Antalya Kadın Yoksulluğu Çalıştayı Düzenlendi

Akdeniz Üniversitesi, Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği Antalya Şubesi ve TOBB Antalya Kadın Girişimciler Kurulu iş birliği ile “Antalya Kadın Yoksulluğu Çalıştayı” düzenlendi.

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kapsamında Akdeniz Üniversitesi Kadın Çalışmaları ve Toplumsal Cinsiyet Araştırma ve Uygulama Merkezi (KATCAM), Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği Antalya Şubesi ve TOBB Antalya Kadın Girişimciler Kurulu iş birliği ile “Antalya Kadın Yoksulluğu Çalıştayı” düzenlendi. ATSO Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen çalıştaya Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bahar, KATCAM Müdürü Doç. Dr. Gülay Yılmaz, Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği Antalya Şubesi Başkanı Prof. Dr. Fulya Sarvan, TOBB Antalya Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Serap Kocaoğlu, akademisyenler ve uzmanlar katıldı.

KADIN YOKSULLUĞU KONUSU, ÜLKENİN YOKSULLUĞU DEMEKTİR

Kadın Yoksulluğu gibi çok önemli bir konu başlığını konuşmak için bir arada olduklarını söyleyerek sözlerine başlayan Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, “Kadın yoksulluğu konusu, ülkenin yoksulluğu demektir. Tam da bu konuda Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün çok güzel bir sözü var: “Kadın denilen varlık, bizatihi yüksek bir varlıktır. Onun yoksulluğu olamaz. Kadına yoksul demek, onun bağrından kopup gelen bütün insanlığın yoksulluğu demektir.” Yani kadın yoksulsa maalesef ülkede yoksudur. Ancak yıl 2023 ne kadar acı ki ne kadar utanç verici ki insanoğlu aya gitmiş en gelişmiş aletlerle uzak noktaları görmüşken kadını görmüyoruz. Dünyanın hiçbir yerinde görmüyoruz maalesef. Ben Avrupa’nın birçok yerinde çalıştım maalesef kadın her yerde hala görünmüyor.” dedi.

DEPREMDEN EN ÇOK KADINLAR VE ÇOCUKLAR ETKİLENDİ

Geçen hafta deprem bölgesinde olduğunu hatırlatan ve tekrar geçmiş olsun dileklerini ileten Rektör Özkan “Depremde en çok etkilenenler kadınlar ve çocuklar. Birincisi biz kadınlar anatomik olarak daha fazla ihtiyaçlara sahibiz ve daha hassasız. İkincisi çocuğa, yaşlıya ve engelliye kadınlar bakmak zorunda. Üçüncüsü de maalesef çadırlarda kalmak zorunda oldukları için çadırların özel hayatı koruyamamasından dolayı tacizlere maruz kalanlarda kadınlar.” şeklinde konuştu.

EĞİTİMDE FIRSAT EŞİTLİĞİ VURGUSU

Türkiye’de maalesef eğitimde eşitsizlikle karşı karşıyayız. Çocukların eğitime erişim fırsatları aynı değil maalesef. Bir çocuğu eğitemezseniz özellikle kız çocuklarını kız çocuğu okumadığı için erken evlenmek zorunda bırakılıyor. Ve bağımlı olmak zorunda kalıyor ekonomik olarak. Evi terk etse donanımlı değil, işçilik yapsa erkekler gibi inşaatlarda dahi olsa çalışma fırsatı bulamayacak. Erkekler ise okumasa bile bir şekilde işe başlıyorlar. Kadınlar için bu mümkün olmuyor. Bu nedenle eğitimde fırsat eşitliği sağlanmalı. Sadece eğitimde eşitsizlikten ziyade eğitim kalitesini de çok acil bir şekilde artırmamız gerekiyor. Eğitimde kaliteyi saygı ve sevgiyi temel referans alarak sorgulayan, ayakları yere basan, yeteneğini bilen, en az bir becerisi olan ve üreten eğitim sistemini gerçekleştirmeliyiz.” dedi.

AYRIMCILIK GÜZEL ÜLKEMİZE YAKIŞMIYOR

Torosların kırsal köylerinde bile cinsiyet ayrımcılığı, eğitim hakkının ihlal edilmesi, aile içi şiddet gibi olumsuzlukların görülebildiğini söyleyen Rektör Özkan, “Güzel ülkemize bu yakışmıyor. Bunlar yalnız bu sorunla yüzleşen kadınların değil hepimizin ortak sorunudur. Kadın yoksulluğu ile mücadele etmek istiyorsak her bir kız çocuğunun hayalinin peşinden koşabileceği bir dünya için elbirliğiyle çalışmalıyız. Ben kızlarımıza eşit eğitim fırsatı sunduğumuzda büyük bir fark yaratacaklarına yürekten inanıyorum. Alanında başarılı olan kadınlarımız bunun en güzel göstergesi. Gerçekten bilimden yargıya, eğitimden siyasete, spordan ticarete kadar her alanda büyük başarılara imza atmış kadınlarımız var. Ancak bu isimlerin sayısını artırmalıyız. Lider kadınlar dediğimizde hepimizin gözleri önüne aynı isimler gelmemeli. Bunun yolu da doğru bir eğitim modeliyle mümkün. Toplantımızın kadın yoksulluğu ile mücadele konusunda sağlayacağı katkı, yaratacağı farkındalık nedeniyle çalıştayda emeği geçenleri tekrar kutluyor, siz değerli katılımcılara da katkılarınız için tekrar teşekkür ediyorum.” ifadelerini kullandı.

