Şantiye Şefliği Tam Zamanlı Bir Görevdir, Birden Fazla Şantiyede Yapılamaz

Çünkü şantiye şefi bir inşaatın başından sonuna kadar her aşamada sorumluluğu olan ve bilgisine ihtiyaç duyulan bir kişidir.

Bilindiği üzere şantiye şefliği;

bir yapının, veya mühendislik-mimarlık hizmeti gerektiren herhangi bir işin,

plan, proje ve hesaplarına,

ilgili fen ve sanat kurallarına,

teknik mevzuata

uygun olarak yürütülmesi ve denetlenmesi işidir.

Şantiye şefinin görevleri ise;

Yapının fen ve tekniğe, ruhsat ve projesine uygun olarak inşa edilmesi,

İnşaatın iş ve işlemlerinin planlanması, sevk ve idaresi,

İş güvenliğinin sağlanması işçi sağlığının gözetilmesidir.

Yıllardır yaşadığımız acı deneyimlerin bize defalarca gösterdiği üzere, topraklarının yüzde 93’ü aktif deprem kuşağı üzerinde bulunan Türkiye’de, güvenli yapı üretimi ve depreme dirençli şehirlerin inşa edilmesi için şantiye şefliği anahtar konumunda yer almaktadır. Kahramanmaraş depremlerinde de bizzat gördüğümüz gibi hasarlarının çok büyük bir kısmı inşaat aşamasında yetersiz denetimden ve buna bağlı oluşmuş işçilik hatalarından kaynaklanmaktadır. Bilinçsizlik veya liyakatsizlik doğa olaylarını felakete dönüştürmekte, toplumda onarılması zor yaralar açmaktadır.

Ayrıca Şantiye Şefliğinin kamuoyunu yakından ilgilendiren bir başka kilit rolü, şantiye alanında işçi sağlığı ve güvenliğinin sağlanmasıyla ilgilidir. Ne acıdır ki ülkemiz yıllardır işçi ölümlerinde Avrupa birinciliğini ve dünya üçüncülüğünü bırakmamaktadır. Bu işçi ölümlerinin büyük çoğunluğunun inşaat sektöründe yaşandığı herkesin malumudur. Dolayısıyla, iş kazalarına karşı alınacak önlemlerde müteahhitlerin sorumluluklarını yerine getirmesinin yanı sıra, şantiye şefliğinin yetkin kişilerce ve tam zamanlı yürütülmesi hayati önemdedir.

Yapı üretim sürecinde hata kabul etmeyecek önemli bir görev olan şantiye şefliği, maalesef ilgili mevzuattaki eksiklikler ve uygulamada yaşanan ihmalkarlıklar nedeniyle çözümün değil sorunun bir parçası haline gelmiştir.

Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı yukarıda belirtilen sorunlar ile ilgili TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası tarafından yıllardır yayınlanmakta olan raporların nihayetinde Şantiye Şefleri Hakkında Yönetmelikte revize yapma ihtiyacı duymuştur. Yapılan düzenleme ile; şantiye şeflerinin aynı anda üstlenebilecekleri iş miktarı, inşaat alanı ve iş sayısı, farklı yapı türleri ve imalat tiplerine bağlı olarak şantiye şefliğini üstlenebilecek meslek disiplinleri gibi konularda hazırlanan değişiklikler olumludur ancak yetersizdir. Sorunları gerçek anlamda çözmek için kat etmemiz gereken yol halen bir hayli uzundur.

Şantiye şefliği ile ilgili geçmiş yıllarda hazırlamış olduğumuz durum raporlarında açıkça görülebileceği üzere yapı üretim sürecinin yöneticisi pozisyonunda olan şantiye şefliği alanı son derece kontrolsüz ve sorunludur. Söz konusu raporlar “imzacı” ya da “kiralık diploma” diye tarif ettiğimiz, sadece resmi işlemlerde görünsün diye kâğıt üstünde kalan şantiye şefliğinin ne kadar yaygın olduğunu göstermektedir. Her meslekte olduğu gibi maalesef İnşaat Mühendisliğinde de meslek etiğine sahip olmayan meslektaşlarımız vardır. Ve bu meslektaşlarımız gitmedikleri, görmedikleri hatta adresini bile bilmedikleri şantiyelerde şantiye şefi olarak imza atmaktadırlar. Can güvenliği için asli bir çalışma alanı olan şantiye şefliğinin, bir deprem ülkesinde hepimizin gözü önünde ve ilgili her kurum ve kuruluşun bilgisi dahilinde sadece kağıt üzerinde kalması ülkemiz için bir utanç kaynağıdır. Bu durum depremle yaşamaya zorunlu olan ülkemizde bizzat can güvenliğimiz açısından tehdit oluşturmaktadır.

