Antalya’da “turuncu kod” uyarısı yapılan yağışlar başladı.. Bu ne demek? “Antalya ve ilçelerini yine su baskınları gibi felaketler bekliyor” demek.. Neredeyse her yağışta yaşanan bu felaketlerin nedenini biliyor musunuz? Evet, insanlarımızın açgözlülüğü.. “Afetleri Allah, felaketleri insan yaratır” diye boşuna söylemiyoruz yani.. … Şimdi düşünün.. Antalya’da “7 ARIKLAR” vardı.. Kimileri siyasi rant, kimileri de parasal rant için bu arıkları insanlara sınırsızca peşkeş çektiler.. Emsal yapılarla, imar tadilatlarıyla, su yollarını imara açarak yapıları da insanları da felakete sürüklediler.. Sonuç? Antalya her yağışta sel baskınlarına uğradı, felaketler yaşandı.. Şimdi bunu engellemek için milyarlarca dolar harcanarak kanalizasyonlar ve yağmur suyu deşarj hatları yapılıyor.. Bu paranın en az yarısı da “KAZ-KAPAT”larla birilerinin cebine akıyor.. Sonra da utanmadan, (muhalefetle bir olup) “nerede bu devlet” diye bangır bangır bağırıyoruz.. Yazık değil mi? … Geçtiğimiz günlerde Kumluca, Finike ve Demre’de yaşanan felaket de tamamen “insan” kaynaklı.. Her yağışta evlere ve ekim alanlarına fazla zarar vermeyen seller, şu son 15-20 yıldır sürekli felakete dönüşüyor.. Niye? Çünkü, oralarda da dere yolları , akarsu yatakları açgözlüler tarafından “seralara” dönüştürüldü.. Bu da yetmedi, seraların pislikleri derelere atılarak kalan su yolları da tıkandı.. Sonuç? Dikkat edin, o yöreye yağan her yağmurda “felaketler” yaşanıyor.. Sonra da herkes bir ağızdan (muhalefetle bir olup) “nerede bu devlet” diye feryat ediyor.. Yazık değil mi? … Hani, muhalefetle birlik olup “nerede bu devlet” diye bağırıyorsunuz ya.. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Antalya’ya gelişini de, Antalya’nın başkanı Muhittin Böcek’i de anlatmak zorundayım.. … Erdoğan geldi, sel felaketi yaşanan ilçeleri gezdi, gördü, vatandaşlara destek ve güvence verdi.. Kumluca'daki sel bölgesine ilişkin, "meseleyi kökünden çözmek için 9 taşkın koruma tesisi, 4 gölet ve 3 mendirekten oluşan 16 kalem yatırımı hemen başlattık” dedi.. Belli ki, yıllardır beklenen bir türlü uygulamaya geçirilemeyen “SERA İMAR PLANI”nı harekete geçirdi.. 45 ayda 80 proje yaptığını söylerken yüzü kızarmayan Muhittin Böcek, Bakanlıkla ortak bir çalışma içine girerek bunu 45 aydır kotaramaz mıydı? Gördüğünüz gibi, hizmeti yine Ak Parti hükümeti gerçekleştiriyor.. Menderes Türel dönemlerinde Kaş’tan Gazipaşa’ya kadar “Atıksu Arıtma Tesisleri” yapılmıştı.. Muhittin Böcek devamını getirmedi.. Ve Erdoğan, “atık su arıtma tesislerini de hükümet olarak biz yapıyoruz” diyerek, bu ayıbını yüzüne vurdu.. Erdoğan, Serik bölgesine hizmet verecek atık su arıtma tesisiyle ilgili sorunu 1.5 milyar liralık, Kemer ve Çamyuva bölgesine hizmet verecek atık su arıtma tesisleriyle ilgili sorunu da 1 milyar liralık yatırımla çözüme kavuşturduklarını söyledi.. Ve.. Erdoğan, Antalya’da yatırım bedeli 3.2 milyar lira, güncel bedeli 8.1 milyar lira olan 89 ayrı projenin resmî açılışını yaptı.. Yani.. Muhittin Böcek’in “45 AYDA 80 HAYALİ PROJE”si gibi değil, gerçek projeler yapıldı.. … Arıtma devletten, yol devletten, baskın önleme devletten, afetzedeye sahip çıkma devletten, ev devletten, para devletten.. Peki, Kaş’tan Gazipaşa’ya kadar Antalya’da HER ŞEYDEN sorumlu olan Büyükşehir Belediyesi nerede? 45 aydır arıtma yok, yol yok, kavşak yok, toplu ulaşım yok, çiftçiye-esnafa destek yok, yok oğlu yok.. Ya ne var? Bol bol eğlence, bol bol eski başkanın yaptıklarıyla öğünme, festival, hayali proje vesaire var.. Biliyor musunuz? Antalya bugün ne çekiyorsa, tercihini eser ve hizmet siyasetinden yana yapmadığı için çekiyor.. Bunu anlayın.. Ve Sezar’ın hakkını Sezar’a verin artık..