İyi Parti, kadınların sorunlarını tespit etmek üzere 81 ilden temsilcilerle “çalıştay” yapacaklarmış.. Ve bu çalıştaylarda her şehirde kadınların öne çıkan sorunları tartışılıp, nedenleri belirlenip çözüm önerileri konuşulacak ve raporlaştırılacakmış.. Hedef ve amaç güzel gibi görünüyor, değil mi? Ama, siz görünene aldanmayın.. Hedef ve amaçlarını açıklarken kullandıkları ifadeler, bu çalıştayın “kadınların sorunlarını belirlemek”ten çok, yalan ve muğlak cümlelerle “iktidarı itibarsızlaştırmak” olduğunu gösteriyor.. Bir de, “Kadın yükselmezse alçalır vatan” gibi süslü sözlerle kadınları hassas yerlerinden vuran bir parola koymuşlar ortaya.. Yani.. Açık açık, “ey kadınlar sizi kandıracağız, siz de tıpış tıpış kanacaksınız” diyorlar.. … Örneğin; “Kadın cinayetleri, taciz, psikolojik şiddet,  tecavüz, çalışma hayatına katılımdaki ayrımcılık ve mobbing gibi birçok sorun var, ancak hiçbir sorunun üzerine kalıcı ve kapsamlı çözüm bulunamıyor”muş.. Bütün bunlar Türkiye’de var mı, var.. Ama, dünyanın her yerinde, gelişmiş bütün ülkelerinde de var.. Yani bu sorunlar Türkiye’ye özgü değil, evrensel.. Dünyada var diye bizde de olsun mu, elbette hayır.. Ancak, siz bunu “sanki bir tek ülkemizde oluyormuş gibi” gösterir ve milleti kandırırsanız, bu doğru olmaz.. Keşke hiçbiri hiçbir yerde olmasa.. Ama, en mükemmel yasa ve kuralları da uygulasanız, “kötü niyet”e karşı yapabileceğiniz fazla bir şey yok maalesef.. Burada önemli olan, muhalefet partilerinin kötü niyetli olup-olmamasıdır.. Ve ben İyi Parti’nin bu çalıştayında iyi bir niyet göremiyorum.. … Bir başka örnek.. İyi Parti, “kadınların ve çocuklarının daha özgür, mutlu ve güvenli bir toplumda yaşaması için atılması gereken tüm adımları cesaretle atacak”mış.. “Türkiye’de birileri kadınları bastırmak, susturmak istiyor”muş.. El insaf yahu.. Dünyada kadın ve çocukların bu kadar çok özgür olduğu başka bir ülke bulamazsınız.. Türkiye’de hangi kadın veya çocuk; - Ne istiyor da yapamıyor? - Ne olmak istiyor da olamıyor? - Ne giymek istiyor da giyemiyor? Bir baskı veya susturma olayı varsa, bunu hükümet veya yasalar yapmıyor, AİLELER yapıyor.. Muhalif bir partisin, iktidarı itibarsızlaştırıp milletin gözünden düşürmeye çalışıyorsun tamam da, bu milleti niye APTAL yerine koyuyor ve yalan söyleyip aklıyla alay ediyorsun? Bu millet bunu sormayacak mı size? … Yine bir başka örnek.. “Çocuk gelin vakaları konusuna kalıcı ve kapsamlı çözüm önerileriyle gidilemiyor”muş.. “Çocuk gelin” olayına ben de karşıyım.. Ama ben, 18 yaşından küçüklerin yaptıkları FUHUŞ olayına da karşıyım.. Yaşı 18’den küçük olanlar için “evlilik” engellenmeli.. Tamam da, yaşı 18’den küçük olanların okullarda ve dışarılarda yaşadıkları “cinsel hayat” da engellenmeli.. O ortaokul ve liseli gençlerin yüzde kaçının “çocuk aldırdığından” haberiniz var mı? Birine ÇAĞDAŞ gözüyle bakarken, konu EVLİLİK olunca niye ÇAĞDIŞI diye yorumluyorsunuz? “İstanbul Sözleşmesi”ne uymuyor diye mi? … Şimdi size soruyorum.. Antalya’da da yapılacak “manzarası bu olan” bir çalıştayın amacı, gerçekten “kadın ve çocuk sorunları”na çözüm getirebilir mi? Keşke bu İyi Parti, ülkenin böyle “olmayan” sorunlarıyla değil de, en başta MUHALEFET misali “gerçekten var olan” sorunlarıyla ilgili çalıştaylar yapabilseydi.. Keşke..