ÜLKEMİZDE 30 MİLYON ÇALIŞANIN ÜÇTE BİR ORANI KADINDIR

Deprem felaketinde hayatını kaybedenleri saygıyla andıklarını yaralılara ve depremzedelere acil şifalar dilediğini söyleyen Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bahar ise “Bu özel günde kalbimizin depremzedelerle özellikle deprem felaketi yaşayan kadınlarımızla olduğunu bilmenizi isterim. Depremler gibi doğal afetler kadınları daha fazla etkilemektedir. Deprem felaketinin bölgedeki yoksulluğu, yoksunluğu artırdığını biliyoruz. Bölgenin sosyolojik açıdan hızla kalkınması ve bu çerçevede çocuk ve kadınların hayatlarının hızlı bir şekilde düzeltilmesi noktasında büyük çaba harcamamız çözümler üretmemiz gerektiği açıktır. ATSO olarak aklımız elimiz kolumuz bölgede olmaya devam edecektir.” dedi.

ALİ BAHAR’DAN ERKEKLERE ÇAĞRI

ATSO Başkanı Ali Bahar “Ülkemizde kadın yoksulluğunun birinci kaynağının iş gücüne ve istihdama katılmasının düşük olması bir gerçektir. Ülkemizde 30 milyon çalışanın üçte bir oranı kadındır. Genel ortalamaya değil genç nesle bakacak olursak erkeklerde yüzde 90-95 üzerindeyken kadınlarda yüzde 50-55’i bulmaktadır. Kadınların iş gücüne katılımının sınırlayan birinci faktör ise ev işleridir. Maalesef ülkemizde günlük ev işleri kadının işi olarak görülmektedir. Günlük ev işlerini yapan erkeklerin oranı sadece yüzde 10 seviyesindedir. Buradan hemcinslerimize bir çağrıda bulunarak kadınların yüklerinin azalmasına bir katkıda bulunmak isterim. Türkiye’de kadın olmanın zor olduğunu kadın şiddetin dışında ev işlerinin de büyük bir haksızlık hatta zorlu olduğunu herkesin düşünmesinde ve ön plana almasında fayda bulunmaktadır.” şeklinde konuştu.

SONUÇLARI RAPOR HALİNE GETİRİLECEK

Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği Antalya Şubesi Başkanı Prof. Dr. Fulya Sarvan çalıştaya üç üniversiteden değerli akademisyenlerin katıldığını belirterek 40’dan fazla kamu kurumu ve özel kurumlardan katılımların olduğunu söyledi. Yoksulluk kavramının akademik çalışmalarda yeniden bir anlam kazandığını KATCAM Müdürü Doç. Dr. Gülay Yılmaz, yoksulluk ekonomik bir durumu tanımlamakla beraber yoksunluk kavramı ile değerlendirildiğinde toplumda kadının bu zamana kadarki konumunu açığa çıkardığını ifade etti. Yılmaz çalıştayda değerlendirilecek konulara değinerek alanında uzman kişilerin sunumlar gerçekleştireceğini söyledi. Son yaşanılan depremde en çok kadın ve çocukların depremden etkilendiğine dikkat çeken TOBB Antalya Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Serap Kocaoğlu da çalıştayın sonuçlarını rapor haline getirerek paydaşlarla paylaşılacağını söyledi.

 

Çalıştay Akdeniz Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nurşen Adak moderatörlüğünde Akdeniz Üniversitesi Manavgat MYO Müdürü Doç. Dr. Mehmet Zanbak’ın Antalya’da Kadına Yönelik Şidder ve Yoksulluk İlişkisi, Abdullah Gül Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Saniye Dedeoğlu’nun Kırsal Kadın Yoksulluğu: Türkiye’de Tarımsal Üretim ve Kadın Emeği, Akdeniz Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nuray Atsan Antalya Cinsiyetler Arası Ücret Eşitsizliği Araştırması, Uzman Psikolog, Özlem Eroğlu ise Doğal Afetlerin Kadın ve Çocuklar Üzerindeki Psikososyal Etkileri sunumuyla devam etti. Çalıştay yuvarlak masa çalışmaları ve masa çalışmalarının sunumu ile sona erdi.