İYİ Parti Kurucular Kurulu Üyesi Musa Ertuğan Partisinden İstifa Etti

antalyahabertakip.com – Musa Ertugan açıklamasında, “Değerli Gönül Dostlarım

Siyasi hayatını, geleceğini, menfaatlerini, sağlama alma yolunu, birilerinin emrine girerek, ona dalkavukluk yaparak bulan insanlar, her zaman var olsa da son zamanlarda salgın bir virüs gibi çoğalarak zaten çok sorunlu olan ülkemiz siyasetini zehirlemeye, kirletmeye devam etmektedirler.

İnsanların “yalakalığa” eğilimi, karakter zayıflığından kaynaklanır. Çünkü Dürüstlüğün ve şerefin yükü ağırdır.  Onurlu insanlar hep aynı çizgide yürürler. Bu yüzden duruşları hiç bozulmaz.  Yanlış bildiğin yolda herkes ile yürüyeceğine, doğru bildiğin yolda az kişiyle yürümek daha iyidir; daha hayırlıdır.

Bugün siyasette olması gereken ve herkes tarafından kabul gören ama uygulama konusunda büyük bir kesimin tercih etmediği veya edemediği “DİK DURUŞ” konusuna değinmek istiyorum.

Siyasetteki koltuk ve makam sahipleri, siyaset yaptıkları insanları, kendileri gibi düşünmek zorunda bırakmış, kendileri ile beraber hareket edecek, her istediklerine evet diyecek, eleştirmeyecek, karşılarında fikirlerini bile beyan etmeyecek, önlerinde el pençe hazır ol vaziyette duracak, omurgasız insanları çok severler ve tercih ederler. Onlar gibi düşünmeyen, eleştiren, yaptıkları işleri sorgulayanları aralarında istemezler. Onlara muhalif kimliği biçerek ötekileştirmeye başlarlar.  

Kendileri lehine kontrol edemeyecekleri insanlar; gün gelip bir gün, parti içinde bir yerlere talip olduklarında, sanki kendilerinden başka birilerinin bir göreve talip olması gibi doğal bir hakkı yokmuş gibi; sözde demokrasilerini rafa kaldırmaktan, o insanları yok etmek için ellerindeki gücü kullanmaktan asla tereddüt etmezler.  

“DİK DURUŞ” sergilemenin iki türlü sonucu vardır. 

Ya kazanırsın ya kaybedersin! …

Tabi kaybetmeyi göze alacak baba yiğit varsa!..  Bir de her dönemin adamları vardır. Asıl tehlikeli olanlar ise bu tür insanlardır. Asla taraf olamazlar, (taraf olmayan bertaraf olur) dik duramazlar, herkese mavi boncuk dağıtır, gidene ağam gelene paşam deyip, kendi kervanlarını yürütmeye çalışırlar ve de sayıları hiç küçümsenmeyecek kadar da çoktur. Ve üzülerek söylüyorum bunlarda duruş yoktur.

Bırakmasını bilmeyenler, sonuçta siyasi mefta olarak siyaset mezarlığında yerlerini bulacaklardır.   Her şeyin bir zamanı var. Zaman gelir, değişim sizi alır götürür. Geriye eğer bırakmışsanız hoş bir sedanız kalır.  Haklıdan yana değil, güçlüden yana olanlar korkak ve kaypak olurlar. Güç merkezi değiştikçe dönerler, fırıldak olurlar. Aslında siyaset bir gruba dahil olmak değil; ASİL BİR DURUŞA SAHİP OLMAKTIR.

2015 ile 2024 tarihleri arasında zor günlerde birlikte inanarak, emek vererek, başkanlığını yaptığım (Milmab) Milliyetçi Meslek Adamları Yönetici ve Üyeleri olmak üzere, Türkiye’nin her yanından inanmış, emek vermiş olan ve bugün İYİ Parti’de olsun olmasın o günden bugüne tüm yol arkadaşlarımızla zor günlerde beraber olmaktan onur duyuyorum. İnsanların umutlarını, hayallerini, hedeflerini Zapturapt altına almaya çalışan kişilerden olmayıp, bizlere inanan cesur yüreklilerle birlikte yol yürüdüğüm için de gurur duyuyorum.

