Davut Çetin Ekonomiyi Değerlendirdi

Ekonomi 28.02.2019 - 21:21, Güncelleme: 16.11.2022 - 03:02 2736+ kez okundu.
 

Davut Çetin Ekonomiyi Değerlendirdi

Tekrar hoşgeldiniz, hepinize sevgiler sunuyor, katıldığınız için teşekkür ediyorum. Bildiğiniz gibi bu toplantıda sizlerle ekonomik gelişmeleri, beklentileri, çalışmalarımızı ve yıl sonunda yaptığımız anketimizin sonuçlarını paylaşmak için biraraya geliyo
Tekrar hoşgeldiniz, hepinize sevgiler sunuyor, katıldığınız için teşekkür ediyorum. Bildiğiniz gibi bu toplantıda sizlerle ekonomik gelişmeleri, beklentileri, çalışmalarımızı ve yıl sonunda yaptığımız anketimizin sonuçlarını paylaşmak için biraraya geliyoruz. Geçen yıl yine böyle güzel bir katılımla biraraya gelmiştik. Bu yıl yerel seçimler öncesinde, başkan adaylarımız ilçe ve mahalle turları atıyorlar, sizin de en yoğun döneminiz. Anketimizi yeni tamamladığımız için bu toplantı seçim öncesine, sizin yoğun döneminize rastladı. Sizlerin gündeminde daha çok siyaset var, ama ekonomik durum artık siyaset kadar önemli hale geldi. Ekonomide durgunluk ve küçülme dönemindeyiz, herkes bunun ne kadar süreceğini, ekonominin nereye gideceğini merak ediyor. Biz verileri izliyoruz, ama verileri izlemek yetmiyor. Ekonomide net öngörü yapabilmek için, para ve maliye politikalarında ne zaman hangi adımların atılacağını bilmek gerekiyor. Türkiye’de genellikle kısa vadeli öngörü yapabiliyoruz. Bu dönemde ekonomide beklentileri yönetmek çok önemli bir husustur. Türkiye’de bazen çok iyimser, bazen çok kötümser oluyoruz. Ekonomiye toz pembe bakmak da karanlık bakmak da doğru değildir. Ayrıca, makro ekonomide değişiklik büyük şirketleri daha fazla etkiler, KOBİ’lerin daha esnek olması gerekir. Hepimiz daha iyi hesap yapmayı, daha iyi önlem almayı öğrenmeliyiz. Oda olarak biz her zaman verileri paylaşarak hem ekonomi yönetimini hem üyelerimizi uyarmaya çaba harcıyoruz. Son dönemde bir karamsarlık havası var, elbette ekonomide sorun çok, ama biz Antalya olarak birçok artılara sahibiz, geleceğe güvenimizi kaybetmemeliyiz. Bildiğiniz gibi, ekonomide daralma 2018'de önce inşaat yatırımlarıyla başladı. Diğer sektörlerde yavaşlama ise kur şokundan sonra dördüncü çeyrekte başladı ve devam ediyor. Henüz güven endekslerinde net bir düzelme olmadı. Şubat ayında hizmet sektöründe bir iyileşme var, fakat inşaat ve perakende sektörlerin beklentileri halen olumlu değil. Sektörel güven endeksleri, Şubat 2019 Aynı durumu tüketici güveninde de görüyoruz. Kasımda bir düzelme olmuştu, Aralıktan bu yana tüketici güveni de azaldı. Tüketici güven endeksi Son yıllarda ekonomide canlanma ve büyüme krediye çok bağımlı hale gelmiştir. Oysa Eylül ayından bu yana krediler düşmüştür. Ekonomi yönetimi kredi artışını teşvik ediyor. Kamu bankaları imkanlarını zorluyorlar. Ancak, bu dönemde bu tür zorlamalar da yetmiyor. Mevduatlar çoğunlukla kısa vade ve döviz mevduatıdır. Bu nedenle kredi vermek için kaynak kısıtlı. Türkiye’de yıllardır büyümenin kaynağı kredi, onun kaynağı da dış borçtur. Yani bankalar döviz kredisi alıp, içeride kredi vermişlerdir. Şimdi hem döviz borçlanmasında sınırdayız hem de içeride krediler yapılandırıldığı için kredilerin geri dönüşü yavaşladı. Ayrıca geri ödenmeyen ve ertelenen krediler bankaları zorlamaktadır. Bu gelişmeler yabancı sermayeyi ürkütüyor. Son aylarda Türk tahvillerine yabancı sermaye gelmiyor. Halkımız ise parayı döviz mevduatına yatırıyor. Şu tabloda döviz mevduatı görülüyor. Eylül’den bu yana yerlilerin mevduatı 150 milyar dolardan 169 milyar dolara yükseldi. Artış özellikle şahıs hesaplarından geliyor. Bunlar ekonomide bir güven sorunu olduğuna işaret etmektedir. Ekonomide güven sağlamak, geçici politikalardan daha önemli hale gelmiştir. Hükümetin bu durumu dikkate alacağını tahmin ediyorum. Şu anda daha çok piyasa canlanması ve istihdam teşvikleri önceliklidir. En azından seçimden sonra güven artırıcı önlemlerin hemen alınması gereklidir. Dün Sayın Maliye ve Hazine bakanı 6 yıldır seçimler nedeniyle reform yapılmadığını, bu yıl vergi  reformu gibi adımlar atılacağını ifade ettiler. Asıl önemlisi, eğitim, hukuk, siyasi uzlaşma, liyakat sistemi gibi her alanda reform yapılmasıdır. Sevgili arkadaşlar, Antalya ekonomisindeki veriler Türkiye genelinden biraz daha iyi olmakla birlikte, yavaşlamanın hızlandığını görüyoruz. Meclis toplantısında aylık verileri paylaşıyoruz. Burada kısaca tekrar bakabiliriz.   