Şantiye şeflerinin şantiye alanlarında bulunmamasının yarattığı başı boşluğun bir diğer yansımasını da görevini yerine getirmeye çalışan yapı denetim firmalarına bağlı kontrol mühendislerinin yaşadığı sözlü ve fiziksel şiddet olaylarında görüyoruz. Hepimizin hatırladığı üzere geçtiğimiz ağustos ayında yapı denetim firması yetkilisi meslektaşımız Zekeriya Mengi şantiye denetleme görevi sırasında saldırıya uğramış ve bir süre yoğun bakımda kalmıştı. Bu olayın daha yankısı geçmeden geçtiğimiz hafta Uşak’ta bir inşaatta betona su katılmasına itiraz eden yapı denetim kontrol mühendisi ve yanındaki stajyer kardeşimiz inşaat işçileri tarafından darp edildi. Daha Kahramanmaraş ve Hatay depremlerinin şokunu milletçe üzerimizden atamadan acılarımız henüz çok tazeyken artçı depremler bile bütün şiddetiyle devam ederken yaşanmış olmasıyla bu olayın vahameti maalesef katlanmaktadır.

Yapı Denetimler Birliği yaşanan bu akıl almaz hadisenin sonrasında sosyal medya hesaplarından bir duyuru yapmışlardır. Bu duyuru şu şekildedir;

Yapı Müteahhitlerinin Dikkatine,

Yapı denetim kuruluşlarına kalıp ve demir teslimleri şantiye şefleri tarafından yapılmalıdır. Beton dökümlerinde şantiye şefleri de bulunmalıdır.

Şantiye şeflerinin olmadığı imalatlar teslim alınmayacak, beton dökümlerine izin verilmeyecektir.

Ülke genelinde olduğu gibi Antalya’da da bu uygulama 10.03.2023 tarihi itibariyle başlamıştır. Yapı Denetimler Birliğinin bu uygulamasını desteklediğimizi ve sürecin takipçisi olacağımızı kamuoyunun bilgisine sunmak isteriz.

Sorunun çözümü için ilk etapta yapılması gerekenler ise şunlardır:

İstisnai durumlar dışında, her şantiye şefi sadece bir şantiyede tam zamanlı olarak görevlendirilmelidir.

Şantiye şefliği sürekli eğitime ve mesleki tecrübeye gereksinim duyan bir görevdir. Bu görevi yerine getirecek kişilerin ilgili meslek odalarınca verilen eğitimlere katılıp belgelendirilmeleri zorunlu tutulmalıdır.

Gerçeğe aykırı beyanda bulunarak şantiye şefliği üstlenilmesinin önünü geçilmesi için şantiye şeflerinden Oda Kayıt Belgesi istenmelidir.

Şantiye şefleri TMMOB tarafından belirlenen mühendislik asgari ücretinin altında çalıştırılmamalı, hak ve ücretleri yasal güvenceye alınmalıdır.

Odamız, şantiye şeflerinin gelişimi için mesleki eğitimleri ve gerekli belgelendirmeleri yapmaya hazır, üzerine düşen görevleri yerine getirebilecek altyapıya, kadro yapısına ve tecrübeye sahiptir.

Tüm meslektaşlarımızı, mesleğimizi ve haklarımızı sahiplenmeye, ilgili idareleri de uyarılarımızı dikkate alarak önerilerimizi hayata geçirmeye, halkın can ve mal güvenliğini ilgilendiren böylesi önemli bir konuda ivedilikle Odamızla birlikte hareket etmeye davet ediyoruz.