Milletvekili Durgun: ‘’Türk Tarihinin Her Safhası, İnsana Ve Yaratılan Her Canlıya Duyulan Saygıya Şahitlik Etmektedir’’

antalyahabertakip.com - TBMM Genel Kurulunda Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Antalya Milletvekili Hilmi Durgun, 160 Sıra Sayılı Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin 1. Bölümü üzerinde söz aldı.

Milletvekili Durgun, 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu'nun hayvanların rahat yaşamalarını sağlamak ve kötü muameleye karşı korumak amacıyla yürürlükte olduğunu belirtti. Ancak, Temmuz 2021'de yürürlüğe giren düzenlemelerin uygulanmasında belediyeler ve diğer kurumlar arasında koordinasyon eksiklikleri yaşandığını ifade etti. Özellikle saldırgan sokak köpeklerinin vatandaşlara verdiği zararlar ve bu saldırılar sonucu oluşan mağduriyetlerin toplumda derin izler bıraktığını vurguladı.

Konuşmasında, hayvanlara yönelik şiddetin ve istismarın ciddi cezalarla karşılanmadığına değinen Durgun, bu durumun toplumda infial yarattığını belirtti. 2004 yılında kabul edilen 5199 sayılı Kanun'un günümüz ihtiyaçlarına cevap veremez hale geldiğini ve yapılacak değişikliklerle daha etkili ve sürdürülebilir çözümler amaçlandığını dile getirdi.

Durgun, MHP olarak ülkenin dört bir yanında vatandaşların huzur içinde yaşamasını, çocukların güvenli sokaklarda oyun oynamasını ve hayvanların uygun koşullarda bakım görmesini önemsediklerini ifade etti. Türk milletinin insani hasletlere sahip çıkan ve tarih boyunca bu hasletlerinin gereği olarak medeniyet tasavvuru için büyük bedeller ödeyen bir millet olduğunu hatırlatan Durgun, İslam inancı ve büyük millet olmanın gereği olarak hayvanlara merhametle yaklaşılması gerektiğini belirtti.

Kanun teklifi ile sahipsiz hayvanların popülasyonunun kontrol altına alınması ve insan, çevre, toplum sağlığının ve güvenliğinin sağlanması amaçlanıyor. Durgun, belediyelerin bu konuda etkin ve sorumlu davranmalarını sağlamak için gerekli denetim mekanizmalarının kurulmasının ve dijital kimliklendirme yöntemleri ile hayvanların takip edilebilirliğinin artırılmasının planlandığını söyledi.

MHP Milletvekili Hilmi Durgun, bu yasa teklifinin sadece sahipsiz hayvanları değil, aynı zamanda insanların yaşam kalitesini yükseltmeyi hedeflediğini vurguladı. Kuduz ve diğer zoonoz hastalıkların yayılmasını engellemek ve başıboş sokak köpeklerinin saldırıları sonucu meydana gelen can kayıpları ve yaralanmaları önlemek amacıyla düzenlemelerin yapılmasının elzem olduğunu belirtti. Toplum sağlığı ve güvenliğinin ortak sorumluluk olduğunu hatırlatan Durgun’un konuşması şu şekilde:

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 160 sıra sayılı Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin birinci bölümü üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi Grubumuz adına söz almış bulunmaktayım. Genel Kurulu ve ekranları başında bizleri izleyen aziz Türk milletini saygıyla selamlıyorum.

Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu, hayvanların rahat yaşamalarını ve hayvanlara iyi ve uygun muamele edilmesini temin etmek; hayvanların acı, ızdırap ve eziyet çekmelerine karşı en iyi şekilde korunmalarını, her türlü mağduriyetlerinin önlenmesini sağlamak maksadıyla hâlen yürürlüktedir. Ayrıca Temmuz 2021'de yürürlüğe giren Hayvanları Koruma Kanunu'yla sokak hayvanlarının kısırlaştırılması suretiyle popülasyonun azaltılmasına yönelik çok önemli düzenlemeler de getirilmiştir. Ancak o günden bu yana söz konusu kanunun uygulamasının büyük sorumluluk düşen belediyeler ve diğer kurumlar arasında gerekli koordinasyonun sağlanamaması, lazım gelen hassasiyetin gösterilememesi gibi sebeplerle gerçekleşemediği de gözlemlenmektedir. 

