Zorla yazdırıyor, zorla.. Antalya Büyükşehir Başkanı Muhittin Böcek’ten söz ediyorum, zorla yazdırıyor.. Bakın, geçtiğimiz gün yapılan Ağustos ayı olağan meclis toplantısında tartıştığı AK Parti grup sözcüsü Ali Çetin’e ne söylemiş; “Biz halka hizmeti hakka hizmet olarak bilerek geldik buralara.. O şaşaalı döneminizi sandığa gömdüğümüz günleri unutmayın..” Haydi söyleyin; güleyim mi ağlayayım mı bilemedim.. “O şaşaalı günler”de Gazipaşa’dan Kaş’a kadar Antalya her anlamda tarihinin en önemli ve en büyük hizmetlerini almıştı.. Hatta, manzarası değişti, manzarası.. “Çok çalışmak, Antalya için vizyon sahibi olmak, projeler üretmek, hizmeti ön planda tutmak”la oldu bütün bunlar.. Peki, önce Mustafa Akaydın, şimdi de Muhittin Böcek döneminde Antalya’nın tarihindeki en kötü ve hizmetsiz/karanlık dönemini yaşıyor olmasına ne diyeceğiz? O şaşaalı dönemleri ne Akaydın ne de Böcek değil, “Erdoğan nefreti” gömdü sandığa.. Başarılar değil, körükörüne inanmışlıklar gömdü.. Şimdi de CEZALARINI çekiyorlar.. İnsan bununla övünmek yerine dövünmeli bence.. … Hatırlarsanız.. “Muhittin Böcek benim 26-27 yıllık arkadaşım, ama ‘dost acı söyler’ misali ‘ne Konyaaltı’na ne de Antalya Büyükşehir’e zerre hizmeti ve katkısı yok’ demiştim.. Bunlar söylerken ÇOK SAYIDA eleştiri aldım, hatta küfür-hakaret yedim.. Zaman zaman “acaba hizmetlerini ben mi göremiyorum, Böcek’i eleştirirken haksızlık mı yapıyorum” derkeeeeennn.. Muhittin Böcek’e benden daha yakın, makamına bile randevusuz girebilen ender kişilerden biri olan ÇOK YAKIN DOSTU tarafından yapılan paylaşımda, “Millet seni belediye başkanı seçti, sen güreş ağası oldun” diye kullandığı ifadeden sonra rahat bir nefes aldım.. Evet, demek ki haklıymışım.. Demek ki; Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek sadece benim ve benim gibi düşünenlere göre değil, sımsıkı sarıldığı en yakın dostuna göre de “Antalya’ya hizmet etmiyor”muş.. Sözünü ettiğim kişi, BÖCEK’İN KANKASI Ziraat Odası Antalya Şubesi’nin eski başkanı Vural Şahin.. GünHaber’in yazdığına göre; Vural Şahin, bu hafta sonu facebook sayfasından yaptığı paylaşımda şunu yazdı:  “Millet seni belediye başkanı seçti, sen güreş ağası çıktın..” Birinin bu paylaşıma, “hangi yüzle oy isteyecek merak ediyorum” sözlerine ise Şahin, “aday gösterilir mi, o da malum? Antalya’ya bir çivi bile çakmadı” mesajını yazdı.. Antalya neler kaybediyor, anlayabiliyor musunuz? … Sadece bilginiz olsun diye, “niye güreş ağası” ifadesi kullanıldı, ona da açıklık getirelim.. Okumuş ya da duymuş olmanız lazım.. Muhittin Böcek geçtiğimiz günlerde yaptığı bir açıklamada belediyenin 235 kadrolu güreşçisi olduğunu söylemişti.. Ve bugüne kadar Kırkpınar, Elmalı, Feslikan dahil, çok sayıda il ve ilçede düzenlenen yağlı güreş müsabakalarına katılmıştı.. Kadroya daha çoğunu alsın, il il – ilçe ilçe gezsin, buna sözüm yok.. Ama, asli görevini yapmıyor olmasını hoş görmek mümkün değil.. Böyle olunca da doğal olarak; “iş yapmıyor, ama festival festival dolaşıyor” eleştirilerinin ardı arkası kesilmiyor.. … Burada, “kim ne ederse kendine eder, sonucunda layığını bulacaktır” diyemiyorum.. Çünkü.. Yaptığı YANLIŞ işlere, yapmadığı hizmetlere bakınca layığını ona oy verenler buluyor, ama bütün Antalya halkı da CEZA ÇEKİYOR.. Bunu eleştirmeyelim mi? … Böcek’in VUKUATI bitmek bilmiyor ki.. Antalya’daki yüksek su tarifesine dikkat çeken Tüketiciler Birliği Antalya Şube Başkanı Neşet Gündüz diyor ki; “Havaların sıcak olması nedeniyle su kullanımı çok arttı.. Bu da ailelerin bütçesini zora soktu.. Antalya su kaynakları bakımından zengin bir il.. Adeta su üzerinde yüzen Antalya’da Türkiye’nin en pahalı su tarifesinin uygulanması abesle iştigaldir..” Türkiye’de en ucuz su kullanan kentin, “bedava damacana su dağıtılacağı” sözüne rağmen 3 yıl içinde Türkiye’nin en pahalı suyunu kullanan kenti haline gelmesi hiç garibinize gitmiyor mu? Bu kadar fahiş fiyatlara ve gelire rağmen Belediye’nin hizmet üretmemesi hiç mi rahatsız etmiyor sizi? Aslında “sandığa gömülen” Ak Parti’li yönetim değil, Antalya halkının bizzat kendisidir, bunu da aklınızdan çıkarmayın.. … “Seçmeselerdi, ne güzel HİZMET EDEN bir başkanımız vardı, onu seçselerdi, nankörlüklerinin cezasını çeksinler” diyerek HAMASİ nutuk çekmek bana yakışmaz.. Ama, gerçekleri görün gerçekleri.. En azından şu kalan süresi içinde Antalya adına eğlence, güreş ağalığı ve ıvır-zıvır işler yerine KENTİ DAHA RAHAT YAŞAYABİLECEK BİR YER haline getirmesi için, Böcek'e bir toplum baskısı kurabilirsiniz.. Siyaseti bir an unutun da, bizim, çocuklarımızın, torunlarımızın yaşayacağı bu kenti düşünün biraz.. Hem Böcek’e hem de bu tür LİYAKATSIZ yöneticilere İYİ BİR DERS vermiş olursunuz..