Antalya Antalya Antalya'da Değişim(%) Türkiye'de Değişim(%)   2017 2018 Yabancı Turist Sayısı-12 ay 9,738,962 12,712,603 30.5 22,3(*) Rus Turist Sayısı-12 ay 3,715,035 4,651,709 25.2 26,2(*) Zorunlu Sigortalı Sayısı-Kasım 490,446 517,327 5.5 -0.7 SGK Esnaf Sayısı-Kasım 96,036 100,232 4.4 6.0 Ödenen Çek Hacmi-12 ay (bin TL) 25,386,991 34,826,552 37.2 18.7 Karşılıksız Çek Hacmi-12 ay (bin TL) 632,146 915,343 44.8 72.3 Karşılıksız Çeklerin Toplam Çeklere Oranı 12 ay 2.4 2.6     Protestolu Senet Hacmi-12 ay (bin TL) 610,982 741,144 21.3 47.7 Nakdi Krediler (Kamu+Özel)-Aralık (bin TL) 73,864,452 83,377,916 12.9 13.8 Takipteki Kredi Artışı-9 ay (bin TL) 2,452,401 3,133,699 27.8 37.4 Toplam Mevduat Artışı-9 ay (bin TL) 38,608,698 54,416,922 40.9 20.3 Vergi Tahsilatı-12 ay 6,089,304 8,061,067 32.4 17.3 Dahilde Alınan KDV Tahsilat-12 ay 796,360 1,392,009 74.8 1.4 İhracat-12 ay (bin dolar) 1,195,711 1,279,682 7.0 11.0 Yaş Meyve-Sebze İhracatı- 12 ay (bin dolar) 367,733 391,825 6.6 4.3 Yatırım Teşvik (Sabit Yatırımlar milyon TL)-12 ay 1,875 3,052 62.8 -13.1 Otomobil Sayısı-12 ay 477,336 499,021 4.5 3.0 Konut Satışı-12 ay 60,273 62,940 4.4 -2.4   2018 yılı turizmde bir rekor yılı oldu. Diğer verilerde de Türkiye ortalamasından daha iyi bir performans kaydettik. Çalışan sayısı artışı Türkiye’de negatif iken, Antalya’da %5.5 arttı. Karşılıksız çek oranı son aylarda %4’e çıktı, fakat yıl ortalaması makul düzeyde kaldı. 2016’da %8’lere çıktığımız için %4 düzeyi bile henüz çok yüksek sayılmaz. Vergi ve KDV tahsilatında 2018’de Türkiye ortalamasının çok üzerine çıktık. Yatırım teşvik belgelerinde de olumlu bir gelişme kaydettik. Konut satışları Türkiye’de eksi iken, Antalya’da %4.4 oranında arttı. Yıl sonuna kadar veriler böyle geldi, fakat son aylarda Antalya verilerinde de bozulma başladı. Antalya’da kredi hacmi Eylül ayında 94 milyar liraya çıkmıştı, Aralık ayında 83 milyara indi. Kamu bankalarının kredi kampanyalarına rağmen bu daralma gerçekleşmiştir. Ocak ayında KDV tahsilatında halen Türkiye'ye göre daha iyi durumdayız, ama yavaşlama görüyoruz.  Konut satışlarımız Ocak ayında Türkiye ortalamasıyla aynı ölçüde, yaklaşık dörtte bir oranında düştü. Ocak ayında ihracatımızda da mermer ihracatına bağlı gerileme gördük. Dünya ekonomisinde yavaşlama, Çin'de inşaat yatırımlarının azalması ihracatımızı etkilemektedir. Yaş meyve ve sebze ihracatımız tek haneli oranlarda artmaktadır. Irak gibi birkaç pazara sebze ihracatı azaldı. Üründe azalma, maliyet ve fiyat artışları da ihracatı yavaşlatmaktadır. 2018 yılında turizmde rekor kırmamıza ve Türkiye ortalaması üzerindeki performansa rağmen, son aylarda ekonomideki bozulma Antalya’yı da etkiledi ve moralleri bozdu. Kent merkezinde cadde ticaretinin durumunu, yani küçük esnafın durumunu anlamak için yaptığımız ankette de moral bozukluğu ve karamsarlık görüyoruz. Salı günü küçük bir meclis anketi yaptık, orada da benzer sonuçlar ortaya çıktı. Bu yıl 1081 işyerinde anket uygulandı. Anket yapılan sektörleri ve bölgeleri kent merkezindeki üye profilimize ve perakende ticaretin yapısına göre belirliyoruz. Anketi üç merkez ilçemizde cadde ticareti yoğunluğuna göre yapıyoruz. İşyerlerinin %61 Muratpaşa ilçemizdedir. AESOB üyelerini de ankete dahil ediyoruz. Yüzde 54 bizim üyemiz, %46 AESOB üyesi. İşyerlerinin dağılımı bizim üye dağılımız esasına göre belirlendi. Yarısına yakını yeme-içme yeri, market-gıda sektörü şirketleri. Antalya’da işyerlerinin ezici kısmı kiralık işyeri, bu yıl kendi mülkü olan işyeri oranında bir artış görüyoruz. Bunun bir kısmı örneklemin değişmesindendir, ama yeni inşaatlar ve işyeri sayısı artışı da bunu teşvik etmektedir.   Anket, bayi ve şube oranlarının düşüş, tek işyeri oranının artış olduğunu göstermektedir. Son yıllarda bayilik zayıflıyor, kent merkezinde ya tek işyeri ya da franchise türü işletmeler artıyor. Özellikle internet üzerinden satışlar geleneksel yapıyı değiştiriyor.   İşletmelerin %85’inde ortaklık olmadığını görüyoruz. Market türü küçük işyerleri neredeyse tamamen ortaksız, merkezdeki giyim mağazaları da ortaksız işletmeler. Yeme içme yerlerinde ve dayanıklı tüketimde işyerlerinin yaklaşık %20’si ortaklı işletme. Biz ortaklıklar artsın isterken, bu konuda olumlu bir gelişme olmuyor. Aslında gerçek ortak işletmeleri daha fazla teşvik etmeliyiz. Sektördeki çalışma süresinde konaklama, kuyum ve dayanıklı tüketimde eski işletmelerin oranı yüksek, her üç işletmeden biri 20 yılın üzerinde faaliyete sahip. Fakat özellikle yeme-içme ve marketlerde durum tersine. Son yıllarda çok kafe açılması verilere de yansıyor. Yeme-içme yerlerinde yeni işletme oranı %37’ye çıkıyor.  