Önümüzdeki hafta sonu yapılacak olan “yerel seçimler” birçok açıdan çok önemli..
Kentin kaynakları ve milletin parası açısından ne kazanılacak ne kaybedilecek noktasında bilinmesi gereken şeyler var..
Özellikle CHP’li bir Başkan seçmek isteyenler, oy verirken on kere düşünmeli bence..
Bugün bunu anlatacağım sizlere..
…
Bir-iki örnek vererek başlayalım..
…
CHP'nin Bornova Belediye Başkan adayı Ömer Eşki, bir STK ziyaretinde Bornova’nın Belediye Başkanı’na ateş püskürdü..
“Başkan Mustafa İduğ giderayak Belediye’ye yağmur gibi adam alıyor'' dedi..
…
Bütün Türkiye’de..
Ne kadar CHP’li il ve ilçe belediye başkanı varsa, İduğ’dan pek farklı değil, hepsi de belediyelerine “yağmur gibi” adam alıyor..
…
Niye böyle bir şey yapıyorlar?
Bunu; 2009-2014 yılları arasında Antalya Büyükşehir Başkanı olan Prof. Dr. Mustafa Akaydın şöyle açıklamıştı:
“Partim istiyor, ben de alıyorum..”
5 yıldır Antalya’yı yönete(meye)n Muhittin Böcek de, aynı yolu izliyor..
…
“Ne var bunda, adamlar şu işsizlik ortamında birilerine ekmek veriyor” diyenleri duyuyor gibiyim..
Kazın ayağı öyle değil..
Ne olduğunu anlatayım..
…
1- Önce şunu anlayın; Türkiye’de “işsizlik” diye bir şey yok, “iş beğenmeme” var..
Yani; “şu işsizlik ortamında birilerine ekmek veriliyor” düşüncesi çok yanlış..
Örneğin; Antalya Müteahhitler Derneği Başkanı İsmail İltemir daha dün, “5 bin işçiye ihtiyaç duyduklarını, günlüğü 3 bin lira yevmiye ile işçi aradıklarını, ancak bulamadıklarını” söyledi..
Küçük-büyük bütün işverenler aynı sıkıntıyı çektiklerini söylüyor..
Niye?
Çünkü, iş arayanların neredeyse hepsi ya “masabaşı bir iş” arıyor, ya da “bankamatik memuru” olmak istiyor..
CHP’li başkanların aldığı “adamlar” da genellikle “bu tip adamlar”..
Yani; ne belediyeye ne de kente hiçbir hizmeti ve katkısı olmayan, ama milletin parasını bedavadan cebe indiren “partili adamlar”..
…
“Oy verirken on kere düşünün” diye boşuna söylemiyorum..
“Bunu Ak Parti’li belediye başkanları yapmıyor mu” diyenlere söylüyorum, “yapmıyor”..
Veya aralarında bir-iki “istisna” olabilir..
Ama, CHP’de “istisna” da yok..
…
2- Akaydın’a dönüp, bu defa konuyu “rakamlarla” anlatalım..
Hani Kemer’deki bir toplantıda, “partim istedi ben de aldım” demişti ya..
İşte “partinin isteğiyle” ve uyduruk kadrolarla aldığı adamların Antalya’ya (o tarihteki) maliyeti 483 milyon (trilyon) lira olmuştu..
Yani, Antalya’ya yapılacak 30 tane kavşak, 10 tane biyolojik arıtma ve yüzlerce kilometrelik asfaltın ve daha birçok hizmetin parası, “bankamatik memurları”na gitti..
…
Bir CHP’li Başkan seçerek, bunun böyle devam etmesini istemezsiniz sanırım..
…
Bakın, bir de “hizmet” örneği vermek istiyorum..
Akaydın’ın “karanlık” döneminden sonra başkan seçilen Menderes Türel, sadece 2015 yılında, yani 1 yıl içinde şunları yapmıştı:
“Antalyaspor Tesisleri, Belediye Hizmet Binası, Altınova Yolu, Kundu-Belek Bağlantı Yolu, Doğu Garajı Nekropol Alanı, Serik ve Manavgat Arıtma Tesisleri, Eski İl Özel İdare Alanı ve Yavuz Özcan Park Düzenlemesi, Alanya Ak Köprü, Elmalı ve Manavgat Asfalt Plent Tesisleri, Demre Sahil ve Meydan Projeleri, Serik-Kız Deresi, Elmalı-Yuva Sulama Sistemi, Akseki Otogarı, Korkuteli-Fatih Caddesi, Korkuteli Terminali, Kepez-Santral Kentsel Dönüşüm Projesi…”
Türel’in ardından seçilen CHP’li Muhittin Böcek, 5 yılda bu yapılanların yüzde 1’ini bile yap(a)madı..
…
Yine bir CHP’li Başkan seçerek, bunun böyle devam etmesini istemezsiniz sanırım..
…
Bir de “itiraf” duymak ister misiniz?
CHP Zonguldak İl Başkan Yardımcısı Nezih Anıl, bir TV’de aynen şunu söylemişti:
“35 yıldır aynı vaatleri koyuyoruz, hiçbirini de yapmıyoruz.. Ama bize oy verenler bizden memnun..”
İşte CHP ve CHP’ye oy verenlerin özeti..
…
Sokrates, “vasıfsız idarecileri seçen halka güvenilir mi” sözüyle adeta CHP seçmenini tarif etmiş..
Ama, bu tarifi değiştirebilirsiniz..
Çalışanla, üretenle, hizmet edenle etmeyeni ayırmanız gerekiyor artık..
Başka Antalya yok..
“Oyunuzu verirken 10 kere düşünün” demem, işte bu yüzden..