İsveç’te Kur’an’ın yakılması.. Kılıçdaroğlu’nun seccadeyi birden çok yerde ayaklar altına alması.. Filistin’de namaz kılan Filistinlilerin İsrail baskınına uğrayıp dağıtılması.. Sosyal medyada bazı kadın ve erkeklerin Erdoğan’a ve Müslümanlara kin kusması, Kur’an Kursu mekanının camının tekmelenmesi.. Yarışma ve şov programlarında bile Erdoğan ve iktidar aleyhine yapılan KIŞKIRTICI ALGI oyunları.. Ve ve ve.. Kemal Kılıçdaroğlu’nun “seçim sloganı” olarak “Yine baharlar gelecek” cümlesini ve müziğini kullanması.. … Hepsi bir İŞARET.. Neyin işareti? İyi düşünün, bütün bu olanlar size de “Arap Baharı” olaylarını çağrıştırmıyor mu? Hani, Batı’nın “Arap Baharı” diyerek Irak’ı, Mısır’ı ve Libya’yı kan gölüne çevirdiği olaylar var ya, işte ondan söz ediyorum.. Dikkat ederseniz; planlı ve programlı bir şekilde “İslam’ı yok etmeye” yönelik KIŞKIRTICI olaylar peşpeşe gelmeye başladı.. Asıl amaç; İslam’ı gösterip Erdoğan’ı iktidardan indirmek ve Türkiye’yi avuçlarının içine almak.. … Yukarıdaki olaylara bir-iki ilave daha yapalım.. İyi Parti’ye sıkıldığı iddia edilen, ama öyle bir şey olmadığı ortaya çıkan “kurşun” olayı için Meral Akşener’in grup toplantısında nasıl “ıkındığını” sanırım hepiniz izlediniz.. Tam o biterken, bu defa CHP İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu çıktı meydane.. Uzaktan bir mermi sesi geldiğini, bunun CHP İl binasına yapılmış bir saldırı ”olabileceğini” (dikkat tekrar ediyorum; “olabileceğini) söyledi.. Ardından FONDAŞ MEDYA ile önemsiz-ilgisiz bir olayı “CHP’ye saldırı” haline dönüştürdüler.. Meral’in de Canan’ın da amacı, “iktidar (dolayısıyla Müslümanlar) bize saldırıyor” mesajı vermekti, kendi kitlelerine bu mesajı da verdiler.. … Gerçi, bu silah sesi ve kurşunlanma olayını ve açıklamaları muhalefet dışında kimse ciddiye almadı, ama “ÇOK TEHLİKELİ BİR OYUN”un ayak sesleri iyice duyuluyor artık.. Nedir bu “ÇOK TEHLİKELİ OYUN”? Dışarıdan ve içerideki uzantılarından gelen ekonomik, siyasi  ve sosyolojik ambargo, yaptırım, tehdit, baskı ile Türk milletinin Erdoğan’a olan güvenini kıramadılar.. İstedikleri tek şey, “eskiden olduğu gibi” Türkiye’nin ensesine vurup ağzındaki lokmayı almaktı, bunu bir türlü başaramadılar.. Şimdi de iğrenç siyasi söylemlerle ve NEFRET DİLİ ile yıllardır kutuplaştırdıkları insanımızı birbirine kırdırıp bir “Arap Baharı” harekatını Türkiye’de uygulamak istiyorlar.. İşte “çok tehlikeli oyun” ve TUZAK bu.. … Küresel güçlerin elindeki “medya”nın yazar-çizer takımının 14 Mayıs’taki seçimlerde Erdoğan’ın yine kazanacağını yazması boşuna değil.. Özellikle, “bakın yine o kazanıyor, bilesiniz ha” diyerek CHP ve HDP seçmeninin Cumhurbaşkanı Erdoğan’a olan nefretini DİRİ tutmaya çalışıyor, böylece “ÇATIŞMA”lara zemin hazırlıyorlar.. … Tuzak büyük.. Sakın tahriklere kapılıp “karşılık vermeye” kalkmayın, bu tuzağa düşmeyin.. Yoksa amaçlarına ulaşırlar.. Bizim de Irak’tan, Libya’dan, Mısır’dan farkımız kalmaz.. Olaylar biter, binlerce kere pişman oluruz.. Türkiye’nin bekası için.. Uyguladıkları her tür ambargo, baskı, yaptırım gibi, bu tuzakların da boşa çıkarılması gerekiyor.. Aman dikkat..