TBMM'nin yeni dönem açılış töreni sırasında HDP'li vekiller yine Türkiye’ye meydan okudu..
Saygı duruşu eşliğinde İstiklal Marşı okunurken Yeşil Sol Parti sıralarından meclise giren HDP'li vekiller bir kez daha dudaklarını dahi kıpırdatmadı..
HDP'li vekillerin daha önce de İstiklal Marşı'nı okumadıkları görülmüştü..
Bu yapılanın ne demokrasiyle, ne temel hakla, ne insanlıkla, ne de vatandaşlıkla izah edilecek bir tarafı yok..
…
Öyle anlaşılıyor ki; bu HDP’liler kendilerini Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak görmüyor..
Bu ülkeye bağlılığı olmayanların, bu ülkenin bağımsızlığı ve bütünlüğü için mücadele etmeyenlerin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının temsil edildiği TBMM çatısı altında yerleri de olmamalı..
…
Anayasal bir düzenleme ile mi olur, yasal bir düzenleme ile mi olur bilemem..
Ama, ekmeğini yiyip suyunu içtikleri ülkeye meydan okuyanların, düşmanca tavır sergileyenlere boylarının ölçüsünün verilme zamanı geldi de geçiyor..
Buradan yasama organı olan milletvekilleri ile ülkeyi yöneten, vatandaşlarının hak ve hukukunu koruması gereken hükümete sesleniyorum;
Bu ülkeye meydan okuyanlara ve ittifaklarına gereken dersi verin artık..
Millet sizi bunun için seçti..
…
Öte yandan..
CHP-HDP İttifakı TBMM’de de devam ediyor..
28. dönemin açılış töreni CHP ve HDP’li vekillerin ortaklaşa oturma eylemine sahne oldu..
Kemal Kılıçdaroğlu’nu ayakta alkışlayan CHP’li ve HDP’li vekiller, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Meclis’e girince ayağa kalkmadı..
…
Kendilerinden olmayanlara hiç saygıları yok..
Ve milletin temsil edildiği bir çatı altında, yine milletin seçtiği bir Cumhurbaşkanı’na (dolayısıyla bu millete) karşı saygısızlığın dibine vurdular..
Türk milleti, CHP ve ittifakları ile Kemal Kılıçdaroğlu’nu işte bu nedenle tercih etmiyor..
“Egemenlik kayıtsız şartsız Türk milletinin” değil miydi, Atatürk böyle söylemedi mi?
Öyleyse, “MİLLET”in seçtiği Cumhurbaşkanı’na yapılan bu saygısızlık, aynı zamanda “Atatürk’e de yapılan bir saygısızlık” değil midir?
…
CHP’nin teröristlerle yaptığı ortaklıkta olduğu gibi, millet bunu da kazıdı hafızasına..
“Değişim” lafla olmuyor..