Market, gıda sektörlerinde de el değiştirme çok oluyor. Market ve yeme-içme işletmeleri nedeniyle tek sektörde faaliyet gösteren küçük işletme sayısında artış görüyoruz. Değerli arkadaşlar, Buraya kadar olan sorular işyerlerin yapısı veya niteliklerine ilişkindi. Buna rağmen önemli bulgular elde etmiş olduk. Bundan sonraki sorular ise satış hacmi ve beklenti sorularıdır, bizim için daha önemli sorulardır. Bir önceki yıla göre satış hacmi değişimi sorusu önemli bir sorudur, ama sonuç biraz ilginç olmuştur. Bu yıl işyerlerine 2017 satışlarını ve 2018 satışlarını ayrı ayrı sorduk. 2018'de satış değişimi daha kötü görünüyor. Bu yıl turist sayısı arttı, merkeze gelen turist de arttı. Özellikle kur artışı döviz cinsinden bazı fiyatları düşürdü AVM'lerde alışveriş yapan daha fazla turist gördük. Buna rağmen böyle bir sonuç, ya son aylardaki düşüşü yansıtmaktadır ya karamsarlık anket cevaplarına yansımıştır. Bir diğer önemli sorumuz turizmden etkilenme oranıdır. İlginç bir durum, turizmle bağlantısı olmayan işyeri oranının %31’e yükselmiş olmasıdır. Yeme-içme yerlerinde, market-gıda işletmelerinde ve dayanıklı tüketimde turizmle bağlı olmadığını söyleyenler %34 oranındadır. Bu nedenle anket genelinde oran yükselmiştir. Buna karşılık giyim, kuyum, deri sektörlerinde ise turizme bağımlılık %75 düzeyindedir ve bu sektörlerde turizme bağımlılık artmıştır.   Çalışan sayısında büyük oranda istihdam korunmuş durumdadır. Çalışan sayısında azalma ve artış belirtenlerin oranı da çok benzerdir. Küçük işletmelerde istihdam hızlı değişmemektedir. Kredi konusundaki soruda, bu yıl kredi kullanamıyor şıkkını da ekledik, çünkü bankalardan kredi alınamadığı şikayetleri artmaya başlamıştı. Gerçekten de %23’e yakın oranda kredi kullanamayan işletme olduğu ortaya çıktı. Kredi almakta zorluk yaşanması 2018’de arttı, zaten kredi rakamları ortada. Kredi ödemelerinde zorluk yaşayanların oranı yaklaşık %50 düzeyinde. SGK prim ödemelerinde sorun yaşayan oranı daha yüksek. Kredi alma zorluğu ve SGK prim ödeme zorluğu bütün sektörlerde görülmektedir ve işyerlerinin yarısına yakınının finansman sorunu yaşadığı anlaşılmaktadır. Bizim için önemli bir soru alacak tahsilatı durumudur, anketimizde beklemediğimiz bir biçimde alacak tahsilatının önceki yıla göre kötüleştiği sonucu çıkmıştır. Kur şoku finansman, alacak tahsilatı konularında olumsuz bir durum ortaya çıkarmıştır. Fiyatların enflasyona göre nasıl arttığını soruyoruz. İşyerlerinin %47’si fiyatlarının enflasyon oranından fazla arttığını ifade etmektedir. Yeme-içme yerleri gibi hizmet sektöründe fiyat artışı enflasyonun altındadır. Giyim ve konaklama sektöründe enflasyon üzerinde fiyat artışı yapılmıştır. Maliyetler konusunda ise işyerlerinin %85’i girdi maliyetlerinin enflasyondan fazla arttığını belirtmişlerdir. Bu hususta, genel olarak maliyetlerin daha fazla arttığı, ancak fiyatlara tam yansıtılamadığı görülmektedir. Nihayet 2019 beklenti sorularına sıra geldi. Anketimizin bir önemli sonucu bu bölümle ilgilidir. 2019’da satış beklentisi olumsuz çıkmıştır. Satışlarda azalma bekleyen oranı bir önceki yıl %30 iken, bu yıl %57’ye çıktı. Bu karamsarlık oranı kent merkezindeki konaklama sektöründe bile %40’tır. Bazı sektörlerde %60’a çıkmaktadır. Turizmde artışın devam etmesini beklerken, buna rağmen işletmelerde karamsarlığın beklediğimizden fazla olduğunu anlıyoruz. Türkiye ekonomisi geneline ilişkin beklenti ise daha da kötüdür. %63.5 ekonominin kötüye gideceği düşüncesindedir. En önemli sorunlar durgunluk, vergi ve primlerin yüksekliğidir. Ekonomide temel sorunlar sıralaması önceki yıla göre değişmemiştir. İşyerlerinin destek taleplerinin sıralaması da değişmemiştir. Vergi ve prim indirimi, kredi faizi indirimi, kira desteği ilk 4 sıradadır. Ancak, daha sonraki grupta önceki yıl ödeme erteleme talepleri varken, bu yıl kredi ve tahsilat öne çıkmıştır. Bir önemli hususta Türkiye ekonomisi sorunlarıyla ilgili sorudadır. İşsizlik ilk sıraya çıkmıştır. Ekonomide belirsizlik ikinci sırada yerini korumaktadır. Faiz oranlarının yüksekliği önceki yıl gibi, üçüncü sırada. Dış politika sorunları ikinci sıradan beşinci sıraya gerilemiştir. Türkiye ekonomisine ilişkin beklenti Antalya ekonomisi beklentisinden daha olumsuzdur. Sevgili arkadaşlar, Sonuç olarak 2018’de turizmde ve birçok veride iyileşmeye rağmen ekonomideki kur şoku, finansman sorunu ve durgunluk karamsarlığı artırmıştır.   Meclis anketimizde de bu karamsarlık vardı. Başlangıçta söylediğim gibi ya çok iyimser ya çok kötümser oluyoruz, oysa daha rasyonel olmaya çalışmalıyız. Sizlerin aracılığıyla üyelerimize, üyelerimize ve esnafımıza şu mesajı vermek isterim. Biz bu yıl 15 milyona yakın yabancı turist bekliyoruz. Böyle bir kentte karamsarlığa, ümitsizliğe kapılmamalıyız. Veriler Türkiye genelinden iyi olduğumuzu gösteriyor. Bu avantajımızı değerlendirmeye ve hep birlikte Antalya’da turizmi çeşitlendirmeye, kent turizmini geliştirmeye, ticaretimizi geliştirmeye çalışmalıyız. Değerli arkadaşlar, Üyelerimiz bizim faaliyetlerimize bakarak biraz daha ümitli olmalılar. 