Şöyle yükseklere çıkın.. Ve Antalya’ya Gazipaşa’dan Kaş’a kadar uzaydan bakıyormuş gibi yapın, gözlemleyin.. Ama, sadece bugünü değil, geçmiş yıllarını da gözlemleyin.. Ne görüyorsunuz? … Allah; doğa, tarih ve coğrafya olarak –sanki- bütün nimetlerini buraya vermiş, değil mi? Buna kültürü de ekleyin.. Yani; Antalya’da yaşayan, başka yerlerden gelip yerleşen, bu kenti ziyaret eden, kokusunu içine çekmek isteyen her insanın büyük bir titizlikle koruması-kollaması gereken bir yer.. Peki, korunup-kollanıyor mu? … Adım adım gidelim.. … Biliyorsunuz, Antalya nüfusu 3 milyona dayanmış, sosyal ve ekonomik dinamikleri oldukça yoğun bir kent.. Üstelik dünyanın en değerli kentlerinden biri.. Türkiye bazında yurtiçi gayrisafi milli hasılaya katkısı çok fazla.. Derler ki; “Antalya zincirlenmiş hacim endeksiyle, İstanbul’dan sonra ikinci sırada.. Böylesine büyük bir ekonomiye ve insan gücüne sahip”.. … İşte böyle önemli bir kent yıllardan beri, bir “5’li çete”nin elinde oyuncak olmuş durumda.. “Çete” diye anılıyorlar, ama bu kelimeyi pek sevmiyorum, bu nedenle biz buna “Menfaat Grubu” diyelim.. Antalya’nın nimetlerinden en çok bunlar ve temsil ettikleri büyük şirketler yararlanıyor.. … Soralım; Antalya’yı yönetenlerin hemen hepsini Büyükşehir Belediyesi, Ticaret ve Sanayi Odası, TÜROFED, AKTOB ve POYD’tan oluşan bu Grup belirlemiyor mu? Çetin Osman Budak seçimi kaybedince bir başka göreve talip oluyor ve oraya seçilmiyor mu? POYD ve AKTOB Başkanlığı yapmış Yusuf Hacısüleyman ATSO’ya başkan olmadı mı? TÜROFED Başkanı Osman Ayık bir STK’da seçimi kaybedince, Antalya Büyükşehir Belediyesi’nde “danışman” olmadı mı? Limak Otelleri Genel Koordinatörü ve Limak Holding Turizm Grubu Başkanı Kaan Kaşif Kavaloğlu, AKTOB’a başkan olmadı mı? Önce AKTOB başkanı, sonra TÜROFED başkan yardımcısı olan Erkan Yağcı gelip TÜROFED’in Başkanı yapılmadı mı? … Sonra ne oluyor? Hep birlikte oturuyor, “para”nın da gücünü kullanıp seçilebilir yerden milletvekili adayı, belediye başkan adayı, hatta bir siyasi partinin yönetimine ADAY belirliyorlar.. … Her ne kadar Kaan Kaşif Kavaloğlu CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in katıldığı “seçkinlerin grubunda” yer alıp, “sizinle aynı siyasi görüşe sahip olmasam da toplantınıza geldim” dese de.. Bu “Menfaat Grubu”nun, daha doğrusu bütün menfaat gruplarının siyasi görüşü “ÇIKAR”dan öteye gitmez.. Kavaloğlu ve “Grup”a bağlı bazı isimler bir sonraki seçimde milletvekili ya da başkan adayı falan olursa sakın şaşırmayın.. Çünkü, bu “Menfaat Grubu” birilerini öne iter, seçtirir ve bekler.. … Maalesef Antalya’da turizmcilerin başını çektiği böyle KIRILAMAYAN bir “döngü” var.. Ve ilişkilerin odağında da AHMET HALUK ÖZSEVİM var.. Antalya’da Yedi iletişim A.Ş.’nin Ajans Başkanlığı görevini yürüten “Reklamcı ve Yayıncı” Özsevim, yukarıda adını saydığım hemen herkesle birebir ilişki içinde, hep onlarla birlikte.. Turizmdeki Menfaat Grubu’nun bütün plan ve projelerinin baş aktörü.. İddiaya göre; Altın Portakal’ın, TÜROFED’in, AKTOB’un, hatta ATSO’nun dışarıya yaptırdığı ne kadar reklam, tanıtım ve danışmanlık hizmeti varsa, bunların hepsinde AHMET HALUK ÖZSEVİM var.. … Şimdi akla şöyle bir soru geliyor; Antalya’nın büyük bir çoğunluğunu yöneten ve yönlendiren birkaç kişinin, Antalya’yı koruması ve kollaması mümkün mü? HER ANLAMDA SÖYLÜYORUM; Antalya son yıllarda- hak ettiği hizmeti alıyor mu sizce? … Dikkat, şeytan ayrıntıda gizli.. Antalya’da, “cambaza bak” oyunu oynayanları tanıyın artık..