Dünyada böyle bir açıklamanın ve zihniyetin örneği yok.. CHP Antalya İl Başkanı Nuri Cengiz.. “Önceki gün Bakan Varank’a cevap vereceğim derken, “PAHALILIĞI” savundu.. Ve CHP, “pahalılığı savunan ilk parti” olma rozetini de yakasına takmış oldu.. … Gelin bunu anlayalım.. Nuri Cengiz, Sanayi ve Teknoloji Bakan’ı Mustafa Varank’ın, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’e ithafen yaptığı paylaşıma yazılı bir açıklamayla cevap verdi.. Cengiz açıklamasında, “evet bütün belediyeler aynı elektriği kullanıyor ama coğrafi koşullar sebebi ile kimi şehirlerde su cazibe ile kaynaktan gelirken Antalya'mızda pompalarla yükseltilmesi gerekir ve kullandığımız pompa sayısına göre enerji maliyetimiz değişiyor” dedi.. Yani.. PAHALILIĞI savunarak, Antalya’nın suyu pahalı kullanmasının nedenini, “su pompalarının sarfettiği elektrik”e bağladı.. Hatırlarsanız, Muhittin Böcek de paylaşımında, “pahalılığın nedeni elektrik” demiş ve Bakan Varank da buna cevap vermişti.. … Şimdi sırayla gidelim.. CHP’ye ve Muhittin Böcek’e oy verenler de suyu PAHALI kullanıyor.. Onlar da bundan şikayetçi.. Şikayetler o kadar arttı ki, CHP İl Başkanı hemen dikkatleri başka tarafa çekmek için Bakan Varank’a saldırdı.. “Ne yapalım iktidar elektriği pahalı veriyor, biz de suyu pahalı satıyoruz” diyerek, hem suçu merkezi hükümete yüklemeye çalıştı hem de açık-seçik bir şekilde “PAHALI SU”yu savundu.. CHP zihniyeti böyle bir şey işte.. Ama bu savunmayı bir Ak Parti’li yapsa; önce sosyal medya sonra Sözcü, Cumhuriyet, FoxTv, BirGün, HalkTv, OdaTv, hatta HaberTürk gibi yayın organları günlerce haber yapar, programlarında uzmanlara bunu tartıştırırdı.. … İşte bu noktada Cengiz’e hemen şu soruları sormak şart oldu; - Menderes Türel döneminde kaç tane su pompası varsa, şimdi o kadar su pompası yok mu? - Türel döneminde o pompalar elektrikle çalışmıyor muydu? - Türel döneminde coğrafi şartlar farklı mıydı? - Antalya, Türkiye’de su kaynakları bakımından en zengin illerden biri değil mi? - Türel döneminde su şebekesi uzunluğu ne kadarsa, şimdi de aynı değil mi? - Türel döneminde Antalya Türkiye’de suyu en ucuz kullanan kent iken, şartlar aynı olmasına rağmen şimdi niye en pahalı suyu kullanıyor? - Bu pahalılığın nedenini sadece “elektrik”e bağlayarak Antalya halkını kandırmak, bir anamuhalefet partisine yakışıyor mu? - Yönetim beceriksizliğini, vizyonsuzluğu ve size oy verenlerin tepkisini başkalarını suçlayarak kamufle etmeye çalışmak aymazlık değil midir? - Bir ülkenin Bakanı yalan-yanlış bilgi verebilir mi? … Hani, “ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz”mış ya.. 3.5 yıldır ELLE TUTULUR bir tane bile proje üretemeyen, seçimden önce açıkladığı AŞIRMA projeleri bile hayata geçiremeyen, önceki yönetimin yaptıklarına resmini koyarak kendisi yapmış gibi göstermeye çalışan ve vatandaşına yüklü faturalar gönderen bir Belediye Başkanı.. Ve bu Başkan’ı savunma adına PAHALILIĞI da savunan bir İl Başkanı.. İkisi de CHP’den.. Onlar ermiş muradına.. Antalya CHP İl Başkanı’na önce “Antalya’da yaşadığını” bir hatırlatmak lazım.. Ardından şunları belirtelim; , aynı kente başkanlık yapan Menderes Türel döneminde pompa sayısı ne kadarsa, Muhittin Böcek döneminde de o kadar pompa var CHP ANTALYA İL BAŞKANI BAKAN VARANK’A CEVAP VERDİ.. ‘POMPA SAYISI FARKI VAR’ CHP Antalya İl Başkanı Nuri Cengiz, Sanayi ve Teknoloji Bakan’ı Mustafa Varank’ın, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’e ithafen yaptığı paylaşıma yazılı bir açıklamayla cevap verdi. Cengiz açıklamasında, “Evet bütün belediyeler aynı elektriği