2018’de biz güzel çalışmalar başlattık ve Antalya’da bunun yararlarını göreceğimize inanıyorum. Antalya 4.0 – Turizm, Tarım, Sanayi, Ticaret ve Kent İnovasyon merkezi açıldı: Mekanik, Elektronik ve Yazılım Atölyeleri, Kübik çalışma alanları İnovasyon yarışması, Growtech Tarım İnovasyon Yarışması E-Ticarete ilk adım programı yapıldı - 1 büyük etkinlik, 2 küçük etkinlik ve eğitimler(bugün bitiyor) E-ihracata ilk adım yapılacak Genel Seçim Bildirgesi Antalya 4.0 Odaklı Yerel Seçim Bildirgesi Ticaret Odaklı Çalışmalar Devlet Destekleri Zirvesi yapıldı Toplu İşyerleri-AKSU çalışmaları sürüyor Etik Belge Sayısı 1000’e yaklaştı (906 kişi)  AKS faaliyetleri Yıldız Moran  - Zamansız Fotoğraflar Sergisi, Düşünen Tohum Konuşan Toprak: Cumhuriyet’in Köy Enstitüleri-Aksu Köy Enstitüsü Zamanın Sessiz Tanıkları Felsefe Buluşmaları Kültür-sanat odaklı eğitimler Uluslararası İlişkiler İhracat Destek Ofisi hizmeti vermeye başladık Uluslararası işlerimizi ATSO Global yapısı altında topladık. Dış Ticaret Kulübü oluşturduk, Yeni Pazar arayışları: Ülke günleri yapıldı (Güney Afrika, Brezilya) Ticari istihbarat eğitimi düzenlendi Bugüne kadar Yapı, Tarım Gıda URGE’leri yapıldı. 2. Tarım URGE’si devam ediyor, Brezilya’ya gidilecek Gıda kümesi kurulması çalışmaları devam ediyor. Mobilya için ön fizibilite yapılıyor HİSER – Sağlık için başvuru yapıldı ve Bilişim için çalışılıyor Almanya temasları – Hannover-Berlin ATSO yabancı heyetlerin uğrak noktası olmaya devam etti Fuar katılımları – Türkiye Günü Kente Dair Çalışmalar Antalya adına İstihdam ödülü aldık SİAD Toplantısı Yeni Müzemizi Eski Yerinde İstiyoruz Piyaz’a coğrafi tescil Ayşe Sak Uygulamalı Bilimler Fakültesi ile staj protokolü Kurumsal Kapasite Seçim yapıldı. Yönetim kademeleri belirlendi ATSO A Sınıfı Oda Hizmet Belgemizi yeniledik Süreçlerimizi dijitale taşıdık. 01.12 2016’da ilk e-belgeyi verdik. Bugüne kadar toplamda 30 bin belge internet üzerinden verildi. (2017’de 13491, 2018’de 13413 belge) Web sayfamıza üye sayımız 12 bin kişi. 5700’ü kurumsal üye. 16400 twitter, 9600 facebook takipçimiz var. ATSO Vizyon’u dijitale aldık Mobil ATSO projesine başladık. Yılın ilk yarısında bitirmeyi planlıyoruz. Meclis toplantısı youtube üzerinden de canlı verilmeye başlandı ATSO Akademi; 2017’de 103 Eğitim, 3016 katılımcı, 218’de 97 eğitim, 5398 katılımcıya ulaştı ATSO MESEM, Türkiye’de ilklere imza atarak mesleki belgelendirme yapıyor.  Servis Görevlisi, Bar Görevlisi,Servis Yöneticisi, Barista, Aşçı mesleklerinde, belgelendirmenin zorunlu olduğu 13 farklı çok tehlikeli meslekte belgelendirme yapıyoruz Öne Çıkan Etkinlikler D-8 Ticaret ve Sanayi Odaları İş Forumu’na ev sahipliği yaptık Kırklareli Ticaret Sanayi Odası ile Kardeş Oda protokolü imzaladık 2019’a hızlı girdik… Beyazdan Maviye Kay-Sür-Yüz TOBB-Bankalar Birliği Toplantısı Girişimcilik Zirvesi Teknoloji Buluşmaları Mahfi Eğilmez Konferansı E-Ticarete İlk Adım Eğitimleri ATSO-SİAD lar toplantısı ATSO-TMMOB Toplantısı Bu çalışmalar dışında sektör sorunlarına TOBB nezdinde çözüm arıyoruz. TOBB’un talep ettiği sektörel önlemlerin bir kısmı uygulamaya giriyor. KOBİ kredileri, vergi indirimi, SGK prim desteği gibi önlemlerde TOBB’un önemli rolü oluyor. Son dönemde TOBB olarak bölgesel sorunlar ve sektörel sorunlarla ilgili olarak iki ayrı şura düzenledik. Birincisine Sayın Cumhurbaşkanı katıldı, bu hafta yaptığımız toplantıya 7 bakan birlikte katıldı, toplantı tam 7.5 saat sürdü. Bu çabalarımız sonucunda vergi indirimleri, KDV iadelerinin hızlandırılması, KOBİ destekleri, istihdam teşvikleri, meslek liseleri yönetimine Odalarında girmesi gibi adımlar çıktı. Antalya Ticaret ve Sanayi Odası olarak yerel seçimlerden sonra Türkiye’nin siyasi uzlaşma ve diyalog ile yapısal reformlara başlaması ve Antalya’nın da birliktelik içerisinde Antalya 4.0 vizyon belgesinde yer alan adımları attığı takdirde hızlı bir toparlanmaya geçeceğimize inancımızı ifade etmek istiyorum. Sorunları konuşmalı ve çözüm aramalıyız, ama ümitsizliğe kapılmaya da hakkımız yoktur.
Tekrar hoşgeldiniz, hepinize sevgiler sunuyor, katıldığınız için teşekkür ediyorum. Bildiğiniz gibi bu toplantıda sizlerle ekonomik gelişmeleri, beklentileri, çalışmalarımızı ve yıl sonunda yaptığımız anketimizin sonuçlarını paylaşmak için biraraya geliyo

