CHP’li Arı; Toroslar Yabancılara Satılıyor İddiası Doğru Mu?
Plan ve Bütçe Komisyonu üyesi CHP Antalya Milletvekili Av. Cavit ARI; son günlerde Antalya Basınında gündeme gelen Gündoğmuş, Akseki'nin köylerinde çiftçilerin topraklarının ve arazilerin bir takım gruplar ve yabancılar tarafından satın alındığı iddiasını TBMM gündemine taşıdı.
CHP’li ARI; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki’ye, verdiği soru önergesinde Akseki'nin özellikle Murtiçi, Çukurköy ve Güzelsu köylerinde köylülerin arazilerini bazı gruplara ve yabancılara sattıklarını, diğer köylerde de benzeri toplu satın almaların yapıldığını iddialarını sordu.
TOROSLAR TBMM GÜNDEMİNDE
CHP’li Arı önergesinde; “Gündoğmuş ve Akseki ilçelerinde yabancılara çok miktarda (Bine yakın) tarla, otlak ve köy arazileri satıldığı yönünde haberler medyaya yansımaktadır.
Özellikle yabancı uyruklu ekibinin Gündoğmuş’ta 730 adet birer dönüm ve daha yüksek yüzölçümlere sahip araziler satın aldığı net bir bilgi olarak vurgulanmaktadır. Akseki ilçesinin üç mahallesinde de (Murtiçi, Çukurköy ve Güzelsu) bir takım grupların organize bir şekilde arazi ve tarlalar satın aldıkları, bölgeden gelen bilgilerde ve yapılan haberlerde yer almaktadır.
Akseki'nin diğer köylerinde de arazi satışlarının olduğu yönünde henüz kesinleştiremediğimiz bilgiler bulunmaktadır.” dedi.
TARIM, TURİZM VE HAYVANCILIK TEHLİKEDE
Önergede; “Bilindiği üzere Toros dağlarında yer alan Antalya'nın ilçeleri, muhteşem bir coğrafyaya, endemik bitki ve canlı zenginliğine, su kaynaklarına, tarihi ve doğal güzelliklere sahiptir. Bölgede giderek artan oranda kültür turizmi yapılmakta, tarihi ve doğal zenginliklerin korunması için büyük hassasiyet gösterilmektedir. Bölgedeki şelaleler, akarsu ve göllerin üzerine titrenmekte, bitki ve canlı popülasyonunun zarar görmemesi için koruma projeleri hayata geçirilmektedir. Bölgede yer alan yerleşim merkezlerinde, yani ilçe ve köylerinde yaşayan vatandaşlar geçimlerini ağırlıkla tarım, turizm ve hayvancılıktan sağlamaktadır. Bölgenin önemli gelir kaynakları olan tarım, turizm ve hayvancılığın sürdürülebilir olması için tarlaların, meraların ve bölgedeki doğal ve tarihi zenginliklerin zarar görmemesi büyük önem taşımaktadır” dedi
YALNIZCA ANTALYA HALKINI DEĞİL, TÜRK MİLLETİNİ RAHATSIZ ETMİŞTİR.
ARI; önergesinin son bölümünde ise bazı soruları da Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki’ye sordu: “Vatanımız Anadolu'nun her karışının Türk milletinin varlığı ve geleceği açısından büyük önem taşıdığının altını bir kez daha çizerek, Antalya'nın kuzeydoğu ilçelerinde (Gündoğmuş ve Akseki) yabancı veya yerli gruplar tarafından çok büyük yüzölçümlerine sahip tarla ve araziler satın aldığı yönündeki iddialar yalnızca Antalya halkını değil, Türk milletini rahatsız etmiştir.” diyerek Bakan Özhaseki’ye, aşağıdaki soruları yöneltmiştir.
Antalya'nın tüm ilçelerinde yabancılar tarafından 'Herhangi bir amaçla' tarla ve araziler satın alındığı yönünde Bakanlığınıza gelen bilgi var mıdır? Bölgede arazi alımı yapan yabancı grupların herhangi bir izin talebi bakanlığınıza ve Antalya'daki kamu kurumlarına ulaşmış mıdır? Eğer böyle bir izin verildiyse, talep evrakları ile izin sözleşmelerinin içerikleri nedir? Gündoğmuş ve Akseki ilçelerindeki Tapu Müdürlüklerinde yoğun satış işlemi yapıldığı yönündeki iddialar gerçek midir? Son dönemlerde, geçmiş yıllarla karşılaştırmalı olarak arazi satışlarında dikkat çeken artışlar yaşanıp yaşanmadığı konusunda Bakanlığınıza herhangi bir bilgi ulaşmış mıdır? Yabancılara arazi, tarla ve bina gibi gayrimenkullerin satışında herhangi bir kota bulunmakta mıdır? Yoksa parası olan gruplar, ülkemizde istedikleri kadar gayrimenkul sahibi olabilmekte midir? Bölgede bine yakın arazi satıldığı iddialarından yola çıkarak; söz konusu yabancı uyruklu grupların Türk ortakları veya çalışanları olabileceği, satın aldıkları gayrimenkulleri kendi üzerlerine yaptırmadan, yasaların ardından dolanacak adımlar atabilecekleri önemli bir konudur. Bu yönde herhangi bir inceleme veya soruşturma yapılmakta mıdır? Ayrıca bu satın almalarla neyin hedeflendiğinin, perde arkasında imar hareketleri mi yoksa madencilik mi olduğunun ortaya çıkarılması için inceleme veya soruşturma yapılacak mıdır? Bu şekilde toplu alımların o bölge de yasayan vatandaşların geleceği için bir risk doğuracağını öngörüyor musunuz?