100. Yılında Cumhuriyet
Osmanlı Devleti son yıllarında gerek teknolojik olarak gerek kültür olarak çağın çok gerisinde kaldı. Yanlış yönetimler nedeniyle imparatorluk günden güne gerilemeye devam etti. Yapılan savaşlar sonucunda çok fazla toprak kaybetti. Tüm dünyaya nam salan imparatorluk gittikçe yok olma noktasına geldi. Halk kendisini çaresiz hissetmeye başladı. Kurtuluşu kimileri İngiliz himayesine girmekte buluyordu kimileri Amerikan mandasına. Tüm dünyanın aklına gelmeyen biri vardı. Mustafa Kemal Atatürk. Öyle bir doğdu ki küllerinden ve halkı çevresinde öyle bir topladı ve birbirine kenetledi ki, düşman ağzı açık izledi olanları. Hasta adam demişlerdi Osmanlıya oysa. Ülkenin her karış toprağını parsel parsel bölüşmüşlerdi aralarında. Genç subay bozdu yaptıkları planları hainlerin. Türk halkı bir oldu ve kanının son damlasına kadar mücadele etti. Sivil vatandaşlar bir dilim ekmeğini bile bölüştüler Türk askeri ile. Kadın erkek demeden omuz omuza durdular düşmanın karşısında. Tüyü bitmemiş delikanlılar koştular cepheye ölümü düşünmeden. Ve beklenen sonuç. Zafer büyük Türk halkının oldu. Mustafa Kemal yetinmedi zaferle. Yapılacak daha çok iş vardı. Kılık kıyafet yönetmeliği ile halkı modern kıyafetlere soktu. Harf devrimi ile başladı eğitim öğretim seferberliği. Eğitim herkesin hakkı dedi ve kız çocuklarının okula gitmesi için çaba gösterdi. Kurduğu fabrikalarda yapılan üretim sayesinde ekonomi düzeldi. Çiftçiye destek olmak için kurdu Ziraat Bankasını. Dünyada hiç bir ülkenin yapmadığını yaptı ve kadınlara seçme seçilme hakkını tanıdı. Bu yeter mi Atatürk için. Kadınlar ile erkekleri eşit kabul etti. Medeni Kanun ile zengin, fakir, kadın, erkek herkesi eşit derecede gördü. Soyadı kanunu ile insanların bir birey olduğunu kanıtladı. Savaştan çıkmış bir ülke çok kısa bir zamanda sardı yaralarını. Türk parası değer kazandı onun sayesinde. Yeni kurulan ülkeye Türkiye Cumhuriyeti denildi. Ve 100 yıl geçti üzerinden. Her baktığımız yerde Atamın eserlerini görüyoruz. Her baktığımız yerde Atamın gözlerini ve o gözler, "benim yaptıklarımla yetinmek yetmez, yapılacak çok iş var" diyor. Biz de ona söz veriyoruz bıraktığı meşaleyi sonsuza kadar yakmak için. Rahat uyu Atam. Dediğin gibi dahili ve harici bedhadlar olabilir. Biz o düşmanlara boyun eğmeyeceğiz. Biz o düşmanları ilim ile fen ile bilim ile alt edeceğiz. Türkiye Cumhuriyeti kolay kurulmadı. Türk bayrağında şehitlerimizin kanı var ve biz o kanlara ihanet etmeyeceğiz. Senin kurduğun yolda, senin gösterdiğin hedefe hiç durmadan yürüyeceğimize söz veriyoruz. Ne Mutlu Türküm diyene.
Aydınlık Demokrasi Partisi Gnl.Bşk.Vekili Bülent Kumaş