Bugün 14 Mayıs 2023 seçimlerinden önceki son yazımla karşınızdayım.. Önce şu soracaklarıma cevap verin; - Size biri YALAN söylese ve siz de bunu öğrenseniz, bir daha o kişiye inanır mısınız? - Size biri SÖZ VERSE ve bu sözlerini tutmasa, bir daha o kişiye güvenir misiniz? - İnanmadığınız ve güvenmediğiniz birine evinizi, çocuğunuzu, malınızı, canınızı emanet eder misiniz? Evet elbette inanmazsınız, güvenmezsiniz ve emanet etmezsiniz.. Akıllı, akılcı ve NORMAL insanlar için doğrusu da budur zaten.. … Gelin şimdi CHP yanlısı TV24’ün “Güvenlik Analisti” Yusuf Alabarda’ya bir kulak verelim.. “Kemal Kılıçdaroğlu siyasi bir tutsak gibi konuşuyor.. Özellikle bir kaset kumpasından sonra CHP'nin başına getirilmiş Kılıçdaroğlu, KENDİSİNİ ORAYA GETİREN İRADEYE tutsak gibi önüne ne koyulursa yalanlarını bize aksettiriyor..” … Alabarda’nın sözünü ettiği “siyasi tutsak” kim? Yarın yapılacak seçimlerde “Türkiye’yi en iyi biz yönetiriz” diyen ve Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı olarak karşımıza çıkacak olan zat-ı muhterem.. “Yalancı Çoban”a bile ikinci yalanından sonra kimse inanmamış ve sürüyü kurtlardan kurtaramamıştı.. Siyasi bir tutsak gibi konuşan Kılıçdaroğlu’nun yalanları ise onları, yirmileri çoktan geçti.. Ama bakıyorum hala o yalanları duymazdan, verdiği sözleri bilmezden gelenler ve bu ülkeyi böyle bir SİYASİ TUTSAĞA emanet etmek isteyenler var.. … Yahu siz kafayı falan mı yediniz? Mankurtlaştınız mı? Uyuşturuldunuz mu? İnsan olma özelliğinizi mi yitirdiniz? Muhakeme etme yetinizi mi kaybettiniz? Yalan üzerine yalan söyleyen, verdiği hiçbir sözü tutmayan, yargının terörist dediği kişilerle fikirleri örtüşen, Batı’ya “yasalarınızı uygulayacağım, ne derseniz yapacağım” diyen birine bu ülkeyi emanet etmeyi nasıl düşünürsünüz? Derdiniz ne arkadaş? Ekmeğini yiyip suyunu içtiğiniz bu ülkeye karşı bir artniyetiniz mi var, düşman mısınız? … Her şey gözlerinizin önünde yaşanıyor.. Bir tarafta siyasi bir tutsak, diğer tarafta siyasi bir usta var.. Biri YALAN üretiyor, biri HİZMET üretiyor.. Biri söz veriyor ve tutmuyor, biri ne söz verdiyse hepsini yapıyor.. Biri Türkiye’yi dünyaya şikayet ediyor, biri Türkiye’yi dünya ülkesi haline getiriyor.. Biri Batı’ya “emrinizdeyim” deyip boyun eğiyor, biri “asla Batı’nın hizmetkarı olmayacağız” diye kafa tutuyor.. Biri “bağımlı, Batı’ya muhtaç bir Türkiye” istiyor, biri “bağımsız, kendine yeten bir Türkiye” diye çırpınıyor.. … İşte yarın bu iki kişiyi oylayacaksınız.. Ve vereceğiniz oy KADERİNİZ olacak.. Karar sizin..