Tekrar hoşgeldiniz, hepinize sevgiler sunuyor, katıldığınız için teşekkür ediyorum. Bildiğiniz gibi bu toplantıda sizlerle ekonomik gelişmeleri, beklentileri, çalışmalarımızı ve yıl sonunda yaptığımız anketimizin sonuçlarını paylaşmak için biraraya geliyoruz.

Geçen yıl yine böyle güzel bir katılımla biraraya gelmiştik. Bu yıl yerel seçimler öncesinde, başkan adaylarımız ilçe ve mahalle turları atıyorlar, sizin de en yoğun döneminiz. Anketimizi yeni tamamladığımız için bu toplantı seçim öncesine, sizin yoğun döneminize rastladı. Sizlerin gündeminde daha çok siyaset var, ama ekonomik durum artık siyaset kadar önemli hale geldi.

Ekonomide durgunluk ve küçülme dönemindeyiz, herkes bunun ne kadar süreceğini, ekonominin nereye gideceğini merak ediyor. Biz verileri izliyoruz, ama verileri izlemek yetmiyor. Ekonomide net öngörü yapabilmek için, para ve maliye politikalarında ne zaman hangi adımların atılacağını bilmek gerekiyor. Türkiye’de genellikle kısa vadeli öngörü yapabiliyoruz.

Bu dönemde ekonomide beklentileri yönetmek çok önemli bir husustur. Türkiye’de bazen çok iyimser, bazen çok kötümser oluyoruz. Ekonomiye toz pembe bakmak da karanlık bakmak da doğru değildir. Ayrıca, makro ekonomide değişiklik büyük şirketleri daha fazla etkiler, KOBİ’lerin daha esnek olması gerekir. Hepimiz daha iyi hesap yapmayı, daha iyi önlem almayı öğrenmeliyiz. Oda olarak biz her zaman verileri paylaşarak hem ekonomi yönetimini hem üyelerimizi uyarmaya çaba harcıyoruz. Son dönemde bir karamsarlık havası var, elbette ekonomide sorun çok, ama biz Antalya olarak birçok artılara sahibiz, geleceğe güvenimizi kaybetmemeliyiz.

Bildiğiniz gibi, ekonomide daralma 2018'de önce inşaat yatırımlarıyla başladı. Diğer sektörlerde yavaşlama ise kur şokundan sonra dördüncü çeyrekte başladı ve devam ediyor. Henüz güven endekslerinde net bir düzelme olmadı. Şubat ayında hizmet sektöründe bir iyileşme var, fakat inşaat ve perakende sektörlerin beklentileri halen olumlu değil.

Sektörel güven endeksleri, Şubat 2019

Aynı durumu tüketici güveninde de görüyoruz. Kasımda bir düzelme olmuştu, Aralıktan bu yana tüketici güveni de azaldı.

Tüketici güven endeksi
Son yıllarda ekonomide canlanma ve büyüme krediye çok bağımlı hale gelmiştir. Oysa Eylül ayından bu yana krediler düşmüştür.

Ekonomi yönetimi kredi artışını teşvik ediyor. Kamu bankaları imkanlarını zorluyorlar. Ancak, bu dönemde bu tür zorlamalar da yetmiyor. Mevduatlar çoğunlukla kısa vade ve döviz mevduatıdır. Bu nedenle kredi vermek için kaynak kısıtlı. Türkiye’de yıllardır büyümenin kaynağı kredi, onun kaynağı da dış borçtur. Yani bankalar döviz kredisi alıp, içeride kredi vermişlerdir. Şimdi hem döviz borçlanmasında sınırdayız hem de içeride krediler yapılandırıldığı için kredilerin geri dönüşü yavaşladı. Ayrıca geri ödenmeyen ve ertelenen krediler bankaları zorlamaktadır.

Bu gelişmeler yabancı sermayeyi ürkütüyor. Son aylarda Türk tahvillerine yabancı sermaye gelmiyor.

Halkımız ise parayı döviz mevduatına yatırıyor.

Şu tabloda döviz mevduatı görülüyor.

Eylül’den bu yana yerlilerin mevduatı 150 milyar dolardan 169 milyar dolara yükseldi. Artış özellikle şahıs hesaplarından geliyor. Bunlar ekonomide bir güven sorunu olduğuna işaret etmektedir.

Ekonomide güven sağlamak, geçici politikalardan daha önemli hale gelmiştir. Hükümetin bu durumu dikkate alacağını tahmin ediyorum. Şu anda daha çok piyasa canlanması ve istihdam teşvikleri önceliklidir. En azından seçimden sonra güven artırıcı önlemlerin hemen alınması gereklidir. Dün Sayın Maliye ve Hazine bakanı 6 yıldır seçimler nedeniyle reform yapılmadığını, bu yıl vergi  reformu gibi adımlar atılacağını ifade ettiler. Asıl önemlisi, eğitim, hukuk, siyasi uzlaşma, liyakat sistemi gibi her alanda reform yapılmasıdır.

Sevgili arkadaşlar,

Antalya ekonomisindeki veriler Türkiye genelinden biraz daha iyi olmakla birlikte, yavaşlamanın hızlandığını görüyoruz. Meclis toplantısında aylık verileri paylaşıyoruz. Burada kısaca tekrar bakabiliriz.