Diğer önemli hususlardan birisi ise saldırgan, başıboş sokak köpeklerinin vatandaşlarımıza saldırması sonucu hayatını kaybeden veya yaralanan vatandaşlarımızın hepimizde bıraktığı derin acıdır. Söz konusu elim hadiselerin mağdurlarda oluşturduğu travmaların yanında, milletimizde de derin tesirler bıraktığı inkâr edilemeyecektir. Özellikle savunmasız çocuk ve yaşlıların maruz kaldığı köpek saldırılarının yanında, bazı kırsal bölgelerde geçimini hayvancılıktan sağlayan vatandaşlarımızın da mağduriyetler yaşadığı münferit de olsa bazı hadiselerle sabittir. Sadece vatandaşlarımızın mağduriyetleri değil, hayvana karşı da şiddet istatistiklerinin tutulamayacak kadar fazla olması, 2021 yılına kadar bu şiddetin ciddi bir cezasının olmaması, hayvan istismarı gibi birçok yüz kızartıcı suçun gerçekleşmesi toplumumuzda birçok kez infial oluşmasına sebep olmuştur. 2004 yılında kabul edilen 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu zaman içerisinde eksikliklerini göstermiş ve günümüzün ihtiyaçlarına cevap veremez hâle gelmiştir. Bu nedenle, kanunda yapılacak değişikliklerle sahipsiz hayvanların ve toplumun güvenliği sağlamak için daha etkili ve sürdürülebilir çözümler amaçlanmaktadır. 

Değerli milletvekilleri, Milliyetçi Hareket Partisi olarak bizler ülkemizin dört bir yanında vatandaşlarımızın huzur içinde yaşamasını, çocuklarımızın güvenli sokaklarda oyun oynamasını, sahipsiz hayvanlarımızın ise uygun koşullarda bakım görmesini önemsiyoruz. Türk milleti, insani hasletlerine sahip çıkan ve tarih boyunca bu hasletlerinin gereği medeniyet tasavvurunun inşası için nice bedeller ödeyen büyük bir millettir. Düşmanına bile merhamet gösteren bu büyük millet Allah'ın dilsiz kullarına da elbette merhametle yaklaşacaktır. İslam inancımızın ve büyük millet olmamızın gereği budur. Mensubu olduğumuz Türk milletine duyduğumuz aidiyet hissi milliyet duygumuzun esasını oluşturmakta, insanlık tarihinin anahtarı olan Türk tarihinin her safhası insana ve yaratılan her canlıya duyulan saygıya şahitlik etmektedir. Bu süreçte, bizler dâhil, her bir vatandaşımıza ayrı ayrı görev düşmektedir. Birbirimize ayrıştırmadan bu süreci başarılı bir şekilde yönetebileceğimize inancımız tamdır. Hem insanlarımızın sokaklarda daha yaşanılabilir bir hayat sürdürebilmesi hem de sahipsiz hayvanlarımızın daha sağlıklı ortamlarda yaşamlarını sürdürebilmeleri için yenilenecek ve yeni yapılacak olan barınaklarda hayvanlarımızın daha yaşanılabilir bir hâl alması için neler yapabiliriz, hep birlikte bunları tartışmalıyız.

Değerli milletvekilleri, sahipsiz hayvanların kontrolsüz bir şekilde çoğalması, toplum sağlığı ve güvenliği açısından ciddi tehditler oluşturmaktadır. Sokakları yuvaları hâline getirerek sürüler hâlinde dolaşan sahipsiz ve başıboş köpekler hem insanlarımızın can güvenliğini tehlikeye atmakta hem de çevre temizliği ve kamu düzeni açısından da büyük sorunlar oluşturmaktadır. Bu kanun teklifiyle amaçlanan, sahipsiz hayvanların popülasyonunu kontrol altına alarak insan, çevre ve toplum sağlığını ve güvenliğini sağlamaktır; belediyelerimizin bu konuda kanun teklifiyle öngörülen bütçeler ayırarak daha etkin ve sorumlu davranmalarını sağlamak, sahipsiz hayvanların rehabilitasyonu için gerekli denetim mekanizmalarını kurmak ve dijital kimliklendirme yöntemleriyle kayıt altına alarak her bir hayvanın takip edilebilirliğini artırmayı planlamaktadır. Bu yasa teklifi sadece sahipsiz hayvanları değil, insanlarımızın da yaşam kalitesini yükseltmeyi hedeflemektedir. Kuduz ve diğer zoonoz hastalıklarının yayılmasını engellemek, başıboş sokak köpeklerinin saldırıları sonucu meydana gelen can kayıpları ve yaralanmaları önlemek amacıyla bu düzenlemelerin yapılması elzemdir. Unutmayalım ki toplum sağlığı ve güvenliği hepimizin ortak sorumluluğudur. Gelinen süreçte sahipsiz saldırgan hayvanların sorun hâline gelmesi, özellikle başıboş köpeklerin saldırıları sonucunda can kayıplarının artması ve sorunun zaman geçtikçe büyümesi karşısında 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu'nda oluşan ihtiyaçlara binaen değişiklik yapılması gerekliliği ortaya çıkmıştır. Bu doğrultuda hazırlanan kanun teklifiyle popülasyonların kontrol altına alınması sağlanarak insan, hayvan ve çevre sağlığı açısından oluşan risklerin ortadan kaldırılması amaçlanmaktadır. 

Bu yasa teklifiyle hem hayvanlarımız hem de her bir vatandaşımızın haklarının korunmasının amaçlandığını ifade ediyor, yasa teklifinin ülkemize ve milletimize hayırlar getirmesini diliyorum.