Akdeniz Üniversitesi'nde Kadrolaşma Krizi: Sosyoloji Bölümü'nde Liyakat Tartışması

Haber merkezimize ulaşan ihbarlara göre, Akdeniz Üniversitesi Sosyoloji Bölümü'nde akademik atamalarla ilgili ciddi usulsüzlükler yaşandığı iddia ediliyor.

antalyahabertakip.com - Akademik liyakatin hiçe sayıldığı bu süreçte, asıl sorumlunun mevcut Dekan olduğu öne sürülüyor. Gelen bilgilere göre, Sosyoloji Bölümü’ne yapılan akademik atamalarda alan dışı isimlerin öne çıkarıldığı ve nitelikli akademisyenlerin ise görmezden gelindiği belirtiliyor. Kadrolaşmada Şaşırtan Tercihler İddialara göre, Sosyoloji Bölümü'nde açılan akademik kadrolara, doğrudan sosyoloji alanında uzmanlaşmamış kişilerin yerleştirildiği belirtiliyor. Özellikle, "Kadın Çalışmaları" ve "İletişim Fakültesi" doktorasına sahip bazı akademisyenlerin, Dekan’ın özel yönlendirmesiyle Sosyoloji Bölümü’ne alındığı ileri sürülüyor. Bu durum, ilgili bölümün akademik standartlarını ve eğitim kalitesini ciddi şekilde tehdit ediyor. Üniversitelerde akademik kadroların oluşturulmasında bilimsel yeterlilik ve liyakat temel alınmalıdır. Ancak, gelen bilgiler, Sosyoloji Bölümü'nde bu ilkenin göz ardı edildiğini gösteriyor. Bölümle doğrudan ilgisi olmayan akademisyenlerin bu görevlere atanması, öğrencilere sunulan eğitimin niteliğini de olumsuz etkileyebilir. Profesörlük Hak Eden Akademisyen Göz Ardı mı Edildi? İddialar arasında en dikkat çeken konulardan biri de, uzun yıllardır Sosyoloji Bölümü'nde çalışan, doktorası sosyoloji alanında olan ve uluslararası yayınlarıyla akademik camiada büyük saygınlık kazanmış bir hocanın, profesörlük kadrosuna alınmadığı yönünde. Bu akademisyenin, Amerika ve ODTÜ gibi saygın eğitim kurumlarından geçmiş olduğu ve bölümün en yetkin öğretim üyelerinden biri olarak değerlendirildiği belirtiliyor. Nitelikli uluslararası yayınları ve atıf sayıları bakımından oldukça başarılı olan bu hocanın, hak ettiği profesörlük kadrosunun verilmemesi, üniversitenin bilimsel gelişimine zarar verebilecek bir durum olarak değerlendiriliyor. Akademik Özgürlük ve Tarafsızlık Tehlikede mi? Üniversitelerin en temel görevlerinden biri, bilimsel çalışmaları objektif bir çerçevede yürütebilmek ve akademik kadroları liyakat esasına göre belirlemektir. Ancak, Akdeniz Üniversitesi’nde yaşanan bu gelişmeler, akademik tarafsızlığın zarar gördüğünü ve belirli kişilere ayrıcalık tanındığını düşündürüyor. Söz konusu atamaların gerekçesi ve sürecin nasıl işletildiği konusunda şu ana kadar resmi bir açıklama yapılmış değil. Ancak, üniversite yönetiminin ve Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) bu iddiaları ciddiye alarak soruşturma başlatması gerektiği ifade ediliyor. Eğer bu iddialar doğruysa, yalnızca Akdeniz Üniversitesi için değil, genel olarak Türkiye’deki akademik yapının şeffaflığı ve güvenilirliği açısından da büyük bir sorun teşkil ediyor. Öğrenciler ve Akademik Personel Rahatsız Bölümdeki bu kadrolaşma sürecinin, öğrenci ve akademisyenler arasında da huzursuzluk yarattığı belirtiliyor. Bazı öğretim üyelerinin, akademik atamaların siyasi ve kişisel tercihlere göre şekillendiği düşüncesiyle rahatsızlık duyduğu ve bu konunun resmi mercilere taşınması gerektiğini savunduğu bildiriliyor. Öğrenciler açısından bakıldığında ise, en büyük endişe eğitim kalitesinin düşmesi. Alanında uzman akademisyenlerin yerine, doğrudan sosyoloji eğitimi almamış kişilerin getirilmesi, ders içeriklerinden bilimsel çalışmalara kadar pek çok alanda sıkıntılar yaratabilir. Yetkililerden Açıklama Bekleniyor Bu gelişmelerin ardından gözler, üniversite yönetimine çevrildi. Konuyla ilgili olarak Akdeniz Üniversitesi yönetiminin ve ilgili Dekan’ın bir açıklama yapması bekleniyor. Öte yandan, Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) da bu tür kadrolaşma iddialarına karşı nasıl bir tutum sergileyeceği merak konusu. Üniversiteler, bilimsel üretimin ve özgür düşüncenin merkezi olmalıdır. Eğer akademik atamalarda kişisel çıkarlar ve kayırmacılık söz konusuysa, bu durum yalnızca bir üniversitenin değil, tüm akademik sistemin güvenilirliğine gölge düşürebilir. Konu ile ilgili gelişmeleri takip edip, yetkililerin açıklamalarına yer vermeye devam edeceğiz.