 

Antalya

Antalya

Antalya'da Değişim(%)

Türkiye'de Değişim(%)

 

2017

2018

Yabancı Turist Sayısı-12 ay

9,738,962

12,712,603

30.5

22,3(*)

Rus Turist Sayısı-12 ay

3,715,035

4,651,709

25.2

26,2(*)

Zorunlu Sigortalı Sayısı-Kasım

490,446

517,327

5.5

-0.7

SGK Esnaf Sayısı-Kasım

96,036

100,232

4.4

6.0

Ödenen Çek Hacmi-12 ay (bin TL)

25,386,991

34,826,552

37.2

18.7

Karşılıksız Çek Hacmi-12 ay (bin TL)

632,146

915,343

44.8

72.3

Karşılıksız Çeklerin Toplam Çeklere Oranı 12 ay

2.4

2.6

 

 

Protestolu Senet Hacmi-12 ay (bin TL)

610,982

741,144

21.3

47.7

Nakdi Krediler (Kamu+Özel)-Aralık (bin TL)

73,864,452

83,377,916

12.9

13.8

Takipteki Kredi Artışı-9 ay (bin TL)

2,452,401

3,133,699

27.8

37.4

Toplam Mevduat Artışı-9 ay (bin TL)

38,608,698

54,416,922

40.9

20.3

Vergi Tahsilatı-12 ay

6,089,304

8,061,067

32.4

17.3

Dahilde Alınan KDV Tahsilat-12 ay

796,360

1,392,009

74.8

1.4

İhracat-12 ay (bin dolar)

1,195,711

1,279,682

7.0

11.0

Yaş Meyve-Sebze İhracatı- 12 ay (bin dolar)

367,733

391,825

6.6

4.3

Yatırım Teşvik (Sabit Yatırımlar milyon TL)-12 ay

1,875

3,052

62.8

-13.1

Otomobil Sayısı-12 ay

477,336

499,021

4.5

3.0

Konut Satışı-12 ay

60,273

62,940

4.4

-2.4

 

2018 yılı turizmde bir rekor yılı oldu. Diğer verilerde de Türkiye ortalamasından daha iyi bir performans kaydettik. Çalışan sayısı artışı Türkiye’de negatif iken, Antalya’da %5.5 arttı. Karşılıksız çek oranı son aylarda %4’e çıktı, fakat yıl ortalaması makul düzeyde kaldı. 2016’da %8’lere çıktığımız için %4 düzeyi bile henüz çok yüksek sayılmaz.

Vergi ve KDV tahsilatında 2018’de Türkiye ortalamasının çok üzerine çıktık. Yatırım teşvik belgelerinde de olumlu bir gelişme kaydettik.

Konut satışları Türkiye’de eksi iken, Antalya’da %4.4 oranında arttı.

Yıl sonuna kadar veriler böyle geldi, fakat son aylarda Antalya verilerinde de bozulma başladı. Antalya’da kredi hacmi Eylül ayında 94 milyar liraya çıkmıştı, Aralık ayında 83 milyara indi. Kamu bankalarının kredi kampanyalarına rağmen bu daralma gerçekleşmiştir.

Ocak ayında KDV tahsilatında halen Türkiye'ye göre daha iyi durumdayız, ama yavaşlama görüyoruz.  Konut satışlarımız Ocak ayında Türkiye ortalamasıyla aynı ölçüde, yaklaşık dörtte bir oranında düştü.

Ocak ayında ihracatımızda da mermer ihracatına bağlı gerileme gördük. Dünya ekonomisinde yavaşlama, Çin'de inşaat yatırımlarının azalması ihracatımızı etkilemektedir. Yaş meyve ve sebze ihracatımız tek haneli oranlarda artmaktadır. Irak gibi birkaç pazara sebze ihracatı azaldı. Üründe azalma, maliyet ve fiyat artışları da ihracatı yavaşlatmaktadır.

2018 yılında turizmde rekor kırmamıza ve Türkiye ortalaması üzerindeki performansa rağmen, son aylarda ekonomideki bozulma Antalya’yı da etkiledi ve moralleri bozdu.

Kent merkezinde cadde ticaretinin durumunu, yani küçük esnafın durumunu anlamak için yaptığımız ankette de moral bozukluğu ve karamsarlık görüyoruz. Salı günü küçük bir meclis anketi yaptık, orada da benzer sonuçlar ortaya çıktı.

Bu yıl 1081 işyerinde anket uygulandı. Anket yapılan sektörleri ve bölgeleri kent merkezindeki üye profilimize ve perakende ticaretin yapısına göre belirliyoruz.

Anketi üç merkez ilçemizde cadde ticareti yoğunluğuna göre yapıyoruz. İşyerlerinin %61 Muratpaşa ilçemizdedir.

AESOB üyelerini de ankete dahil ediyoruz. Yüzde 54 bizim üyemiz, %46 AESOB üyesi.

İşyerlerinin dağılımı bizim üye dağılımız esasına göre belirlendi. Yarısına yakını yeme-içme yeri, market-gıda sektörü şirketleri.

Antalya’da işyerlerinin ezici kısmı kiralık işyeri, bu yıl kendi mülkü olan işyeri oranında bir artış görüyoruz. Bunun bir kısmı örneklemin değişmesindendir, ama yeni inşaatlar ve işyeri sayısı artışı da bunu teşvik etmektedir.  

Anket, bayi ve şube oranlarının düşüş, tek işyeri oranının artış olduğunu göstermektedir. Son yıllarda bayilik zayıflıyor, kent merkezinde ya tek işyeri ya da franchise türü işletmeler artıyor. Özellikle internet üzerinden satışlar geleneksel yapıyı değiştiriyor.  

İşletmelerin %85’inde ortaklık olmadığını görüyoruz. Market türü küçük işyerleri neredeyse tamamen ortaksız, merkezdeki giyim mağazaları da ortaksız işletmeler. Yeme içme yerlerinde ve dayanıklı tüketimde işyerlerinin yaklaşık %20’si ortaklı işletme. Biz ortaklıklar artsın isterken, bu konuda olumlu bir gelişme olmuyor. Aslında gerçek ortak işletmeleri daha fazla teşvik etmeliyiz.

Sektördeki çalışma süresinde konaklama, kuyum ve dayanıklı tüketimde eski işletmelerin oranı yüksek, her üç işletmeden biri 20 yılın üzerinde faaliyete sahip. Fakat özellikle yeme-içme ve marketlerde durum tersine. Son yıllarda çok kafe açılması verilere de yansıyor. Yeme-içme yerlerinde yeni işletme oranı %37’ye çıkıyor.  Market, gıda sektörlerinde de el değiştirme çok oluyor.

Market ve yeme-içme işletmeleri nedeniyle tek sektörde faaliyet gösteren küçük işletme sayısında artış görüyoruz.