kullanıyor ama coğrafi koşullar sebebi ile kimi şehirlerde su cazibe ile kaynaktan gelirken Antalya'mızda pompalarla yükseltilmesi gerekir ve kullandığımız pompa sayısına göre enerji maliyetimiz değişiyor” dedi. Nuri Cengiz’in yaptığı açıklama şöyle: “Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank Büyükşehir Belediye Başkanımız Muhittin Böcek’e, “bütün belediyeler aynı elektriği kullanıyor ama siz Antalyalılara suyu ortalama 80 daha pahalı satıyorsunuz” demiş. İlk açıklamasında ise 20 pahalı satıyorsunuz demişti. Dün başka söylemiş bugün başka. Evet bütün belediyeler aynı elektriği kullanıyor ama coğrafi koşullar sebebi ile kimi şehirlerde su cazibe ile kaynaktan gelirken Antalya'mızda pompalarla yükseltilmesi gerekir ve kullandığımız pompa sayısını göre enerji maliyetimiz değişiyor. Antalya Büyükşehir Belediyesi ASAT 2021 Ağustos’ta 38 Milyon TL ödüyorken bugün elektriğe gelen 140 zamlarla birlikte 2022 Ağustos’ta 140 Milyon TL ödemiştir. Şunu da belirtmeliyim ki Antalya en uzun şebekeye sahip bir Büyükşehir’dir. Tekrar ediyoruz ki su fiyatlarındaki artış fahiş elektrik zamlarıdır. Genel Başkanımızın da dediği gibi Antalya Büyükşehir Belediyemiz çiftçiye en çok (yaklaşık 70 e varan) enerji desteği veren Büyükşehir Belediyesidir. Sayın bakan yeni sistemde anlaşılan bakan olarak karar verme yetkiniz olmadığı için her konuda tek adam olduğu için Twitter'da boş algı peşindesiniz. Sayın Bakan sonra da Sayın,Genel Başkanımızın Şanlıurfa konuşmasına atıf yaparak “ Yerel yönetimi verin bize, çiftçiye elektriği bedava vereceğiz” dediği için söyleyin size de versin diyerek; konuyu anlamadığını göstermiştir. Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu Şanlıurfa konuşmasında; “2,5 milyon taşlı toprak var sulanmayan. Taşlar ayıklanmadıkça ekilmiyor. Çiftçinin en büyük sorunlarından birisi elektrik. Ödeyemiyor elektrik faturalarını. Benim Şanlıurfa’ya bir sözüm olsun, Şanlıurfalılar bir yere yazsınlar, yerel yönetimler geldiğinde bize Şanlıurfa’nın Büyükşehir Belediye Başkanlığını verin elektriği bütün çiftçilere bedava vereceğiz. Sadece bedava vermeyeceğiz aynı zamanda elektrikten de kazanacak. Az önce saydığım 2,5 milyonluk taşlı araziyi, kullanılmayan araziyi güneş tarlalarıyla donatacağız. Oradan elde edilen elektriği ve bu 2,5 milyonluk dönüm üzerindeki güneş tarlalarını çiftçilerle beraber yapacağız, onlarda ortak olacaklar. Elektriği bedava olacak. Enterkonnekte sisteme verecekler ayrıca oradan kar elde edecekler. Düşünebiliyor musunuz ne imkanlarımız var.  Bu imkanı hayata geçirmek için önce bu toprakları sevmek lazım, önce ülkeyi sevmek lazım. Önce aklı, bilimi, uygarlığı öne koymak lazım. Böyle bir imkan var niye bu imkanı şimdiye kadar kullanmıyoruz.” demiştir. Şimdi gelelim Taş’laşan kalplere ve kuruyan vicdanlara; 21 yıllık iktidarın İl Başkanı Su'yu sorgulamadan önce Elektriğe gelen 140, Akaryakıta gelen 300, ve enflasyonun 160'a dayanmış olmasını sorguluyor mu acaba? Dışişleri ve Turizm bakanlarının itiraf bile ettiği Serik’teki 500 Bin TL'lik rüşvet iddialarını sorguluyor mu? Mafyadan Ayda 10 Bin Dolar rüşvet alan siyasetçiyi sorguluyor mu? Bizler bu ucuz siyasetinize cevabımızı vermekten geri durmayacağız sizlerde Ciddiyetiniz, samimiyetiniz, bilhassa YÜREĞİNİZ VARSA; bu sorulara yanıt verin! Yeniden üreten ve kendi kendine yeten, çağdaş demokratik Türkiye’yi kuracağız. Sayın bakan hükümetin bir parçası olduğunu unuttu sanırım. Hoş, tek adam rejiminde bakan da bakmayanda talimatı bir kişiden aldığı için en tepeden en alta kaybettiklerini görüyorlar