Günlerdir depremle yatıyoruz, depremle kalkıyoruz..
Yıkılan binalar ve enkazların altında kalan binlerce insan yüreğimizi yakıyor..
Kimi hükümeti suçluyor, kimi müteahhitleri, kimi inşaat mühendislerini, kimi yapı kontrol firmalarını, kimi de belediyeleri..
Birkaç gündür yaşananlara bakacak olursak..
Yalnızca çöken binalarla değil, aslında çöken ahlakla savaşmamız gerekiyor..
…
Çünkü..
Binaları yaptıran, yapılacağı yere izin veren, binaları yapan, binaları kontrol eden, binaların malzemelerinden çalan “AHLAKSIZ”sa, bu ülke felaketlerden asla kurtulamaz..
Bu kadar bina, hatta rezidanslar bile niye çöktü, bu kadar can niye yandı sanıyorsunuz?
…
Hadi, bir bilene kulak verelim..
“Depremi ilgilendiren bir inşaatın ‘İSKELETİ’dir..
Bu iskeletin maliyeti de inşaatın yüzde 25’idir..
Burada demirden ve çimentodan çalarak lüks mermer, lüks pencere, lüks kapı, lüks fayans, lüks dolap, lüks kombi ve petek, lüks musluk, lüks klozet, lüks duşakabin takmanın adı ahmaklıktır..
Hatta mezar yapmaktır, cinayettir..
Ve de ahlaksızlıktır..”
…
Siz depremlerde yıkılan binalar için suçlu mu arıyorsunuz?
Suçluyu İMAR yasalarında aramayın..
İmara açılmaması gereken arazileri “rant” için imara açan belediyelerde arayın..
Belediye ve müteahhit ile işbirliği içinde olan yapı denetim firmalarında arayın..
Çimentodan, demirden çalan müteahhitte arayın..
Her önüne gelenin işin ciddiyetini anlamayan müteahhit ve emlakçı olduğu sistemde arayın..
İktidar-muhalefet belediye meclis üyelerinin “dirsek teması” içinde olmalarında arayın..
Ve en önemlisi; satın alacağı veya kiralayacağı konut ve dükkanların bulunduğu binayı sorgulamayan “ucuzcu” kafalarda arayın..
Biliyorsunuz..
Çok talep, kalitesizliği de getirir ahlaksızlığı da..
…
“Ahlaksızlık” diyorum ya..
Bir-iki örnek daha vereyim size..
…
Diyelim ki müteahhit 5 katlı bir bina için izin aldı ve imalata geçti..
O da ne, bina bittiğinde bu 5 katlı binaya bir kat ve 3 daire daha ilave edilmiş..
Bu ilave kat; 5 kat için planlanmış, malzemesi ona göre belirlenmiş, kolonları ona göre hesap edilmiş binaya EK YÜK bindiriyor..
Bu da binanın ömrünü, dayanıklılığın zayıflatıyor ve riski büyük oranda arttırıyor..
Bu arada, eğer malzemeden de çalınmışsa, yandı gülüm keten helva..
Kontrol mü?
Yapılıyor, ama yapılan yapanın yanına kar kalıyor..
…
Evet, gördüğünüz gibi..
Yalnızca çöken binalarla değil, aslında hayatın bütün alanlarında ÇÖKEN AHLAKLA DA savaşmamız gerekiyor..