Değerli arkadaşlar,

Buraya kadar olan sorular işyerlerin yapısı veya niteliklerine ilişkindi. Buna rağmen önemli bulgular elde etmiş olduk. Bundan sonraki sorular ise satış hacmi ve beklenti sorularıdır, bizim için daha önemli sorulardır.

Bir önceki yıla göre satış hacmi değişimi sorusu önemli bir sorudur, ama sonuç biraz ilginç olmuştur. Bu yıl işyerlerine 2017 satışlarını ve 2018 satışlarını ayrı ayrı sorduk. 2018'de satış değişimi daha kötü görünüyor. Bu yıl turist sayısı arttı, merkeze gelen turist de arttı. Özellikle kur artışı döviz cinsinden bazı fiyatları düşürdü AVM'lerde alışveriş yapan daha fazla turist gördük. Buna rağmen böyle bir sonuç, ya son aylardaki düşüşü yansıtmaktadır ya karamsarlık anket cevaplarına yansımıştır.

Bir diğer önemli sorumuz turizmden etkilenme oranıdır. İlginç bir durum, turizmle bağlantısı olmayan işyeri oranının %31’e yükselmiş olmasıdır. Yeme-içme yerlerinde, market-gıda işletmelerinde ve dayanıklı tüketimde turizmle bağlı olmadığını söyleyenler %34 oranındadır. Bu nedenle anket genelinde oran yükselmiştir. Buna karşılık giyim, kuyum, deri sektörlerinde ise turizme bağımlılık %75 düzeyindedir ve bu sektörlerde turizme bağımlılık artmıştır.  

Çalışan sayısında büyük oranda istihdam korunmuş durumdadır. Çalışan sayısında azalma ve artış belirtenlerin oranı da çok benzerdir. Küçük işletmelerde istihdam hızlı değişmemektedir.

Kredi konusundaki soruda, bu yıl kredi kullanamıyor şıkkını da ekledik, çünkü bankalardan kredi alınamadığı şikayetleri artmaya başlamıştı. Gerçekten de %23’e yakın oranda kredi kullanamayan işletme olduğu ortaya çıktı.

Kredi almakta zorluk yaşanması 2018’de arttı, zaten kredi rakamları ortada.

Kredi ödemelerinde zorluk yaşayanların oranı yaklaşık %50 düzeyinde. SGK prim ödemelerinde sorun yaşayan oranı daha yüksek. Kredi alma zorluğu ve SGK prim ödeme zorluğu bütün sektörlerde görülmektedir ve işyerlerinin yarısına yakınının finansman sorunu yaşadığı anlaşılmaktadır.

Bizim için önemli bir soru alacak tahsilatı durumudur, anketimizde beklemediğimiz bir biçimde alacak tahsilatının önceki yıla göre kötüleştiği sonucu çıkmıştır. Kur şoku finansman, alacak tahsilatı konularında olumsuz bir durum ortaya çıkarmıştır.

Fiyatların enflasyona göre nasıl arttığını soruyoruz. İşyerlerinin %47’si fiyatlarının enflasyon oranından fazla arttığını ifade etmektedir. Yeme-içme yerleri gibi hizmet sektöründe fiyat artışı enflasyonun altındadır. Giyim ve konaklama sektöründe enflasyon üzerinde fiyat artışı yapılmıştır.

Maliyetler konusunda ise işyerlerinin %85’i girdi maliyetlerinin enflasyondan fazla arttığını belirtmişlerdir. Bu hususta, genel olarak maliyetlerin daha fazla arttığı, ancak fiyatlara tam yansıtılamadığı görülmektedir.

Nihayet 2019 beklenti sorularına sıra geldi.

Anketimizin bir önemli sonucu bu bölümle ilgilidir.

2019’da satış beklentisi olumsuz çıkmıştır. Satışlarda azalma bekleyen oranı bir önceki yıl %30 iken, bu yıl %57’ye çıktı. Bu karamsarlık oranı kent merkezindeki konaklama sektöründe bile %40’tır. Bazı sektörlerde %60’a çıkmaktadır. Turizmde artışın devam etmesini beklerken, buna rağmen işletmelerde karamsarlığın beklediğimizden fazla olduğunu anlıyoruz.

Türkiye ekonomisi geneline ilişkin beklenti ise daha da kötüdür. %63.5 ekonominin kötüye gideceği düşüncesindedir.

En önemli sorunlar durgunluk, vergi ve primlerin yüksekliğidir. Ekonomide temel sorunlar sıralaması önceki yıla göre değişmemiştir.

İşyerlerinin destek taleplerinin sıralaması da değişmemiştir. Vergi ve prim indirimi, kredi faizi indirimi, kira desteği ilk 4 sıradadır. Ancak, daha sonraki grupta önceki yıl ödeme erteleme talepleri varken, bu yıl kredi ve tahsilat öne çıkmıştır.

Bir önemli hususta Türkiye ekonomisi sorunlarıyla ilgili sorudadır. İşsizlik ilk sıraya çıkmıştır. Ekonomide belirsizlik ikinci sırada yerini korumaktadır. Faiz oranlarının yüksekliği önceki yıl gibi, üçüncü sırada. Dış politika sorunları ikinci sıradan beşinci sıraya gerilemiştir. Türkiye ekonomisine ilişkin beklenti Antalya ekonomisi beklentisinden daha olumsuzdur.

Sevgili arkadaşlar,

Sonuç olarak 2018’de turizmde ve birçok veride iyileşmeye rağmen ekonomideki kur şoku, finansman sorunu ve durgunluk karamsarlığı artırmıştır.  

Meclis anketimizde de bu karamsarlık vardı. Başlangıçta söylediğim gibi ya çok iyimser ya çok kötümser oluyoruz, oysa daha rasyonel olmaya çalışmalıyız.

Sizlerin aracılığıyla üyelerimize, üyelerimize ve esnafımıza şu mesajı vermek isterim. Biz bu yıl 15 milyona yakın yabancı turist bekliyoruz. Böyle bir kentte karamsarlığa, ümitsizliğe kapılmamalıyız. Veriler Türkiye genelinden iyi olduğumuzu gösteriyor. Bu avantajımızı değerlendirmeye ve hep birlikte Antalya’da turizmi çeşitlendirmeye, kent turizmini geliştirmeye, ticaretimizi geliştirmeye çalışmalıyız.

