Alanya Turizmini Tehdit Eden Akaryakıt Tesisine Karşı Mücadele

Başlangıçta yalnızca Alanya ve Gazipaşa’nın akaryakıt ihtiyacını karşılayacağı iddia edilen tesis, şu an Mersin’den Fethiye’ye, Burdur, Isparta, Afyon ve Konya gibi geniş bir alana akaryakıt dağıtımı yapmaktadır.

antalyahabertakip.com - Türkiye turizm gelirlerinin %10’dan fazlasını tek başına sağlayan ve bu oranı her yıl istikrarlı bir şekilde artıran Alanya, uzun süredir bölgeyi kökten etkileyebilecek ciddi bir tehditle karşı karşıya: Alanya’nın en bakir ve doğal alanlarından birine yapılan devasa bir akaryakıt depolama ve dağıtım tesisi. Tesisin Hikayesi ve Gizlenen Süreçler 2010’lu yılların başında Alanya’nın imarı henüz tamamlanmamış, doğasıyla göz kamaştıran bir bölgesine, Aytemiz Akaryakıt A.Ş.’nin devasa bir akaryakıt tesisi projesi kaydırıldı. 2011’den itibaren aralıklı olarak yapılan imar, ruhsat ve ÇED süreçleri Alanya halkından gizlendi. 2017 yılında bir muhtarın durumu ifşa etmesiyle, halk kapasite artışını durdurmak için harekete geçti ve üstün bir hukuki mücadele sonucu tesisin genişlemesi engellendi. Ancak tesis, 2023 yılında Rus Tatneft şirketine satıldı ve kapasite artırımı talepleri bitmek bilmedi. Mevcut Durum ve Tehlikeler Başlangıçta yalnızca Alanya ve Gazipaşa’nın akaryakıt ihtiyacını karşılayacağı iddia edilen tesis, şu an Mersin’den Fethiye’ye, Burdur, Isparta, Afyon ve Konya gibi geniş bir alana akaryakıt dağıtımı yapmaktadır. Yapımı planlanan yeni çevre yolunun da tesise bağlanacak şekilde tasarlanması, bu projeyi Türkiye’nin en büyük akaryakıt depolama ve dağıtım tesisi haline getirme amacını açıkça göstermektedir. Bu süreç, şamandıra sistemiyle başlayan ve 400 metrelik dev tankerlerin yanaşabildiği bir dolfin iskelesine kadar büyüyen bir kapasite artışıyla devam ediyor. Bu ölçek, yalnızca bölgesel değil, ulusal turizmi ve ekonomiyi tehdit eden bir durum yaratmaktadır. Tesisin Yer Değiştirilmesi Gerekiyor Bu tesisin, Alanya’nın herhangi bir bölgesinde bulunması kabul edilemez. Alanya, bir sanayi kenti değil, Türkiye’nin turizm cennetlerinden biridir. Tesiste meydana gelebilecek en ufak bir sızıntının, bölge turizmini ve ekonomisini felç edeceği açıktır. Dünya genelindeki örneklerde, bu büyüklükteki akaryakıt tesislerinin sızıntılardan tamamen korunamadığı görülmektedir. Rus Tatneft şirketinin, Türkiye Cumhuriyeti hükümeti ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın vereceği yer değişikliği kararına uyacağına inanılıyor. Alanya’nın bu yükü taşımaması için gereken siyasi ve idari kararların alınması elzemdir. Yerel Mücadele ve Dayanışma Alanya Belediye Başkanı, projenin ulaştığı boyutları öngörerek Çevre ve Şehircilik Bakanlığına olumsuz görüş bildirmiştir. Ayrıca, Alanya’daki tüm siyasi partiler bu konuda ortak bir tavır sergilemiş ve tesisin genişlemesine karşı mücadele etmiştir. Halkın ve yerel yöneticilerin bu dayanışması, çevrenin ve turizmin korunması adına büyük önem taşımaktadır. Çağrı Sn. Murat Kurum ve ilgili yetkililer, Alanya’daki bu tehdidi derhal durdurmalıdır. Alanya, sanayi kenti değildir ve olmamalıdır. Bölge turizmini yok etme tehlikesi taşıyan bu tesisin, Alanya’dan tamamen kaldırılarak uygun bir sanayi bölgesine kaydırılması gerekmektedir. Alanya’nın doğal güzellikleri ve turizm potansiyeli, ülkemizin ulusal çıkarlarının ayrılmaz bir parçasıdır. Unutulmamalıdır ki, bu bölgeye verilecek zarar, sadece Alanya’yı değil, Türkiye ekonomisini de telafi edilemez bir biçimde etkiler.