneyle domates-biber alsın..

- Kafe ve lokantaya gitmesin..

- Lüks sayılacak temizlik hijyen maddeleri almasın..

- Sadece bir ay, çok değil..

Bunları yaparsanız; piyasa öyle bir daralır ki, malını ve hizmetini satamayan öyle bir akıllanır ki..

Fiyatları düşürmezlerse, ekmek de yiyemezler..

Algı şöyle işliyor; “aman bu hafta al, haftaya daha yükselecek”..

İşte zehirli söz bu..

Bunun yerine kendinize şöyle söyleyin;

“Az alayım, almayayım, alamayanlar da alsınlar, ayakkabı ya gerek yok, yumuşatıcı olmasa da olur, aman kola almasam ne olur ki.. Lokantada 200 TL vereceğime evimde ailemle yerim.. Kafede ne işim var..”

İşte bu mantığı yakaladığınız an, fiyatlar düşer..

Bundan hiç kuşkunuz olmasın..

Bunları yapmazsanız, fiyat artışlarından şikayet etmeye de hiç hakkınız olmaz..

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve antalyahabertakip.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.