Biz yanlış kişiyle doğru bir yola çıkıp, yanlış kişiye inanmışız.

Bu zor ve çileli süreçte o günkü emektarlarımızı ve kurucularımızı görmezden gelen, umursamayan ve fakat verilen emeklerin üzerinde oturup yol arkadaşlarını yolda bulduklarına değişen, kurucuları ihraç etmeye çalışan bir genel başkanla karşılaştık.

Eski Genel Başkan Meral Akşener, bugüne kadar yaptığı ve önceden hazırlanmış, ancak çok kötü sunulan, inandırıcı olmayan bir tiyatroyu sergilemiş ve İYİ Parti’ye gönül veren, hizmet eden milyonlarca cesur yürekli insanın umutlarını pazarlayarak izletmiştir.

Her fırsatta Hak ve Adaletten bahseden genel başkan, konuşmalarında zor günlerde partiyi kuran İYİ Parti kurucularına yönelik vefa göstermemiş, bir teşekkürü bile çok görmüştür.

Sözünde durmayan, adaleti kendi partisinin içinde uygulamayan, yapılan usulsüzlüklere itiraz eden kurucu üyelerini ihraç etmeye çalışan/ihraç ettiren bir genel başkandan bu ülkeye umut olmasını beklemek körlüktür.

Biz, Vatansever, Ülkücü ve Türk Milliyetçileri olarak, 1980’li yıllardan bu yana tanıdığım, zor günlerinde evimde misafir ettiğim, çok yakından tanıdığım ve bugün emanetçi Genel Başkan olarak düşündüğümüz, kime hizmet ettiğini bilemediğimiz bazı güçler ile bağlantılı olduğu kanısına vardığımız Musavat Dervişoğlu’na güvenmediğimizden dolayı bu kararı almış bulunmaktayız.

Bir davaya inanmak, günümüzde “dava”dan kimin ne anladığına bakmak elbette ki!

Bir çoğunun bu süslü sözün ardına sığınarak aslında peşinde koştuğu makam, mevki, şan, şöhret, zenginlik, önemsenmek, hükmetmek, toplum içinde itibar sahibi olmak, önünde eğilinmesi, ön iliklenmesi, her sözünün emir telakki edilmesi gibi şeyleri ifade ettiğini İyi Parti’nin kurultayında gördük.

Ve bu kurultay, Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin ‘İYİ Parti melanet bir proje’ sözünün ne kadar doğru olduğu bugün kanıtlanmış oldu.

Partinin son değişimden sonra herhangi bir başarıya ulaşacağına inanmıyorum. Yüzde 20’nin üzerine çıkan İyi Parti’yi bugün yüzde 3,77'lere düşürenlerle aynı safta yer almam mümkün değildir. Halktan kopan, halka rağmen yürütülen siyaset asla başarıya ulaşmayacaktır. Bugün uğruna yıllardır canla başla emek verdiğim, İyi Parti’den tüm aile fertlerim ve yol arkadaşlarımla birlikte İSTİFA ETTİĞİMİ kamuoyuna açıklıyorum. İyi Parti ile bugünden itibaren uzaktan yakından hiçbir alakam kalmamıştır. Bu süreçte tanıdığım, tanımadığımız, yol arkadaşlığı yaptığımız güvenmediğim yeni yönetim de dahil herkese hakkımı helal ediyorum. Meral Akşener, Tuncer Akşener ve Fatih Akşener hariç.

Benim açıklamamın ardından yukarıda bahsettiğim konular ile alakalı troll hesaplarından yorum yaptırmak suretiyle saldırmak isteyenlerin sahiplerine elimdeki bazı bilgi ve düşüncelerimle cevap vereceğimden kimsenin şüphesi olmasın.

Ne mutlu “inandığı değerleri” her şeyin üstünde tutanlara, ne mutlu ömrünü mukaddes bir Millete hizmetkâr kılanlara, ne mutlu “vatanseverliği” layık-ı ile yapanlara, Ne Mutlu Türküm Diyene!..” ifadelerini kullandı.