Değerli arkadaşlar,

Üyelerimiz bizim faaliyetlerimize bakarak biraz daha ümitli olmalılar. 2018’de biz güzel çalışmalar başlattık ve Antalya’da bunun yararlarını göreceğimize inanıyorum.

Antalya 4.0 – Turizm, Tarım, Sanayi, Ticaret ve Kent

İnovasyon merkezi açıldı: Mekanik, Elektronik ve Yazılım Atölyeleri, Kübik çalışma alanları

İnovasyon yarışması, Growtech Tarım İnovasyon Yarışması

E-Ticarete ilk adım programı yapıldı - 1 büyük etkinlik, 2 küçük etkinlik ve eğitimler(bugün bitiyor)

E-ihracata ilk adım yapılacak

Genel Seçim Bildirgesi

Antalya 4.0 Odaklı Yerel Seçim Bildirgesi

Ticaret Odaklı Çalışmalar

Devlet Destekleri Zirvesi yapıldı

Toplu İşyerleri-AKSU çalışmaları sürüyor

Etik Belge Sayısı 1000’e yaklaştı (906 kişi) 

AKS faaliyetleri

Yıldız Moran  - Zamansız Fotoğraflar Sergisi,

Düşünen Tohum Konuşan Toprak: Cumhuriyet’in Köy Enstitüleri-Aksu Köy Enstitüsü

Zamanın Sessiz Tanıkları

Felsefe Buluşmaları

Kültür-sanat odaklı eğitimler

Uluslararası İlişkiler

İhracat Destek Ofisi hizmeti vermeye başladık

Uluslararası işlerimizi ATSO Global yapısı altında topladık. Dış Ticaret Kulübü oluşturduk,

Yeni Pazar arayışları: Ülke günleri yapıldı (Güney Afrika, Brezilya)

Ticari istihbarat eğitimi düzenlendi

Bugüne kadar Yapı, Tarım Gıda URGE’leri yapıldı.

2. Tarım URGE’si devam ediyor, Brezilya’ya gidilecek

Gıda kümesi kurulması çalışmaları devam ediyor.

Mobilya için ön fizibilite yapılıyor

HİSER – Sağlık için başvuru yapıldı ve Bilişim için çalışılıyor

Almanya temasları – Hannover-Berlin

ATSO yabancı heyetlerin uğrak noktası olmaya devam etti

Fuar katılımları – Türkiye Günü

Kente Dair Çalışmalar

Antalya adına İstihdam ödülü aldık

SİAD Toplantısı

Yeni Müzemizi Eski Yerinde İstiyoruz

Piyaz’a coğrafi tescil

Ayşe Sak Uygulamalı Bilimler Fakültesi ile staj protokolü

Kurumsal Kapasite

Seçim yapıldı. Yönetim kademeleri belirlendi

ATSO A Sınıfı Oda Hizmet Belgemizi yeniledik

Süreçlerimizi dijitale taşıdık. 01.12 2016’da ilk e-belgeyi verdik. Bugüne kadar toplamda 30 bin belge internet üzerinden verildi. (2017’de 13491, 2018’de 13413 belge)

Web sayfamıza üye sayımız 12 bin kişi. 5700’ü kurumsal üye. 16400 twitter, 9600 facebook takipçimiz var.

ATSO Vizyon’u dijitale aldık

Mobil ATSO projesine başladık. Yılın ilk yarısında bitirmeyi planlıyoruz.

Meclis toplantısı youtube üzerinden de canlı verilmeye başlandı

ATSO Akademi; 2017’de 103 Eğitim, 3016 katılımcı, 218’de 97 eğitim, 5398 katılımcıya ulaştı

ATSO MESEM, Türkiye’de ilklere imza atarak mesleki belgelendirme yapıyor.  Servis Görevlisi, Bar Görevlisi,Servis Yöneticisi, Barista, Aşçı mesleklerinde, belgelendirmenin zorunlu olduğu 13 farklı çok tehlikeli meslekte belgelendirme yapıyoruz

Öne Çıkan Etkinlikler

D-8 Ticaret ve Sanayi Odaları İş Forumu’na ev sahipliği yaptık

Kırklareli Ticaret Sanayi Odası ile Kardeş Oda protokolü imzaladık

2019’a hızlı girdik…

Beyazdan Maviye Kay-Sür-Yüz

TOBB-Bankalar Birliği Toplantısı

Girişimcilik Zirvesi

Teknoloji Buluşmaları

Mahfi Eğilmez Konferansı

E-Ticarete İlk Adım Eğitimleri

ATSO-SİAD lar toplantısı

ATSO-TMMOB Toplantısı

Bu çalışmalar dışında sektör sorunlarına TOBB nezdinde çözüm arıyoruz. TOBB’un talep ettiği sektörel önlemlerin bir kısmı uygulamaya giriyor. KOBİ kredileri, vergi indirimi, SGK prim desteği gibi önlemlerde TOBB’un önemli rolü oluyor.

Son dönemde TOBB olarak bölgesel sorunlar ve sektörel sorunlarla ilgili olarak iki ayrı şura düzenledik. Birincisine Sayın Cumhurbaşkanı katıldı, bu hafta yaptığımız toplantıya 7 bakan birlikte katıldı, toplantı tam 7.5 saat sürdü. Bu çabalarımız sonucunda vergi indirimleri, KDV iadelerinin hızlandırılması, KOBİ destekleri, istihdam teşvikleri, meslek liseleri yönetimine Odalarında girmesi gibi adımlar çıktı.

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası olarak yerel seçimlerden sonra Türkiye’nin siyasi uzlaşma ve diyalog ile yapısal reformlara başlaması ve Antalya’nın da birliktelik içerisinde Antalya 4.0 vizyon belgesinde yer alan adımları attığı takdirde hızlı bir toparlanmaya geçeceğimize inancımızı ifade etmek istiyorum. Sorunları konuşmalı ve çözüm aramalıyız, ama ümitsizliğe kapılmaya da hakkımız yoktur.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve antalyahabertakip.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.